Kontrolden çıkan otomobil mesafe levhasına çarpıp tarlaya uçtu: 2 yaralı Kontrolden çıkan otomobil mesafe levhasına çarpıp tarlaya uçtu: 2 yaralı
Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 8'i tutuklu 45 sanıklı davanın, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşması, yoklamayla başladı. Ardından askerde olduğu için ifadesi alınamayan tutuksuz sanık maden mühendisi Erdem Cambaz'ın ifadesi alındı. Cambaz, işçilerin üzerindeki ekipmanları kontrol ettiğini, madende herhangi bir olumsuzluk görmediğini, ısı değerlerinin zaman zaman makinaların yanından geçtikleri zamanlarda seyyar ölçümlerde yüksek gibi görüldüğünü söyledi. Erdem Cambaz'ın anlattıklarına tepki gösteren ölen işçilerin aileleri, "O kadar insan boşuna mı öldü? 301 işçi neden öldü?" dedi. Mahkeme başkanı Aytaç Ballı'nın, "Susun" uyarısı üzerine işçi yakınları, "Zaten hep biz susuyoruz" diye konuştu. SANIK SAYISI 46 OLDU Hakkında yine soruşturma açılan daimi nezaretçi maden mühendisi Mehmet Erez'in soruşturmasının da bu dosyayla birleştirilmesi üzerine yargılanan sanık sayısı 46'ya çıktı. Erez de, iş güvenliği görevi olmadığı için sorumluluğunun da bulunmadığını söyledi. CAN GÜRKAN'A BÜYÜK TEPKİ Duruşmada, daha sonra yeni avukatlarıyla gelen tutuklu sanıklar, savunmalarına ekleyecekleri bir husus olmadığını söyleyince çapraz sorguya geçildi. Duruşma savcısının sorularını ilk olarak Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim kurulu Başkanı Can Gürkan yanıtladı. Duruşma savcısının yatırımların ne kadarını iş güvenliğine ayırdıkları yönündeki sorusuna Can Gürkan, şöyle konuştu: "Söylediğim yatırımın neredeyse tamamını iş güvenliğine yatırıyoruz. Yarı ve tam mekanize üretim sistemi kuruyoruz. Tam mekanize olarak çalışan iki ünitemiz var. Bu alanda dünyadaki en önemli yatırımları yaptık. Bizim yaptığımız bu yatırımlar iş güvenliği yatırımlarıdır. Çünkü bu yatırımların karşılığını maddi olarak ancak 7 ile 10 yıl arasında kara geçirirsiniz. Bunun için bu yatırımlar daha ziyade iş güvenliği yatırımları gibidir. Ayrıca Soma'nın maden sahası şartları mekanize için zordur. Ama mekanize üretim dediğim gibi üretimden çok iş güvenliği için. Biz 30 yıllık bir firmayız. Daha uzun yıllar da bu alanda faaliyet göstermek istedik. Uzun yıllar da buralarda faaliyet göstereceğimiz için de bu yatırımları yaptık." Duruşma savcısının ağaç tahkimat kullanılıp kullanılmadığını ve gaz maskelerinin eski olduğuna yönelik iddialara ise Can Gürkan, Türkiye'de onaylı üretim bantlarını kullandıklarını söyledi. Gürkan, şöyle konuştu: "Alev yürümez bantlar bu kazadan sonra ortaya atıldı. Bu konuda bilgim de yoktu. Alev yürümez bantların kullanıldığı Türkiye'de bir maden de var mı bilmiyorum. Bizim tahkimatlarımız çeliktir ve Almanya'dan bir firmadan alırız. Bu firmada ilk çelik tahkimatı yapan üreten firmadır. Bazı yerlerdeki ahşap tahkimatlar neden kullanılır bilmiyorum. Bunu teknik ekiplerimiz cevaplandıracaktır. Ancak ahşap tahkimatı bırakalı 25 yıl oldu. Yani ben çocukken ahşap tahkimatı bırakmışız. Ama kamuoyuna böyle lanse edildi. Gaz maskeleri konusunda da ben evrakları incelettim. 5 bin 300 maskenin siparişini vermişiz. Ancak 25 yıllık maske kullanıldığına yönelik bir haber yapıldı ve haberi yapan kişi gazetecilik ödülü aldı. Oysa ben o maskeyi kullandığını söyleyen işçinin kayıtlarına baktırdım. Bizde olay zamanı çalışmıyormuş. Bir yıl önce ayrılmış ve 2010 üretimi bir maske kendisine verilmiş. Bunların hepsini belgeleyip araştırıyoruz. Mahkemeye de sunacağız. Çünkü ben de 24 yıllık maskeyi duyunca şaşırdım. Savcılık iddianamesinde kim ne dedi hepsine bakıyoruz. Ve gerekli belgeleri hazırlıyoruz. Gerçek ne ise herkes görecek. Ben de birçok konuyu sonradan öğrendim, araştırıyorum." Can Gürkan'ın sorulara yanıt verdiği sırada ölen işçilerin ailelerinin tepkisi arttı. Mahkeme başkanının konuşmak için sıralarını beklemelerini söylemesi üzerine aileler de "Bize hiç sıra gelmiyor ki. Ancak ölümde sıra geliyor" karşılığını verdi. Can Gürkan'ın bu sırada avukatına soru sorması üzerine aileler bu kez, "Avukatına sorma, babana sor" diye seslendi. Can Gürkan'ın, mağdur avukatlarından gelen "Şov yapıyorsun" eleştirisi üzerine, "Şov yapmıyorum. Savunmamı yapıyorum" sözleri salonu karıştırdı. İşçi yakınları bu kez, "Delil mezarlıkta" diye bağırdı. Bir işçi yakınının fenalık geçirmesi üzerine duruşmaya ara verildi.

Editör: TE Bilisim