Cumhurbaşkanı Erdoğan,

"MİLLET OLARAK HEPİMİZİN BAŞI SAĞOLSUN"

Kıymetli belediye başkanlarımız ve il genel meclis başkanlarımız, değerli dava ve yol arkadaşlarım, hepinizi en kalbi duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum.

Öncelikle millet olarak hepimizin başı sağ olsun. Dün 86 milyonun tamamını hüzne boğan çok acı bir haber aldık.

Karabağ zaferinin 5. yıl dönümü kutlamaları için Azerbaycan'da bulunan birliğimizi taşıyan C-130 tipi askeri kargo uçağımız, ülkemize gelmek üzere havalandıktan kısa bir süre sonra Gürcistan-Azerbaycan sınırına yakın Signagi bölgesinde düştü.

"ACIMIZI KALBİMİZE GÖMÜYORUZ"

Elim hadisede maalesef 20 vatan evladını şehit verdik.

İsimlerini kalbimizin en mütena köşesine yazdığımız uçuş ekibinden Yarbay Gökhan Korkmaz'ı, Binbaşı Nihat İlgen'i, Binbaşı Serdar Uslu'yu, Üsteğmen Cüneyt Kandemir'i, Astsubay Kıdemli Başçavuş Nuri Özcan'ı, Astsubay Kıdemli Başçavuş Ümit İnce'yi, Astsubay Başçavuş Emrah Kuran'ı, Astsubay Başçavuş Burak Özkan'ı, Astsubay Üstçavuş Emre Altıok'u, Astsubay Üstçavuş Burak İbiğ'i; yolcu ekibinden Üsteğmen Emre Mercan'ı, Astsubay Başçavuş Ramazan Yağız'ı, Astsubay Başçavuş Hamdi Armağan Kaplan'ı, Astsubay Başçavuş İlker Aykut'u, Astsubay Başçavuş Akın Karakuş'u, Astsubay Üstçavuş Berkay Karaca'yı, Astsubay Üstçavuş İlhan Ongan'ı, Astsubay Kıdemli Çavuş Ahmet Yasir Kuyucu'yu, Uzman Çavuş Cem Dolapçı'yı ve Uzman Çavuş Emre Sayın'ı rahmetle yâd ediyorum.

Cenab-ı Allah şehitlerimizin mekânlarını cennet, makamlarını âli eylesin. Yüreklerimizdeki yangını tarif etmek elbette mümkün değil. Gözyaşlarımızı içimize akıtıyor, acımızı kalbimize gömüyoruz.

"ŞEHİTLERİMİZE ÖDENMESİ İMKANSIZ OLAN ŞÜKRAN BORCUMUZ BULUNUYOR"

Ancak şunu da biliyoruz; her ne şekilde olursa olsun vatanı için, milleti için, devletinin güvenliği için canını vermek hiç şüphesiz fedakârlıkların ve kahramanlıkların en büyüğüdür, en onurlusudur.

Dün düşen uçakta şehit olan kahramanlarımız, peygamberlikten sonraki en yüksek rütbe olan şehadet makamına erişmişlerdir.

Şehitlerimize milletçe ödenmesi imkânsız şükran borcumuz bulunuyor. 86 milyonun her bir ferdine, aziz şehitlerimizin kederli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetlerimize sabır ve başsağlığı temenni ediyorum.

"46 KİŞİLİK KAZA KIRIM İNCELEME EKİBİMİZLE BÖLGEYE İNTİKAL ETTİK"

Olayın haberini alır almaz Milli Savunma Bakanımızın yanı sıra İçişleri ve Dışişleri Bakanlarımız muhataplarıyla temas kurdular. Arama kurtarma çalışmaları süratle başlatıldı. Görüntü almaları için Gürcistan makamlarıyla işbirliği içinde insansız hava araçlarımızı hemen harekete geçirdik.

