“Ticaretin bereketi dürüstlükte, huzuru helâlde”
Hutbede, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.s.) ticaret hayatında “Muhammedü’l-Emîn” yani güvenilir kişi olarak tanındığı hatırlatıldı. Peygamber Efendimiz’in hem çalışmayı hem de helal kazancı teşvik ettiği belirtilerek, hile, yalan, stokçuluk ve fırsatçılığın büyük günah olduğu ifade edildi.
Ayette geçen “Tartıyı adaletle yapın, teraziyi eksik tutmayın” (Rahman, 9) emrine dikkat çekilen hutbede, ölçü ve tartıda adaletli olmanın İslam ticaret ahlakının temel şartlarından biri olduğu vurgulandı.
“Ahîlik anlayışını ticaretimize yeniden hâkim kılmalıyız”
Diyanet hutbesinde ayrıca, Türk-İslam medeniyetinde önemli bir yeri olan Ahîlik kültürüne değinildi. Ahîliğin, alın teriyle kazancı birleştiren, ticarete ahlaki boyut kazandıran bir gelenek olduğunun altı çizildi. Günümüzde de bu anlayışın yeniden ticaret hayatına hakim kılınması gerektiği ifade edildi.
Hutbenin sonunda Peygamber Efendimiz’in şu müjdesi hatırlatıldı:
“Dürüst ve güvenilir tüccar, mahşerde peygamberler, sıddîklar ve şehitlerle beraberdir.”