SOMALI MADENCİLER MECLİS'TEN SESLENDİLER: "KANDIRILDIK!"

SOMALI MADENCİLER MECLİS'TEN SESLENDİLER: "KANDIRILDIK!" CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel Soma’dan gelen 4 madenciyle birlikte bir basın açıklaması düzenledi ve madencilere verilen sözlerin tutulmadığını, Meclis’in Ekim’e kadar tatil olduğunu hatırlatarak AKP’nin madenciyi ve Soma’yı kandırdığını söyledi. CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, parlamentoda Soma’dan gelen 4 madenciyle birlikte düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Erdoğan ve Bakanlarla bizzat görüşen madenciler kendilerine verilen hiçbir sözün tutulmadığını belirttiler. CHP’li Özgür Özel, Soma’daki facianın ardından madencilere ve ailelerine verilen sözlerin yerine getirilmediğini, konuyla ilgili Meclis’e sevk edilen tasarının ise içinin boşaltıldığını söyledi. BİR ARPA BOYU YOL ALINMADI CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, “Soma faciasından bu yana başta iş güvenliği olmak üzere bir arpa boy yol alınmadı, verilen sözler tutulmadı” diyerek Meclis’in tatil edildiğini ve madencilere verilen sözlerin ise AKP tarafından tutulmadığını hatırlattı. Verilen ani bir kararla torba yasa tasarısının Ekim ayına kaldığını belirten  Özel, “13 Mayıs’taki Soma faciasından bu yana başta iş güvenliği olmak üzere bir arpa boy yol alınmadı. O zaman madenler ne kadar güvenliyse şu an Türkiye’deki madenler o kadar güvenlidir. Ailelere verilen sözler tutulmamıştır. Madenlerde iş güvenliğini artıracak bugüne tek bir düzenleme yapılmamıştır” diye konuştu. SOMA MADENE MAKUM EDİLDİ CHP’li Özel basın toplantısında şunları söyledi. “Soma’da tarım bitirildi. Sanayi bölgesi ise olmadığı için yatırım yok ve Somalılar madenlere muhtaç edildi, mahkum edildi. . İşçiler, madenlerde emeklerinin sömürülmesine karşılık dahi ölüme gidebiliyorlar. Şimdi de 13 Mayıs faciasından sonra buradaki ocaklar üretime geçirilmek isteniyor. Işıklar ocağında denetimler başladı ve çalışma izni verilirse önümüzdeki günlerde burası üretime geçecek. Ama burası şimdi daha mı güvenli? Değil. Soma AŞ’nin bir havayolu şirketi olduğunu düşünürsek, son seferinde 301 yolcusuyla çakıldı. Başbakan, çocuklarını, balkonda yanında duran kıymetlilerini, uçağı, ekipmanı ve personeli aynı olan bu havayolunun uçağına bindirir miydi?” SOMALI MADENCİLERİ KANDIRDILAR VE KAÇTILAR Özel, “Torba Yasa Tasarısı”ndan Soma ile ilgili düzenlemelerin ayrılması durumunda bu düzenlemenin hemen yasalaşabileceğini, ancak AK Parti’nin bu yöndeki tekliflerini reddettiğini söyledi. Özel, “AKP Soma’lı madencileri kandırdı ve kaçtı” diyerek verilen sözlerin tutulmasını sert bir dille eleştirdi. Basın toplantısına katılan maden işçilerinden  Arif Şengül ise maden emekçileri adına bir konuşma yaparak, kendilerine taahhüt edilen sözlerin tutulmadığını ve kandırıldıklarını söyledi. Madenci Arif Şengül;  "Manisa'da tarım bitti, madenlere mahkumuz. Bize 'ya işsizlik ya ölüm' diyorlar. Kaçımız daha ölelim. Banka kredi borcumuzun ertelendiğini belirtti . Meğerse 3 ay akabinde toptan istiyorlarmış. Devlet de basın gibi unuttu bizi" dedi. “KANDIRILDIK” Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. çalışanı madenciler Tevrat Çün, Eren Malkoç, Engin Sal ve Arif Şengül’ün basın toplantısında yaptıkları açıklama ise şöyle; “Bizlerin buraya, Ankara’ya üçüncü gelişimiz. Hala daha verdikleri sözleri tutmadılar.Başbakan Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Salih