Aynı gün akşam saat 17.00 itibarıyla uçağın enkazına ulaşıldığı bilgisi geldi. Uçağın enkazının bulunduğu alan güvenlik amacıyla kordona alındı. Yine dün gece 46 kişilik Kaza Kırım İnceleme ekibimizin bölgeye intikalini sağladık.

Uçağımızın kara kutusu bulunmuş, incelemeler başlatılmıştır. Şehitlerimizin 19'unun naaşına ulaştık. Son naaşımızı arama çalışmalarımız sürüyor.

Biz de bu süreçte önce Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın Aliyev'le, ardından Gürcistan Başbakanı Kobakhidze ile telefonla görüştük.

Milletimizle birlikte Azerbaycanlı kardeşlerimizi ve Gürcü dostlarımızı da büyük bir üzüntüye gark eden bu elim olayı tüm yönleriyle araştırıyoruz.

Gürcistan makamları bu süreçte en üst düzeyde gereken kolaylığı ve işbirliğini sergiliyor. Azerbaycanlı kardeşlerimiz de aynı şekilde gerekli her türlü desteği, her türlü katkıyı veriyor.

Emekliye ocakta büyük hayal kırıklığı mı geliyor ?
Emekliye ocakta büyük hayal kırıklığı mı geliyor ?
İçeriği Görüntüle

"TAZİYELERİNİ İLETEN TÜM DOST VE KARDEŞ ÜLKELERE DE TEŞEKKÜR EDİYORUM"

Milletim şundan emin olsun: Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile birlikte Gürcistan ve Azerbaycan'ın tüm imkânları da kahramanlarımız için seferber edilmiştir. Sahadaki çalışmalar anbean takibimizdedir. Gerekli incelemelerin titizlikle yapılarak olayın tüm boyutlarıyla aydınlığa kavuşturulmasını temin edeceğiz.

Milli Savunma Bakanlığımız ve İletişim Başkanlığımız düzenli bir şekilde kamuoyumuzu bilgilendiriyor, bunu devam ettirecekler. Milletimizden yalanlara, manipülasyonlara ve dezenformasyonlara karşı uyanık olmalarını özellikle rica ediyorum. Bilhassa sosyal medyada, kirli siyaset uğruna böyle bir hadiseyi istismar edecek kadar alçalanlara prim vermemelerini istirham ediyorum.

Bir kez daha şehitlerimize Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Şehitlerimizin yakınlarına, acılı ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetlerimize, aziz milletimize bir kez daha başımız sağ olsun diyorum. Mesaj yayımlayarak veya telefon ederek acımızı paylaşan, taziyelerini ileten tüm dost ve kardeş ülkelere de buradan teşekkür ediyorum.

"PARTİMİZİN TÜM MENSUPLARINI SELAMLIYORUM"

Kıymetli yol ve dava arkadaşlarım, AK Parti genişletilmiş il başkanları toplantımızın 175'incisinde sizlerle beraberiz. Sizlerin şahsında AK Parti'ye gönül veren tüm vatandaşlarıma, partimizin tüm mensuplarına buradan selam ve sevgilerimi gönderiyorum.

81 ilimizin her köşesinde gece gündüz demeden partimiz ve hareketimiz için samimiyetle gayret gösteren teşkilatımızın değerli mensuplarını, yol ve dava arkadaşlarımı aynı şekilde hürmetle selamlıyorum.

Dava, fikir ve aksiyon adamı, büyük şair, üstat Necip Fazıl, kökü mazide olan bu hareketin neferlerini şöyle anlatıyordu:

"İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.

Hamallık ki sonunda ne rütbe var ne de mal.

Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan

Ve ayrılık anadan, vatandan, arkadaştan."

Yine üstadın "Bu dava hor, bu dava öksüz, bu dava büyük" diyerek tarif ve taltif ettiği kutlu davamıza omuz veren her bir kardeşime minnet duygularımı ifade ediyorum. Toplantımızın tüm teşkilatımız için, ülkemiz, milletimiz ve demokrasimiz için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.

