Ülkemizin geçtiği şu zor dönemde artan terör olaylar bu ülkenin geleceği olan bizleri kaygılandırmaktadır. Gün geçmiyor ki sekineti ve sükuneti sağlamayı tahsis etmeye çalışan güvenlik güçlerimize olan menfur saldırılar şiddetini arttırmaktadır. Kendi ellerimizle bu vatanın kıymetli evlatlarını , ana kuzularını birer birer toprağa vermekteyiz. Bu aziz milletin tüm olanaklara ve olanaksızlıklara rağmen her koşula da mütevekkil halini istismar eden yaratılmışların en aşağılı münafıklar zümresini lanetliyoruz .Bu devletin elektriğini, yolunu ,hastanesini, okulunu ,karakolunu kullanıp sonrasında uyurken kurşun sıkmak haince tuzak kurmak kısacası bu devlete silah doğrultmak ancak aşağılıklardan da aşağılık bir zümrenin yapacağı bir alçaklık olabilir. Daha acılar çok taze iken her yapılan saldırı şehit veya gazi haberi bu milletin sinesine saplanmış bir hançer etkisi oluşturuyor, yüreklerimizi dağlıyor. Milletçe 7 den 70 e teessür içinde olsak da ocakları sönen ocak sahiplerinin vebali hepimizin boynundadır . Yetim kalan çocuklar , iç dünyaları yanardağına dönmüş anne babalar , gözleri yaşlı boyunları bükük bir çare kalmış eşler. Elbette ki bu mezalimin sonu felakettir hüsrandır . Elbette ki kimsenin yanına kalmayacaktır. Güçlü Türkiye ‘ nin gücünü bu toprakların her santimetrekaresini de biz yeni kuşaklar olarak görmek istiyoruz .Bize düşen her ne varsa yapmaya hazır olduğumuzu da bu aziz milletin bilmesini arzu ediyoruz. Görmek istediğimiz tablo ağzını yüzünü bağlayıp devletin polisine ,askerine atılan molotof ‘un, havai fişeğin, taşın karşılığının tazyikli sudan ve yapılan anonstan ibaret olmamasıdır . Annelerinin fistanlarını yürek bulundurmayan bedenlerine geçiren oğlan çocuklarına da ne kadar tahammül etmemiz gerekiyor. Sadece bir gözaltına alıp daha sonra salıveren ya da bir iki yıl ceza verip sonrasında yine ocak yakan bireyler haline getirilen teröristler için alınacak kararlarda adli kurumların da kamu vicdanını göz önünde bulundurmalarını talep ediyoruz. Dağdakidoktoruna , mühendisine, sağlık görevlisine silah doğrultuyor, karısının evladının önünde kurşun sıkıyorken , mecliste ki halleri de kuyrukları açıkta kalmış kuzu postunda kurt olarak hayatlarına devam ediyor . Bunların mahallede, sokakta özerklik ilan edip tehdit etmelerine ne kadar müsaade edeceğiz daha ne kadar tükürüğü ile boğulacağımıza kayıtsız kalacağız. Daha ne kadar alınan vergilerle ,emeklerle, haysiyetten yoksun ciğeri beş para etmezlerin karnı bu milletin sırtından doyacaktır . Benim kürt kardeşimi ve halkını temsil edemeyecek olan haysiyetten yoksun terör örgütlerinin uzantısı partilere ne kadar daha tahammül edilecektir . Bunların yerleri dağda ki inlerdir. Hiç şüphesiz ama canım ülkemin dağları değil günü birlik beyinlerine zerk edilip püskürtülen aklın geldiği ülkelerdeki dağlardır. Milletçe rahatsızız ve muzdarip hiç bir ayrımın hiç kimse için söz konusu olmadığı bu topraklarda kadir kıymet bilen, misafirperver olan doğu halkımızın da bu alçaklara daha yüksek sesle tepki vermesini bekliyoruz . Ancak toplumsal birlik beraberlikle gelebiliriz bu zor günlerin üstesinden 1000 yıldır geldiğimiz gibi. Milletin sabrı tükenmekte Dağlıca da , Iğdır da , Hakkari de, Diyarbakır da, Tunceli de , ve daha bir çok yerde yapılan namertçe saldırılara öfkemiz katlanmakta. Bu cennet vatanda neyi paylaşamadığımızın sorularına cevap bulamamaktayız. Nankörlüğün kimsenin yanına kar kalmadığı, zulmün abad olmayacağı aşikardır. ALLAH mazlumların yanındadır . Doğmamış çocuğu yetim bırakanlar bunun hesabını hem bu dünyada hem ahirette hiç şüphesiz verecektir. ‘'İllaki ebabiller mi gelsin bu zulme dur demeye ‘' Bu zulmü onaylayanı, bu zulme vesile olanı, alkışlayanı, sempati duyanı , tarafta olanı ,dolaylıda olsa destekte olanı, alet olanı ,bu zulüm karşısında bir tepki göstermeyini en şiddetli şekilde lanetliyoruz ve mazlumların sahibine şikayet ediyoruz. ALLAHIN azabı ve gazabı onların üzerine olsun.

Editör: TE Bilisim