Manisa’nın verimli topraklarıyla öne çıkan Saruhanlı, son yıllarda artan kuraklık, su kıtlığı ve çevresel tehditlerle mücadelesine devam ediyor. Manisa için tarımın kalbi olan bölgede hem üzüm hem zeytin üretimi susuzluk nedeniyle azalmaya başlarken, toprakta tehlikeli derecede büyük obruklar oluşmaya başladı.

Kuyu derinliklerinde tehlikeli düşüş

Tarımsal üretimin sürdürülebilirliği için hayati önem taşıyan yeraltı suları ilçe genelinde hızla çekilmeye başladı. İlçede kuyu derinliklerinin 400 metreye kadar indiğini belirten Saruhanlı Ziraat Odası Başkanı Aydoğan Okur, yaşananların sadece üretimi değil, bölge ekonomisini ve kırsal yaşamı da tehdit ettiğine dikkat çekerek yangın riski taşıyan otlarla kaplı tarlalar ve orman alanlarının kontrolsüz şekilde bırakılmasının felakete yol açabileceğini ifade etti. Okur, alınması gereken önlemleri tek tek sıralayarak yetkililere dikkatli olma çağrısında bulundu.

Diş Tedavisinde Yeni Dönem: İmplant SSK Kapsamına Alınıyor
Diş Tedavisinde Yeni Dönem: İmplant SSK Kapsamına Alınıyor
İçeriği Görüntüle

İlçe 3 büyük tehlikeyle karşı karşıya

Başkan Okur, ilçede tarımsal üretimi tehdit eden üç büyük tehlikeyi de ifade etti. Susuzluk, obruk oluşumu ve orman yangınlarının en büyük üç tehlike olduğundan bahseden Okur, yaşanan kuraklık nedeniyle yeraltı sularının hızla çekilmesinin hem tarımsal üretimi olumsuz etkilediğini hem de toprakta obrukların oluşmasına yol açtığını ifade etti.

Okur 2

Okur, "Yeraltı sularının çekilmesiyle birlikte obruklar oluşmaya başladı. Çiftçilerimizden biri 15 gün önce tarlasında bir obruk oluştuğunu bize bildirdi. Kuyular artık 300-400 metreye inmiş durumda. Bu, üreticiyi ekonomik olarak da zor durumda bırakıyor. Yeraltı sularının çekilmesinin en büyük etkeni olarak obrukları görebiliyoruz” açıklamasıyla ilçenin karşı karşıya kaldığı tehlikeye dikkat çekti.

“İzmir yüzünden Saruhanlı susuz kalamaz”

Susuzluğun en önemli nedenlerinden birinin İzmir’e gönderilen yeraltı suları olduğunun altını çizen Okur, “İzmir bulaşığını yıkayacak diye biz burada susuz kalamayız. Önce can, sonra canan. İzmir suyu kendi bölgesinden karşılamalı. Saruhanlı üretmezse şehirler aç kalır” ifadelerini kullandı.

"Rahmetlinin planları vardı"

Gediz Ovası’nın su yönetimiyle ilgili geçmişte rahmetli Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in projeler hazırladığını ancak projelere gerçekleştirmeye ömrünün yetmediğini hatırlatan Okur, “Ferdi Başkan, Gediz’in suyunu Gölmarmara’ya yönlendirecek bir sistem planlıyordu. Bu tür projelerle yer altı sularımız tekrar canlanabilirdi. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu’ya da bizler ilettik" açıklamasını yaptı.

"Orman yangını riski de artıyor"

Kuraklığın yalnızca üzüm ve zeytin gibi ürünlerin rekoltesini değil, aynı zamanda orman yangını riskini de artırdığını özellikle vurgulayan Okur, tarlaların ve zeytinliklerin otla kaplandığını, bunun da yangına karşı büyük bir zemin hazırladığını söyledi. Okur açıklamalarına “Orman yangınlarının yüzde 80’i insan kaynaklı. Çiftçilerimizden tarlalarını sürmelerini ve otları temizlemelerini istiyoruz” sözlerini de ekledi.

“Hayvancılık yasağı değerlendirilmeli”

Yangınla mücadelede hayvancılık yasağının da yeniden değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Okur, “Çobanlar ormanın gözü kulağıdır. Hayvanlar kuru otları temizleyerek doğal yangın önleyicidir. Bu yasaklar gözden geçirilmeli. Orman yangınları en hızlı şekilde çobanların bildireceğini biliyoruz. Bu konunun değerlendirilmesi gerekiyor" diyerek açıklamasına devam etti.

Saruhanlının karşılaştığı tehdit büyük

Açıklamasının sonunda ormanlık alanlara yangınlara karşı helikopterlerin kullanabileceği su havuzlarının kurulması gerektiği çağrısında bulunan Okur, “Geçen yılki büyük yangın, yakındaki barajdan alınan su sayesinde söndürüldü. Her ormanlık alanda bu sistem kurulmalı" ifadelerini kullandı.

Başkan Okur’un bu açıklamaları, Saruhanlı’da tarımın karşı karşıya olduğu çevresel tehditlerin ciddiyetini bir kez daha gözler önüne serdi.

Kaynak: HABER MERKEZİ