Manisa’nın Köseler Köyü yakınlarında, Nemrut Kale adıyla anılan kayalık bir tepe üzerinde kurulan Aigai, Herodotos’un sözünü ettiği Aiolis bölgesindeki 12 Aiol kentinden biri olarak biliniyor. Çevreye hâkim konumu sayesinde hem savunma hem de ticaret açısından avantaj sağlayan kentin tarihi M.Ö. 8. yüzyıla kadar uzanıyor.
Antik kaynaklarda Aigai
Aigai’nin adı antik kaynaklarda farklı biçimlerde yer alıyor. Herodotos’ta Aigaiai, Polybius’ta Aigaieon, Tacitus’ta Aegaeates, Plinius’ta ise Aegaeae olarak anılan kent, bastığı sikkelerde Aigeaion, Aigaion ve Aigeon isimleriyle karşımıza çıkıyor. Antik yazarlar, Aigai’nin deniz kıyısında değil, iç kesimde ve dağlık bir alanda kurulduğunu özellikle vurguluyor.

Persler, Pergamon ve Roma dönemi
Aigai, M.Ö. 6. yüzyılda Pers egemenliğine karşı direnen kentler arasında yer alıyor. M.Ö. 5. yüzyılda Attika-Delos Deniz Birliği’ne vergi vermeyen kentler arasında bulunan Aigai, Hellenistik Dönem’de önemli bir ticaret merkezi haline geliyor. Pergamon Krallığı ile yakın ilişkiler kuran kent, Roma hâkimiyeti döneminde de bu önemini sürdürüyor. M.S. 17 yılında yaşanan büyük depremle ağır hasar gören Aigai, İmparator Tiberius’un yardımlarıyla onarılıyor.

Görkemli yapılar ve kent dokusu
Aigai Antik Kenti’nde surlar, üç katlı agora, meclis binası (bouleuterion), teras duvarlı stadyum, tiyatro ve Demeter Tapınağı gibi pek çok önemli yapı bulunuyor. Kent surlarının, arazinin doğal yapısına uygun şekilde inşa edildiği görülüyor. Hellenistik Dönem’de inşa edilen bu yapılar, Aigai’nin bölgesel bir cazibe merkezi olduğunu ortaya koyuyor.

Kazılarla yeniden keşfediliyor
Aigai’de 2004 yılından bu yana aralıksız kazı çalışmaları yürütülüyor. Özellikle 2018 yılında tiyatronun giriş yapısı olan vomitoriumda yapılan kazılar, kentin mimari ve kültürel yapısına dair önemli bulgular sunuyor. Çalışmalar, kentin tarihsel gelişimini daha net şekilde ortaya koymayı amaçlıyor.

Terk ediliş ve yeniden yerleşim
Aigai’deki antik yerleşim, 3. yüzyılın sonlarına doğru, büyük olasılıkla Got akınları nedeniyle bilinçli şekilde terk ediliyor. Kentte yaşam, 12. yüzyılın sonlarında Bizans döneminde yeniden başlıyor. Ancak bu geç Bizans yerleşimi, 13. yüzyılın sonlarında Manisa ve çevresini ele geçiren Saruhanoğulları döneminde sona eriyor.
Aigai Antik Kenti, bugün hem Manisa’nın hem de Batı Anadolu’nun en önemli arkeolojik mirasları arasında yer alırken, sürdürülen kazılarla tarih meraklılarının ilgisini çekmeye devam ediyor.





