Bakan Koca duyurdu: 8 bin iş alım sonuçları açıklandı Bakan Koca duyurdu: 8 bin iş alım sonuçları açıklandı
Günümüzde obezite sadece gelişmiş ülkelerin değil, ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerin de önemli bir sağlık sorunu olmuştur. Obezite gelir seviyelerinin artması, batı tipi yaşam tarzının yerleşmesi, fast food tarzı ve ayakta atıştırarak beslenmenin bir hayli yaygın olması, ve  fazla kalorili ve yağlı beslenmenin obezite oranının artmasında büyük rolü vardır. Beslenme ile aşırı kalori alıp, fazla kalori harcanmaması, spor yapılmaması obeziteyi tetiklemektedir. Günümüz insanı fiziksel aktiviteden kaçmakta, bilgisayar, televizyon, telefonun başında saatlerce hareketsiz kalmakta, bu arada da sürekli kalorisi yüksek atıştırmalıklarla beslenmektedi. Ulaşım araçlarının artmasıyla insanlar daha az yürümektedir. Teknolojik araçların yaşamımıza bir hayli çok girmesiyle daha az çalışmaktadır. Artık toplum olarak spor yapma alışkanlığının çok az olmasının da bu artışta rolü büyük olmaktadır.

Çağımızın Hastalığı: Obezite

Obezite ameliyatları güvenlimidir ? Tüm diğer ameliyatlarda olduğu gibi obezite ameliyatlarınında bir takım riskleri vardır.Burda en önemli konu obezite ameliyatlarının tecrübeli ve güvenilir bir ekip tarafından yapılmasıdır. Ülkemizde, obezite ameliyatları,maalesef ciddi bir sorun haline gelmiştir. Bu nedenle Sağlık Bakanlığımız 17 Kasım 2017 de bir genelge yayınlayarak, obezite ameliyatlarının deneyimli cerrahlar tarafından yapılmasını gerektini bildirmiş ve bu konuda hastane yönetcilerini sorumlu tutmuşdur. Gerçekte, obezite ameliyatları tecrübeli cerrahlar tarafından yapılırsa diğer ameliyatlar kadar güvenlidir. Obezite ameliyatlarında ölüm oranı iyi ellerde  % 0.1 civarındadır ve safra kesesi ameliyatlarındaki ölüm oranına yaklaşıkdır. Şeker Ameliyatı İzmir ilinde tüm bu riskler, kişinin kilosu, yaşı, eşlik eden diğer tıbbi rahatsızlıkları ile değişkenlik göstermektedir.

Obezite ve Morbid Obezite Nedir?

Obeziteyi, kısaca vücutta aşırı yağ birikimi olarak düşünebiliriz. WHO ( Dünya Sağlık Örgütü) ise obeziteyi '' Vücutta hastalıklara neden olabilen biçim ve oranda anormal, fazla miktarda yağ birikmesi'' olarak tanımlar. Morbid Obezite ise ortaya çıkardığı ölümcül sorunlar nedeniyle yaşamı ciddi olarak tehdit eden çok ileri derecede şişmanlık olarak olarak tanımlanır. Vücut Kitle İndeksi (VKİ) 40'ın üstünde olanlar morbid obez olarak kabul edilir. Vücutta yağ oranı ortalama olarak kadınlarda %25-30, erkeklerde -20'dir.