Kapusuz, ve AKP’li Manisa Milletvekilleri Hüseyin Tanrıverdi, Uğur Aydemir, Recai Berber, Öznur Çalık, Selçuk Özdağ ile yüzyüze görüştük. Hepsi bize Soma ile ilgili yasal düzenlemeleri Haziran’a kadar geçireceklerinin sözünü verdi. Ağustos ayındayız. Önceki gece düzenlemelerin Ekim’e kaldığını öğrendik. Belki Ekim’e de olmaz, bilmiyoruz. KANDIRILDIK! AKP’li Recai Berber, hepimizin karşısına geçerek, ilk olarak düzenledikleri 60 maddelik taslağı gösterdi. Dedi ki, “Rahat olun, tüm taleplerinizi yasalaştıracağız. İşte burada hepsi. Başbakanımız da söz vermedi mi?” BİZİMLE ALAY MI EDİLDİ? İş güvenliğinin sağlanması için hiçbir yasal düzenleme yapılmadı. Sayın Bakan Taner Yıldız facianın öncesinde geldi ocağımıza, “Burası Türkiye’nin en güvenilir ocağı” dedi. O ocakta 301 arkadaşımız öldü bizim. Aynı firmanın iki ocağı daha var. Yine Bakan Yıldız önce denetimler olacak dedi. “İş güvenliğinin sağlandığına inanılırsa”, Bakanlar ve milletvekilleri ocağı denetimlerden sonra gezdiklerinde “tamamdır” derlerse ancak işbaşı yapılabileceğini belirtti. Şimdi patronlar üretim yapılsın istiyorlar bu ocaklarda. Manisa’da tarım bitti, madenlere mahkum edildik. Ekmeğimizin peşindeyiz. Bizi ekmeğimizle tehdit ediyor dayıbaşları, mecbursunuz ocağa inmeye diyorlar. Açıkçası BİZE YA İŞSİZLİK YA ÖLÜM DİYORLAR! Çünkü, hiçbir güvenlik önlemi alınmadı.Sayın Bakanın sözüne istinaden girmemizi istedikleri ocaklar, 301 madenci arkadaşımızın öldüğü ocaktan daha da güvensiz. KAÇIMIZIN DAHA ÖLMESİ GEREK? Zonguldak’ta 9 maden emekçisi kardeşimizin göçük altında kaldığını öğrendiğimizde aynı korkunç günleri yeniden yaşadık. Bu fıtrat mı, kader mi, neden Almanya’da ölmüyor işçiler? Bankalar kredi borçlarımızın erteleneceğinin sözünü verdi. Üç ay sonra meğer toptan istiyorlarmış. Maaşlarımız eksik yatırıldı. Soma’da binlerce işçi yoksulluğun pençesinde yaşam mücadelesi veriyoruz. Soma’nın her bir sokağında acı var, yalnızlık var, 301 kardeşimizin anısı var, yetimlerimiz var, çaresizlik var. Devlet de basın gibi unuttu bizi. Ama biz 13 Mayıs’ı hiç unutamadık. Buradan tüm kamuoyuna sesleniyoruz, vicdanlarınızın sesini dinleyin lütfen. Sizler gözünüzü Soma’dan çektikçe biz maden işçileri ölüme bir adım daha yaklaşıyoruz. Başbakan ve Bakanlar tarafından sıcağı sıcağına sözler verilip, AKP’li vekiller tarafından komisyonda geri adım atılıyorsa Bakanlar Başbakan’ı, AKP’li vekiller de Bakanları ciddiye almıyor demektir. YOKSA BİZLER SADECE SEÇİM YATIRIMI MIYDIK? Bu sömürü düzeninin sahipleri, yıllarca alnımızın terini döktüğümüz mücadele verdiğimiz ekmeğe ÖLÜM KATTILAR!. Taşeronlaşma ile ömrümüzden çaldılar, dayıbaşlarının üretim baskısı ile çocuklarımızın geleceğinden çaldılar. Dayıbaşları üretim oldukça kazanırken, ayda on binlerce doları harcamakla bitiremezken; “hadi hadi” diye üretim baskısıyla, bizleri kara zindana “bir oksijen maskesini çok görerek” attılar. Verilen sözler açık bir şekilde ortadadır ve kimse inkar edemez. Sözler bizzat bize veridi. Hükümet yetkililerine en kısa sürede verdikleri sözleri yerine getirmek düşer. Biz maden emekçileri olarak, sömürü düzeninin farkındayız ve artık “dur” demek için bugün karşınıza çıktık. Şimdi sıra, vicdan sahibi siyasetçilerde, Şimdi sıra, patronların ve taşeronların değil biz maden emekçilerinin hakkını ve hukukunu gözetecek olan milletvekillerindedir! Bu mesele siyasi bir mesele değildir. Bu mesele insanlık ve vicdan meselesidir.”