İsrail’in N21 televizyonu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gazze, Suriye ve Washington hattında attığı adımlarla bölgesel denklemi değiştirdiğini belirtti. Haberde, “Batı, uzun süre Erdoğan’ı hafife aldı ancak o sabırla bekledi ve şimdi herkes onunla masaya oturmak zorunda kalıyor” ifadeleri yer aldı.
N12 televizyonu da analizinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gazze’ye yönelik İsrail saldırılarından bu yana yaptığı açıklama ve diplomatik girişimlerin uluslararası denklemi etkilediğini vurguladı. Haberde, Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump ile kurduğu temaslara dikkat çekilerek, Trump’ın Beyaz Saray’a dönüşünün Ankara’nın bölgesel manevra alanını genişleteceği belirtildi.
“Erdoğan artık uluslararası sahnenin vazgeçilmez bir aktörü” denilen analizde, Türkiye’nin Gazze’den Ukrayna’ya kadar birçok krizde belirleyici güç haline geldiği, Türkiye’nin müdahalesi olmadan bölgede ya da dünyada kalıcı bir düzenin mümkün olmayacağı ifade edildi. Haberde, “Türkiye artık barış ihraç eden bir ülke olarak görülüyor” ifadesine yer verildi.
Tel Aviv Üniversitesi Dayan Merkezi’nden Türkiye uzmanı Dr. Hay Eytan Cohen Yanarocak, Erdoğan’ın Arap dünyasının vicdanını temsil ettiğini belirtti. Yanarocak, “Gazze’de yaşanan savaş, Erdoğan’ın diplomatik profilini yeniden şekillendirdi. Ankara, hem Arap sokağının vicdanını temsil eden hem de Batı ile temasını koparmayan tek aktör olarak öne çıktı” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk günden itibaren İsrail’e yönelik sert açıklamalarıyla İslam dünyasında geniş destek kazandığını belirten Yanarocak, “Erdoğan, Filistin meselesini yeniden gündemin merkezine yerleştirdi. Bu, Türkiye’nin Orta Doğu’daki prestijini artırdı.” ifadelerini kullandı.
N12’nin değerlendirmesinde, Erdoğan ile Trump arasındaki yakın ilişkiye geniş yer verildi. Haberde, “Trump döneminde Beyaz Saray’a doğrudan ulaşabilen tek Müslüman lider Erdoğan’dı.” denildi.
İsrailli uzman Gallia Lindenstrauss ise Trump’ın yeniden yükselişinin Ankara tarafından yakından izlendiğini belirterek, “Erdoğan, Trump’ın dönüşünü bölgesel bir fırsata çevirmeye hazırlanıyor. Washington’la yeni bir sayfa açılırsa bu kez Türkiye masaya şart koyan taraf olacak.” değerlendirmesinde bulundu.
Haberde ayrıca, Türkiye’nin F-35 programından çıkarılmasının ardından kendi jeopolitik eksenini oluşturduğu vurgulandı. “Erdoğan Rusya ile yakınlaşırken NATO’dan kopmadı. Moskova ile diyalogda olan ama NATO’da kalan bir Türkiye artık Batı’nın öngöremediği bir oyuncu haline geldi” ifadeleriyle Ankara’nın denge politikasına dikkat çekildi.
Analizde, Türkiye’nin askeri kapasitesini özellikle hava kuvvetleri alanında güçlendirmeye odaklandığı belirtildi. Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan ile İngiltere Başbakanı Keir Starmer arasında yapılan görüşmeye değinilerek, Eurofighter Typhoon savaş uçaklarının satışı konusunda mutabakat sağlanmasının, Türkiye’nin çıkarlarını maksimize eden stratejisinin bir parçası olduğu kaydedildi.
Suriye’deki gelişmelere de yer verilen analizde, “Erdoğan, Suriye’de hiçbir tarafın tam kontrol sağlayamadığı bir denklemde tek sabit aktör haline geldi. Bu durum İsrail için hesapların baştan yapılmasına neden olacak bir faktör.” denildi.