Obezite ve Metabolik Cerrahi Merkezi

Obezite Cerrahisi, aşırı kilonun tedavisi amacıyla uygulanan bir takım ameliyatları içerir. Bunlar temelde sindirim sisteminde bir takım değişiklikler yapılan ameliyatlardır. Günümüzde tümü laparoskopik, yani kapalı yöntemlerle gerçekleştirilebilmektedir. Obezitenin en önemli nedeni aşırı kalori alımına yol açan fazla gıda tüketimidir. Vücutta belli bir oranın üzerinde yağ biriktiğinde, metabolizma tamamen sarsılır ve doyma noktası giderek yükselir. Obezite cerrahisi kapsamına giren operasyonlarda biz temelde iki işlem yaparız. Bunlardan biri, mide hacmini küçültmektir. Normalde 1-1.5 litre alan bir mideyi 100 ml alır hale getirdiğinizde, hastanın çok küçük miktarlarda gıdayla doymasını sağlarsınız. İşte obezite cerrahisinin diğer metodlara üstünlüğünü sağlayan da bu doyma hissidir. Çünkü, ister diyet olarak adlandırın, ister sağlıklı beslenme, hastaya önerilen tüm metodlar açlık ve doymama hissi yüzünden başarısız olmaya mahkumdur. Yaptığımız diğer işlem ise, bazı ameliyat türlerinde, mide ile ince barsak arasında yeni bir geçiş oluşturarak, gıdaların sindirildiği barsak uzunluğunu kısaltmaktır. Burada herhangi bir barsak bölümü çıkarılmaz, sadece mideden gelen gıdaların, ince barsağın 1.5-2. Metresine bağlanmasıyla emilimi azaltılır. Birinci grubun en sık uyguladığımız ameliyatı laparoskopik sleeve gastrektomi ameliyatıdır. Daha çok tüp mide olarak bilinir. Burada mideye herhangi bir aparat veya tüp takılmamaktadır. Midenin geniş bölümü, % 85’lik bir kısmı kesilerek çıkarılır. Geride kalan mide ince bir tüpe benzediği için ameliyata tüp mide denmektedir. Diğer grubun, yani emilim azaltıcı grubun en bilinen ameliyatı ise gastrik bypasstır. Bu ameliyatta mide küçültülür. Küçük mide cebi ince barsağın alt seviyesine birleştirilir. Bundan amaç gıdaların, yağ ve kalori içeriğinin bir kısmının emilmeden atılmasını sağlamaktır. Bu grup ameliyat, şeker, tansiyon, kolesterol yüksekliği gibi obeziteye bağlı metabolik hastalıklar üzerinde en güçlü etkiye sahiptir. Obezite Cerrahı İzmir Diğerlerindeki gibi zayıflamayı beklemeden kan şekeri düzene girer, tansiyon düşer ve kandaki yağ düzeyleri normal seviyelerine geriler. Kan şekeri 450 civarında seyreden, diyabetik ayak, böbrek problemleri ve oluşmuş hastalarımızın ameliyattan sonra insulin ve tansiyon ilaçlarını kullanmayı bırakmaları sıkça gördüğümüz tablolardandır. Günümüzde teknolojideki gelişmeler sayesinde tüm bu ameliyatlar karın açılmadan, sadece 4-5 adet en büyüğü 1 cm kesilerden gerçekleştirilebilmektedir. Bu sayede hastaların ameliyat sonrası konforu çok artmıştır. Bu sayede hastalarımız en fazla 5-7 gün içerisinde normal hayatına dönebilmektedir. Günümüzün en büyük problemlerinden birisi obezite, vücuttaki yağ oranının aşırı artmasına denilmektedir. Erkeklerde vücuttaki yağ oranı, yüzde 25’in, kadınlarda ise yüzde 30’un üzerine çıktığında obezite söz konusudur. Tedavi edilmediği takdirde kalp rahatsızlıkları, yüksek kolesterol, şeker hastalığı, yüksek tansiyon gibi birçok rahatsızlığa yol açan bu hastalık, aynı zamanda hastaların hareket özgürlüklerini de kısıtlamaktadır.

Şişmanlık Cerrahisi Nedir?

Beden kitle indeksi ya da vücuttaki yağ oranı ölçülerek şişman oldukları belirlenen hastaların kilo vermelerine yardımcı olmak amacıyla sindirim sistemine cerrahi müdahalede bulunulmasına “obezite cerrahisi” ya da “bariatrik cerrahi” denmektedir.

En Uygun Adaylar Kimlerdir?

Öncelikle kişinin minimum üç yıldır devam eden obezite şikayetinin bulunması gerekmekte olup, kronik alkol ve ilaç bağımlılığının bulunmaması ve kabul edilebilir ameliyat riski sınırları içinde olmasıgerekir. Obezite cerrahisi yapılacak bir hastanın aktif bir psikiyatrik hastalığı olmamalıdır. Yaş sınırlaması olmamakla beraber 20-60 yaşları arasında daha güvenle ameliyat yapılabilir. Cerrahi, kilo vermede son çare olarak düşünülmelidir. Obezite cerrahisi, hormonal rahatsızlığı olmadığı halde kilo veremeyen, diğer tedavi yöntemleri ile başarı sağlayamayan veya tekrar kilo almış kişilerin, sağlık durumları bozulmaya başladığında yapılmalıdır.

Şişmanlık Cerrahisi Ameliyatı Nasıl Etkili Oluyor?

