Toplantıda, 1980 yılında Devlet Su İşleri (DSİ) ile İzmir Belediyesi arasında imzalanan ve Manisa'nın su kaynaklarını İzmir’e tahsis eden protokolün günümüz ihtiyaçlarına cevap veremediği vurgulandı. Katılımcılar, yaşanan kuraklık, yer altı su seviyelerindeki dramatik düşüş ve artan maliyetler nedeniyle büyük sıkıntı yaşayan üreticilerin sesine kulak verilmesini talep etti.
"Suya Erişimde Adalet Sağlanmalı"
MASKİ Genel Müdürü Talat Postacı, toplantıda yaptığı açıklamada, iklim krizi nedeniyle Manisa’nın ciddi bir su tehdidiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. “Göksu ve Sarıkız kaynaklarından yıllık 108 milyon metreküp suyun İzmir’e tahsis edildiği protokol, artık günümüz koşullarını karşılamıyor” diyen Postacı, bu tahsisin hem tarımsal üretimi hem de Manisa’nın içme suyu geleceğini tehlikeye attığını söyledi. Postacı, “Manisa’nın nüfusu, sanayisi ve altyapısı 45 yıl öncesinden çok farklı bir noktada. Bu nedenle su kaynaklarının adil, hakkaniyetli ve bilimsel bir temelde yeniden paylaşılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
"Çiftçi Kuyulara Mahkûm, Ama Suya Ulaşamıyor"
Toplantıda söz alan kooperatif ve ziraat odası temsilcileri de, yer altı sularının giderek çekildiğine ve kuyuların 130-150 metre derinliğe kadar inmesine rağmen yeterli suya ulaşılamadığına dikkat çekti. Nuriye Sulama Kooperatifi Başkanı Ünal Tosun, artan sondaj maliyetlerinin çiftçinin belini büktüğünü belirtirken, “Tarım olmazsa hayat olmaz. Bu protokol mutlaka yeniden değerlendirilmelidir” dedi.
"Salihli Barajı’ndan Su Gelirse Sondajlara İhtiyacımız Kalmayacak"
Çiftçiler, Salihli Barajı’ndan gelebilecek suyun kapalı sistemle ulaştırılması durumunda, sondaj ihtiyacının ortadan kalkabileceğini belirtti. Nuriye Mahallesi’nden Gafur Ertürk ise, “Eskiden 7 metrelerden su çıkarıyorduk, şimdi 140 metreye indik. Toprak susuz, ürünler her hafta su istiyor. Bu sürdürülemez. Devletimizden bu konuda çözüm bekliyoruz” diye konuştu.
"Bu Bir Eleştiri Değil, Çözüm Çağrısıdır"
MASKİ Genel Müdürü Talat Postacı, bu çağrının herhangi bir kurum veya şehirle ayrışmak amacı taşımadığını, aksine iki şehir arasında sürdürülebilir bir iş birliği için yapıldığını belirtti. “Hem Manisa’nın hem de İzmir’in geleceğini koruyacak, güncel ve adil bir su tahsis protokolüne acilen ihtiyaç vardır” diyen Postacı, tüm paydaşları bu sürece katkı sunmaya davet etti.
Su, Bu Topraklarda Hayatın Ta Kendisi
Toplantı, MASKİ ve Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin tarımın ve çiftçinin yanında durarak, su krizinin çözümüne yönelik somut adımlar atılması konusunda kararlılığını göstermesi açısından önemli bir adım olarak değerlendirildi. Yetkililer, DSİ’nin sürece bilimsel ve tarafsız bir bakışla yaklaşarak, hem Manisa’nın hem de ülkenin su geleceğini güvence altına alacak adımlar atmasını beklediklerini ifade etti.