Türkiye’de 2018 yılından bu yana devam eden ekonomik kriz, 2025 yılına girilmesiyle birlikte etkisini artırarak sürdürüyor. Asgari ücret ve emekli maaşlarına yapılan zam oranlarının enflasyon ve açlık sınırının altında kalması, vatandaşın alım gücünü her geçen gün daha da düşürüyor. Yeni yılın gelmesiyle birlikte birçok temel tüketim ürününe yüksek oranda zam yapıldı.
Yağ, et, süt gibi temel gıda ürünlerindeki fiyat artışı, geçim sıkıntısı yaşayan vatandaşları zor durumda bırakıyor. Market raflarında yapılan etiket değişimleri, ekonomik tablonun vahametini gözler önüne seriyor. 2024 yılının aralık ayında 280 TL’den satılan bir 5 litrelik ayçiçek yağı, 2025 ocak ayında 305 TL’ye yükseldi. Benzer şekilde, et ve süt fiyatlarında da ciddi artışlar yaşandı. Vatandaşlar, günlük gıda ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanırken, özellikle dar gelirli kesimler için et almak artık lüks haline geldi.
“Hayat pahalılığı ve enflasyon çok yüksek”
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan, Manisa’da uzun yıllar esnaflık yapan emekli Necati Güngör, “Emekli maaşı ile geçinebilseydim bugün esnaflık yapmaya devam etmezdim. Türkiye’de hayat pahalılığı ve enflasyon oranları çok yüksek. Zaten alım gücü hiç yok. Elimizden geleni yapmaya çalışsak da geçinemiyor insanlar. Ben zor bir şekilde geçiniyorum. Ama ülkemizde geçinemeyen onlarca insan var. Ev kiraları çok yüksek. Bir insanın tek maaşla nasıl geçindiğine hayret ediyorum. İnsanlar açlık sınırının altında yaşamaya başladılar. Marketler hemen etiket değiştirmeye başladı. zam cebimize girmedi. Ama ürünler artış gösterdi. Nasıl olacağını inanın kimse bilmiyor. Enflasyon düşmeye başladığını söylüyorlar. İnşallah bunun etkisini biz de görürüz” diye konuştu.
