İlişkide dikkat edilmesi gereken kurallar İlişkide dikkat edilmesi gereken kurallar
HIV retrovirüs ailesinin içinde yer alan bir virüstür. HIV bağışıklık sisteminin hücrelerine saldırarak ve bağışıklık hücrelerini yok eder. İki tip HIV vardır. HIV-1, dünyadaki enfeksiyonların ve AIDS vakalarının büyük çoğunluğundan sorumludur. HIV-2 Batı Afrika’da daha sık görülür. Virüs, enfekte olan kişinin bağışıklık sistemini, uzun yıllar içinde yavaş yavaş yıkarak, hastalıklarla savaşamayacak kadar zayıf düşürür. HIV’e bağlı belirti veya hastalıklar, bulaşmayı izleyen uzun yıllar boyunca ortaya çıkmayabilir. Çoğu insan, HIV ile enfekte olduktan sonra, uzun yıllar boyunca sağlıklı bir hayat sürebilir. Ancak kişi kendisini iyi hissetse dahi, hastalığı başkalarına bulaştırabilir. Hiv testi fiyatları için tıklayın. HIV’in cinsel ilişki, kanla temas ve anneden bebeğe bulaş olmak üzere 3 ana bulaş yolu vardır. HIV gündelik temas, dokunma, öpüşme, tokalaşma, tuvalet oturakları, ortak eşya ve elbiselerin kullanımı ile bulaşmaz. HIV taşıyanlarda yıllar boyunca belirti ya da klinik bulgular ortaya çıkmayabilir ve bu kişiler, virüs ile enfekte olduklarını dahi bilmeden virüsü çevrelerine bulaştırabilirler. Enfeksiyonun erken tanımlanması ve gerekli tedbirlerin alınması kişi ve toplum sağlığı açısından son derece önemlidir. HIV taşıyan insanlarda görülebilecek bazı belirtiler; açıklanamayan nedenlerle kilo kaybetme, ishal, dil üzerinde mantar enfeksiyonu (pamukçuk),  boyun, koltukaltı ve/veya kasıkta belirgin olmak üzere, genel lenfadenopatiler, bir aydan fazla devam eden öksürük, süregen ateş ve/veya geceleri terleme,  kadınlarda tekrarlayan vajinal mantar enfeksiyonudur. HIV enfeksiyonu 3 aşamalı bir seyir izler:  Hiv testi nerede yaptırılır? Akut HIV infeksiyonu: Virus, vücuda girdikten 2-4 hafta sonra, ateş, boğaz ağrısı, baş ağrısı, lenf düğümlerinde büyüme, döküntü, bulantı, kusma, ishal, kas ve eklem ağrısı gibi grip benzeri yakınmalar görülebilir. Bu dönemde bol miktarda virüs üretilir. Hastanın en bulaştırıcı olduğu dönem, akut infeksiyon dönemidir. Birkaç hafta sürebilen bu dönemde standart antikor tarama testleriyle tanı koymak mümkün olmayabilir. Bu erken dönemde antikorlar henüz oluşmadığından tanı ancak HIV-RNA veya p24 antijen pozitifliğine bakılarak koyulabilir. Sessiz (belirtisiz) dönem: Akut infeksiyon dönemi geçtikten sonra, virus vücutta hiçbir yakınmaya neden olmadan ortalama 8-10 yıl kadar taşınabilir. Bu dönemde de kanda virüs bulunur ve hastalar bulaştırıcıdır. Lenf düğümlerinde büyümeler bu evrede görülebilir. Belirtisiz dönem birkaç yıl kadar kısa veya 10 yıldan çok daha uzun sürebilir. İleri dönem (AIDS): HIV infeksiyonunun en ileri evresine AIDS denilmektedir. Uzun yıllar süren HIV enfeksiyonu sonucunda bağışıklık sistemi harap olur. Bu döneme kadar hiçbir tedavi görmemiş hastalar, bu dönemde infeksiyonlara ve kanserlere karşı tüm dirençlerini yitirirler. Fırsatçı enfeksiyonlar ve kanserlerin görüldüğü AIDS tablosu ortaya çıkar. HIV enfeksiyonunun laboratuvar tanısı öncelikli olarak serolojik bir tarama testi temeline dayanır. Sadece antikorları tespit eden 3. nesil ELISA testleri HIV enfeksiyonundan en erken 3 hafta sonrasında pozitif olarak tespit edilebilir. HIV RNA ve p24 antijeni, HIV antikorlarının oluşmasından önce belirlenebilir. İlk olarak, HIV enfeksiyonundan yaklaşık 7-10 gün sonra HIV RNA ortaya çıkar ve PCR testi yapılarak belirlenebilir. HIV RNA’dan yaklaşık 5-7 gün sonra (HIV enfeksiyonundan yaklaşık 17 gün sonrasında) p24 antijeni pozitif olur. Bunun için hem HIV spesifik antikorlarını hem de p24 antijenini eşzamanlı saptayan 4.nesil test (Combo Test) kullanılmaktadır. İstanbul Laboratuvarlarında HIV enfeksiyonunu tanımlamak için;
  1. HIV-RNA tespiti için PCR testi
  2. p24 antijen ve antikor testi (Combo Test)
  3. Antikor tarama testi yapılmaktadır.

Editör: TE Bilisim