Arınç, 1967 yılında Ankara Hukuk Fakültesi’nde başlayan yol arkadaşlıklarını hatırlatarak Beşir Atalay için “58 yıldır aynı davanın içindeyiz. O, bu ülkenin en vefalı ve hizmet ehli devlet adamlarından biridir” ifadelerini kullandı.
“Devlete küsmeden hizmet etti”
Beşir Atalay’ın, 1992 yılında Kırıkkale Üniversitesi’nin kurucu rektörlüğünü yaptığını ve 28 Şubat sürecinde görevinden haksız yere alındığını hatırlatan Arınç, Atalay’ın tüm bu zorluklara rağmen devlete küsmeyip hizmet etmeye devam ettiğini vurguladı.
AK Parti'nin kuruluşunda büyük katkısı bulunan Atalay’ın milletvekilliği, devlet bakanlığı, başbakan yardımcılığı ve içişleri bakanlığı görevlerinde bulunduğunu aktaran Arınç, “Türkiye’nin demokratikleşme sürecine önemli katkılar sunmuştur. Bu süreci ‘Sessiz Devrim’ adlı kitabında toplamıştır” dedi.

“Karar siyasi ve maksatlıdır”
Atalay’ın isminin bir üniversite yerleşkesine verilmesini “mütevazı bir vefa göstergesi” olarak nitelendiren Arınç, bu ismin hiçbir gerekçe gösterilmeden kaldırılmasının samimi olmadığını söyledi. Yerleşkeye “Şehitler Yerleşkesi” adının verilmesini saygısızlık olarak değerlendiren Arınç, “Bu davranış, takiye kokan ve siyasi okumalara açık bir uygulamadır” ifadelerini kullandı.

“Cumhurbaşkanımız vefa gösterecektir”
Kararın, üniversite rektörü tarafından alındığını ancak bu kararın Cumhurbaşkanlığı makamıyla paylaşılmadığını öne süren Arınç, Atalay’la görüştüğünü ve kendisinin büyük üzüntü duyduğunu söyledi. Şehit ailelerinin de Atalay’a destek ziyaretinde bulunduğunu aktardı.
Son olarak, sürecin düzeltilmesi için tek muhatabın Cumhurbaşkanı olduğunu belirten Arınç, şu çağrıda bulundu:
“Rektörü atayan da, bu kararı geri alabilecek olan da Sayın Cumhurbaşkanımızdır. Kendilerinin yıllarca birlikte çalıştığı Beşir Atalay’a vefa göstereceğine inanıyorum. Hatta üniversitenin tamamına Sayın Beşir Atalay’ın adı verilmelidir. Kırıkkale Üniversitesi artık ‘Kırıkkale Beşir Atalay Üniversitesi’ olmalıdır.”