Obezite tedavisinde ameliyat yöntemleri temel olan gıda alımını azaltan, besinlerin emilimini kısıtlayan ya da her ikisini birden sağlayan yöntemler olarak sınıflandırılabiliriz. Kısıtlayıcı ameliyatlarda, midenin hacmi küçültülür; mideye giren gıdaların miktarı ve kişinin yediği gıda miktarı azaltılır. Emilimi azaltan ameliyatlarda, besin emilimini azaltmak için bağırsakların bir kısmı bypass edilir. Ameliyat olan hastanın yapılan ameliyat tipine bağlı olarak aldığı günlük gıda miktarı ve alınan gıdanın bağırsaklarda emilim oranı azalmaktadır. Böylece hasta hızlı bir şekilde kilo verir. Fakat bu obezite cerrahisinin kilo verme konusunda kesin ve kalıcı bir etki sağlaması için kişinin önemli bir operasyon geçirdiğinin bilincinde olması, ameliyat sonrasında beslenmesine ve egzersizlerine devam etmesi gerekir.

En Sık Hangi Ameliyat Yapılıyor?

Günümüzde obezite cerrahisinde en sık yapılan iki ameliyat gastrik bypass (mide baypası) ve sleeve gastrektomi (tüp mide) ameliyatlarıdır. Bu ameliyatlar laparoskopik olarak, küçük deliklerden yapılabiliyor. Bu yöntem ile daha küçük kesiler ile daha az ağrılı ve güvenli bir şekilde ameliyat gerçekleştirilebiliyor. Gastrik bypass ameliyatında ilk olarak mide hacmi küçültülerek hastanın alabileceği yiyecek miktarı azaltılmaktadır. Buna ilave olarak ince bağırsakların bir kısmı bypass edilmektedir. İnce bağırsakta gıdaların kat ettiği yol kısaldığı için besinlerin emilimi azalmaktadır. Bu ameliyat tekniği yüksek kalorili diyet ile beslenme alışkanlığı olan hastalarda daha fazla tercih edilmelidir. Çünkü bu tip hastalar, az miktarda ama yüksek kalorili gıdalarla beslenme alışkanlığına sahiptirler.

Tüp Mide Ameliyatında Ne Yapılıyor?

Sadece gıda alımını azaltan ameliyatlar ile yeterli kilo kaybına ulaşmak mümkün olmayabilir. Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide) ameliyatında ise midenin büyük kenarı kesilip çıkartılarak bir mide tüpü oluşturulur. İzmir Tüp Mide Ameliyatı yapan Doktor Serdar Tüğen Bu teknik ile hem midenin hacmi azaldığı için alınan gıda miktarı azalır hem de çıkartılan mide bölümünden salgılanan ve açlık hormonu olarak tanımlanan ‘Ghrelin’ hormon seviyesinde düşme sağlandığı için tokluk hissi oluşumu gerçekleşmektedir. Böylece hastaların normal sindirim sistemi bütünlüğü korunarak hızlıca kilo verebilmeleri sağlanabilir.

Obezitenin tehlikeleri nelerdir, ne gibi hastalıklara yol açar?

Obezite vücudun tüm sistemlerinde bozukluğa yol açar. Uzmanlar, obez kişilerin yaşıtlarına göre 12-15 yıl daha az yaşadığını söylemektedir. Obezite, tip 2 diabetes mellitus (Şeker hastalığı), hipertansiyon, kalp ve damar hastalıkları, yağ metabolizması bozuklukları, uyku apnesi, reflü, cinsel bozukluklar, kemik ve eklem sorunları, solunum sistemi bozuklukları gibi birçok hastalığa neden olmaktadır. Obez hastaların dış görünümleri bozulduğu için bu hastaların sosyal yaşam ve ruh sağlığı da bozulmakta, depresyon gibi birçok sorunlar ortaya çıkmaktadır. Obez hastalarda meme ve kalın barsak kanserleri gibi bazı kanser türleri daha çok görülmektedir.

Obezite tedavisi nasıl olmalıdır?

