Bir kandil gecesini daha karşılayacak olmanın sevincini yaşayan Müslümanlar, 2025 Berat Kandili öncesinde hangi ibadetleri yerine getirmeleri gerektiğini merak ediyor. İslam inancında, "berat" kelimesi, günahlardan arınmak, temize çıkmak ve ilahi af ve rahmete ulaşmak anlamına gelir. Peki, Berat Kandili'nde hangi ibadetler yapılmalıdır?

Berat Kandili (1)

Kandil ibadetleri neler?

Din İşleri Yüksek Kurulu, "Kandil gecelerine ait özel bir namaz veya ibadet şekli var mıdır? Mübarek geceleri nasıl değerlendirmek gerekir?1 srusuna şu yanıtı veriyor:

"Oku-yorum" projesi Soma'da okuma alışkanlıklarını güçlendiriyor "Oku-yorum" projesi Soma'da okuma alışkanlıklarını güçlendiriyor

Hz. Peygamber (s.a.s.), bazı mübarek gün ve gecelerin değerlendirilmesini tavsiye etmiş (Buhârî, Savm, 6 [1901]; Müslim, Salâtü’l-müsâfirîn, 175 [760]; Beyhakî, Ma‘rifetü’s-sünen ve’l-âsâr, 4/420 [6676]), kendisi de bizzat değerlendirmiştir (Tirmizî, Savm, 39 [739]; İbn Mâce, İkâmetü's-salavât, 191 [1389]; bk. Nevevî, el-Mecmû’, 5/42-43). Ancak bugün ve gecelere ait özel bir namaz veya ibadet şeklinden bahsetmemiştir. Bu bağlamda mübarek gün ve geceleri, bağışlanma ve hayatımıza çekidüzen vermek için fırsat anı olarak görmemiz gerekmektedir.

Dolayısıyla müminler kandil gecelerinde, hayatlarının gidişatını gözden geçirmeli; hata ve günahları için tövbe etmeli, dua ederek, Kur’ân-ı Kerîm okuyup anlamaya çalışarak, kaza veya nâfile namaz kılarak bu fırsatları değerlendirmelidirler.

Berat Kandili

Kandiller ne zaman oruç tutulur?

Kandil gecelerinin gündüzlerinde yani geceyi takip eden ertesi günde oruç tutmak müstehaptır. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.s.), “Şaban’ın on beşinci gecesi (yani berat gecesi) olduğunda o gece ibadet ediniz, gündüzünde de oruç tutunuz. Allah o gece güneşin batmasıyla dünya semasına (rahmeti ile) tecelli eder ve fecir doğana kadar şöyle buyurur: "Yok mu benden af isteyen onu affedeyim, yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim, yok mu bir musibete uğrayan ona afiyet vereyim, yok mu isteyen'…" (İbn Mâce, İkâmetü's-salavât, 191 [1388]; bk. Tirmizî, Savm, 39 [739]) buyurmuştur.

Kaynak: HABER MERKEZİ