"HİÇBİR ZAMAN DİKENSİZ GÜL BAHÇESİNE GİRMEDİK"

Kasım ayı hem partimizde hem de Türk demokrasi tarihinde bir dönüm noktasını ihtiva etmektedir. Dönemin gazetelerinin “Anadolu İhtilali” manşetini attığı 3 Kasım 2002 seçimlerinde Türkiye'yi yönetmek için milletimizden ilk defa icazet aldık. Seçimlerden 15 gün sonra 58. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni kurarak ülkeye ve millete hizmet yolculuğumuza başladık.

O günden bu yana tam 23 sene geçti. İktidardaki 23 yılımızın her anını, her gününü, Allah'a sonsuz hamdolsun, hep hizmetlerle, eserlerle, yatırımlarla geçirdik.

Çok partili demokrasi tarihimizde hiçbir yönetime nasip olmayan başarılara, milletimizin hayır dualarına ve girdiğimiz tüm seçimlerde büyük desteğine mazhar olduk. 23 yıllık süreçte hiçbir zaman dikensiz bir gül bahçesine girmedik, yürümedik. Nice engelle, nice saldırıyla, nice badireyle, nice ihanetle karşılaştık.

Hatırlayın, milletimizin namusumuza emanet ettiği iradeyi gasp etmek isteyenler çıktı. Tahriklerle, komplolarla, iftira ve ithamlarla üzerimize gelenler oldu. Sınır tanımadılar, ilke tanımadılar. Ellerindeki her aracı, her imkânı, her fırsatı bize karşı kullanmaktan asla çekinmediler.

"SABRIMIZI YİTİRMEDİK"

Nasıl meyve veren ağaç taşlanırsa, biz de 23 sene boyunca taşlandık. Kimi zaman medya, kimi zaman tetikçi kalemler tarafından, kimi zaman vesayet odakları, kimi zaman terör örgütleri tarafından, kimi zaman da çıkarları tehlikeye giren uluslararası güçler tarafından hedef alındık.

Türkiye'nin büyümesini ve güçlenmesini engellemek amacıyla içeride olduğu kadar dışarıda da partimize yönelik çok büyük tuzaklar kuruldu. Maalesef bu tuzaklara düşen arkadaşlarımız da oldu.

Ama biz neyle karşılaşırsak karşılaşalım sabrımızı yitirmedik, öfkeye kapılmadık, sağduyuyu ve serinkanlılığımızı bir an olsun kaybetmedik. Milletimiz de engin ferasetiyle oynanan oyunları gördü. Bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadı, desteğini ve hayır duasını bizlerden esirgemedi.

Şimdi bakınız değerli kardeşlerim, hükümet etmeyi Ankara'ya sıkışıp kalmak sananların aksine, 23 yıldır ülkemizin 81 vilayetine, 86 milyonun her bir ferdine ulaşmanın, oy tercihi ne olursa olsun insanımızın gönlüne girmenin mücadelesi içindeyiz.

Şunu burada büyük bir gururla ifade etmek isterim; 23 yıla o kadar çok sayıda eser sığdırdık ki bunların kahir ekseriyetini artık biz bile hatırlamıyoruz. İcraat ve yatırımlarımızı tek tek saymaya kalksak buna değil saatler, inanın günler bile yetmez.

"ANADOLU İNSANINA SAYGI GÖSTERMEYİ ÖĞRENDİLER"

Eser ve hizmet siyasetimizle ülkemizin çehresini değiştirmekle kalmadık, bundan çok daha önemlisi rakiplerimizi dönüştürdük. Yıllarca antidemokratik güçlerin yelkenlerini şişirmesiyle siyaset yapanlar, gönülsüz de olsa en azından zahirde milli iradeyle barışmak, milletin tercihine saygı duymak zorunda kaldı.

Millete "bidon kafalı" diyen, "göbeğini kaşıyan adam" diyen, "dağdaki çobanla benim oyum bir olabilir mi?" diyen zihniyet, yenile yenile, burunları sürtüle sürtüle Anadolu insanına saygı göstermeyi öğrendi.

Kaynak: HABER MERKEZİ