Obezite tedavisinde 1. Diyet 2. Egzersiz 3. İlaç tedavisi 4. Cerrahi tedavi seçenekleri vardır. Tedavide diyet ve egzersizin büyük rolü vardır. Öncelikle hastalar yaşam tarzını değiştirmelidir. Hastalar iyi bir beslenme eğitimi almalı, bu konudaki yanlışları öğrenmelidir. Egzersiz mutlaka hayatın içinde yer almalıdır. Tüm bunlar yetersiz kaldığında belli grup hastalarda ilaçlar denenebilir. Ancak bunların da çoğunun ciddi yan etkileri tespit edilmiş olup, günümüzde hala çok etkili, yan etkisi az bir ilaç yoktur. Yapılan çalışmalar göstermiştir ki morbid obezite tedavisinde cerrahi dışı yöntemlerle kalıcı kilo verme oranı %2 civarındadır. Günümüzde morbid obezitenin kalıcı ve etkin tedavisi cerrahidir. Obezite tedavisi tamamen bir ekip işidir. Endokrinoloji, genel cerrahi, psikiyatri, beslenme ve diyet  uzmanlarından oluşan bir ekip hastayı değerlendirmeli, tedavi yöntemini belirlemelidir.

Hangi obez hastalara cerrahi tedavi öneriyorsunuz?

VKİ=40 kg /m2 ve üzeri olan morbid obez hastalarda ek bir yandaş hastalık olmasa bile, VKİ=35-40 kg/m2 arasındaki obez hastalarda hipertansiyon, kalb ve damar hastalıkları,  tip 2 DM, hiperlipidemi, uyku apne sendromu vb. hastalıklardan en az birinin varlığında cerrahi tedavi endikasyonu vardır.

Cerrahi tedavide hangi metodlar uygulanıyor?

  1. A) Kısıtlayıcı ameliyatlar:
1) Ayarlanabilir mide bandı: Halk arasında mide kelepçesi olarak da biliniyor. Komplikasyonlarının fazla olması ve aşırı sıvı kalorili yiyecek alındığında etkinliğini yitirmesinden dolayı artık pek kullanılmıyor. Halkımızın obezite cerrahisine mesafeli durmasında geçmişte bu ameliyatın yarattığı sorunların büyük rolü var. 2) Sleeve gastrektomi (Tüp mide): Mide özel zımbalarla uzunlamasına kesilerek tüp haline getirilerek daraltılır. Fizyolojik bir ameliyattır ve ileride başka bir yönteme çevrilebilir. Bu nedenle son yıllarda en popüler ameliyat tüp mide ameliyatı olmuştur. Tüp mide hem yemeyi kısıtlar hem de iştah azalmış olur. 3) Mide katlama: Son yıllarda gündemde olan bir ameliyattır. Mide yukarıdan aşağı dikişlerle daraltılır. Komplikasyonları az, ancak açlık hissi devam ettiği için etkisi kısıtlıdır. 4) Mide Balonu: Aslında ameliyat değildir. Endoskopi ile mideye bir balon yerleştirilir ve şişirilir. Midede sürekli bir tokluk hissi yaratır. Tek başına bir zayıflama metodu değildir. Ancak süper morbid obezlerde yani çok aşırı kilolularda, bir miktar kilo verdirip ameliyatı kolaylaştırmak için ya da diğer tedavilere destek amacıyla kullanılır. Ortalama 6 ayda çıkarılması gerekir. Delinme, mideye zarar verme, barsak tıkanıklığına neden olma gibi yan etkileri vardır.

Emilim bozucu ameliyatlar:

1) Gastik By-pass: Dünyada en çok yapılan ameliyattır. Hem mide küçültülür, hem de mide çok aşağıdaki ince barsaklara bağlanır, dolayısıyle emilim yapılan ince barsak mesafesi azaltılmış olur. Böylece hasta biraz fazla yese bile bu gıdalar sindirilmeden atılır. Yaşam boyu vitamin ve mineral desteği şarttır. 2) Mini gastrik Bypass: Normal by passa göre daha kolay gerçekleştirilir. Yaklaşık 2 m ince barsak, emilimde devre dışı kalır. 3) Duodenal Switch ameliyatı: Oldukça etkili ancak yapılması zor bir ameliyattır. Mide önce tüp haline getirilir, sonra çok aşağı seviyedeki bir ince barsağa bağlanır. Yaşam boyu mineral ve vitamin desteği gerekir. 4)Duodenal by pass/ sleeve gastrektomi: Bir önceki ameliyata benzer, yine yaşam boyu mineral ve vitamin desteği gerekir. Ameliyatla herşey bitiyor mu? Hayır, bitmiyor. Ameliyat hastaya büyük bir şans sunuyor. Hasta mutlaka kontrollerini yaptırmalı, tavsiyelere uymalı, yeni bir yaşam tarzı benimsemelidir. Vitamin ve mineral takviyelerini unutmamalıdır. Diyet ve spor hayatın bir parçası olmalıdır.

Editör: TE Bilisim