Manisa Hayvanları Koruma Derneği (HAKDEM), sokakta yaşayan hayvanlara yönelik alınan iki idari işleme karşı iptal ve yürütmenin durdurulması istemiyle Manisa İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Dernek Başkanı Reyhan Erbirliler’in Manisa Adalet Sarayı önünde yaptığı açıklama tartışmaları yeniden alevlendirirken, bazı vatandaşlar ise sokak köpeklerinin acilen toplatılması gerektiğini savunuyor. Derneğin girişimine eleştiren vatandaşlar, “İnsan hayatını hiçe sayıyorlar” diyerek son yıllarda Türkiye genelinde yaşanan saldırı vakalarını hatırlattı.

Hayvanların acı çektiğini savundu, insan öldürülünce sessiz kaldı!
HAKDEM’in dava açtığı işlemler arasında 21 Ekim 2025 tarihli İl Hayvan Koruma Kurulu kararı ile 8 Kasım 2025 tarihli Sahipsiz Köpeklerin Toplanması İşbirliği Protokolü yer alıyor. Her iki düzenlemenin de kanuna aykırı olduğunu savunan Dernek Başkanı Reyhan Erbirliler, İl Hayvan Koruma Kurulu’nun belediyelere tanınmış yetkileri üstlenerek “açık bir yetki gasbı” yaptığını söyledi. Kararda yer alan “tehdit oluşturan köpek” ve “riskli grup” gibi tanımların belirsiz olduğunu ifade eden Erbirliler, bu ifadelerin idareye keyfi müdahale hakkı verdiğini belirtti. Erbirliler, kent genelindeki bakımevlerinin mevzuatta zorunlu tutulan su, elektrik, karantina, ameliyat sonrası bakım odaları gibi temel birimlerden yoksun olduğunu dile getirdi. Toplama görüntülerinde eğitimsiz personelin hayvanları sürükleyerek, acı çektirerek topladığının açık şekilde görüldüğünü savunan Erbirliler, Sahipsiz Köpeklerin Toplanması İşbirliği Protokolü’nün de hukuka aykırı olduğunu söyledi.

İnsan hayatını önemsemiyorlar!
Toplama ve taşıma görevlerinin belediyeler dışında başka kurumlara devredildiğini dile getiren Erbirliler, bunun “hukukta hiçbir karşılığı olmadığını” vurguladı. Protokoldeki “tehdit oluşturan sahipsiz köpek” ibaresinin keyfiliğe kapı araladığını belirten Erbirliler, hayvanların ruhsatsız alanlara taşınabilmesinin ağır bir hukuka aykırılık oluşturduğunu ve Danıştay’ın benzer uygulamaları daha önce iptal ettiğini hatırlattı. Uluslararası standartların tek çözümün “insancıl yakalama, tıbbi müdahale, kısırlaştırma, aşılama ve geri bırakma” yöntemi olduğunu vurgulayan HAKDEM, her iki işlem için yürütmenin derhal durdurulmasını istedi. Dernek ayrıca, hukuka aykırı toplama faaliyetlerinin sona erdirilmesini, belediyelerin tüm bakımevlerini mevzuata uygun hâle getirmesini ve süreçlerin şeffaf, bilimsel ve katılımcı şekilde yürütülmesini talep etti.

Son 5 yıldaki saldırılar hafızada!
HAKDEM’in dava açması Manisa’da geniş yankı uyandırdı. Sokak köpeklerinin toplatılması gerektiğini vurgulayan vatandaşlar, derneğin girişiminin insan hayatını göz ardı ettiğini savundu. Son yıllarda Türkiye’nin birçok kentinde yaşanan saldırılar, kamuoyunda güvenlik endişelerini artırdı. Türkiye’de sokak köpeklerinin karıştığı ölüm ve yaralanma vakaları toplumda büyük travmalar yarattı. Adana’da portakal bahçesinde çalışan Hatip Sayılgan, 5 köpeğin saldırısında hayatını kaybetti. Ankara Pursaklar’da okuldan dönen Enes Koca, köpeklerin saldırısına uğradı. Yüzü parçalanan çocuk defalarca ameliyat edildi. Aile, “Çocukluğumuzu kaybettik” diyerek isyan etti. Kayseri’de küçük Umut Alaca, 4 köpeğin ortasında kaldı. Yoldan geçen bir vatandaşın müdahalesi çocuğu hayatta tuttu. Antalya’da Mahra Melin Pınar, köpeklerden kaçarken kamyonun altında kalarak yaşamını yitirdi. Edirne’de 12 yaşındaki Umut Öz, 6 köpeğin saldırısına uğrayarak ağır yaralandı. İstanbul’da zihinsel engelli Ayhan Özçelik, köpek saldırısı sonucu hayatını kaybetti. Hakkari Yüksekova’da 12 yaşındaki Eslem Teker, kütüphaneye giderken sokak köpeklerinin saldırısına uğradı; mahalle arasında can çekişerek öldü. Bu olaylar özellikle çocuklar ve savunmasız bireyler üzerinde derin izler bırakırken toplumda sokak köpekleri konusunda ciddi bir güvenlik tartışması yarattığı belirtiliyor.

Manisalılar: “toplanma çalışmaları engellenmemeli”
Manisa’da sokak köpeklerinin toplatılmasını destekleyen vatandaşlar, derneklerin açtığı davaların süreci yavaşlattığını savundu. Birçok kişi, kentte güvenliğin sağlanması için acilen harekete geçilmesi gerektiğini belirterek, “İnsan hayatı her şeyden önce gelir. Toplama çalışmaları engellenmemeli” görüşünü dile getirdi. Öte yandan hayvan savunucuları ise tek çözümün kısırlaştırma, aşılama ve geri bırakma yöntemi olduğunu savunuyor. Bu yaklaşım ise vatandaşların bir kısmında tepkiye neden oluyor.
ALİ GÖZEN









