Daha önce de söylemiştim; Beyaz Fil binasının tarihi özelliği, mimari değeri veya şehrin silüeti olacak herhangi bir niteliği yok. Beton yığını.Bu şehre değer katmıyor.Bu binayı ayakta tutan ön yargı ve alışkanlığımız. Mantıklı ve makul, gelecek perspektifi ortaya koyan birdayanak yok. *Buna rağmen, Manisa’da “Beyaz Fil Yıkılmasın” diyenler var. *Bu şehirde benzer başka hangi düşünceler var biliyor musunuz? Servis saatlerinde yollar kilit olduğu halde,”Elektrikli otobüsler gelmesin” diyenler, *Otoparkın artık krize dönmesine rağmen, “Ulupark’a otopark yapılmasın” diyenler, *Kaldırım işgal yasağı ve kritik caddelerdeki otopark yasağına kızanlar, *Bir yandan Gediz Köprüsü’ne Yonca Kavşak yapılmadığı için yetkililere küfür sallarken, diğer taraftan bu düzenlemeyi getiren imar planına karşı çakınlar da oldu, bu şehirde. Pek çok hayati meselede olduğu gibi 2013’te de onların dediği oldu? Ve bugün Yonca Kavşak hala yapılamadı oraya. Kendi içinde tezatlar teşkil eden bu “istemezuk” listesi uzayıp gidiyor. Değişim ve yeniliklerden hoşlanmayanlar geçmişte hep oldu, bugün de olacak. O halde bunlar gayet doğal.Her fikre saygı duymak gerekir. Ama memleketi “İstemezuk” zihniyetinin eline bırakmak olmaz. Tabi bu idealist bir düşünce. Gerçekler öyle değil. Farkındamısınız;Manisa’ya “istemezuk” zihniyeti hakim. *Sizce bugün yaşadığımız otopark, dar cadde ve yolların sebebi ne olabilir? *Daha düne kadar Spil Dağı eteklerine çöpünü döken, evsel atık sularıyla Gediz’izehirleyen ama yine de marka kent ve turizm kenti olma gibi hayaller kuran bir şehir değil miydik? Ne oldu? Bu hayaller gerçek oldu mu? Çarşı esnafı daha fazla kazandı mı? Peki bu zavallı durumun kaynağı ne olabilir? *Sizce geçmişteki belediye başkanları bugün yaşanan sorunları ön görememiş olabilir mi? Onlar da tıpkı Atatürk’ün Ankara’da yaptığı gibi, 50 metregenişliğinde caddeler, adam gibi imar planları yapmak istememiş olabilir mi? Tabii ki istediler. Ama bu planlar ve getirdiği değişimlere karşı çıkanlar, yani“istemezuk” diyenler galip geldi. Arsa sahipleri bitişik nizam, çok katlı apartman daireleri istedi. Arsaları geniş yollar, yeşil alan ve otoparklar ile heba olmasın istediler.Nitekim onların dediği oldu. Ve bugün beton yığınına dönen, nefes alamayan bir Manisa çıktı ortaya. Şimdi gelelim Beyazfil’in yıkılması meselesine. Kimler, neden yıkılmasın diyor? Çok iyi analiz edilmesi gereken bir konu. *** Bugün kim ne derse desin; binanın sahibi burayı yerle bir eder. Yerine çok katlı bir başka bina yapar. Altına da otopark yapar. Yeni bina Beyazfil’e göre, çok daha estetik, kullanışlı ve şehre faydalı olabilir. Manisa’ya daha modern bir görünüm kazandırabilir. Bu önemli bir değer. Ama ben dikkatleri farklı bir noktaya çekmek istiyorum. Beyazfil ile birlikte Manisa’nınistediğinden çok daha fazlasını elde etmesi mümkün. Çünkü burası herhangi bir yer değil. Güzel bir projeyle cazibe merkezi olmak isteyen Manisa’ya istediğini verebilecek güce sahip. O halde değişim zamanı. Beyaz Fil’e;arkasındaki belediye binası, havuzlu çarşıile birlikte bakılmalı. Şehrin tam kalbinde çok geniş bir alan çıkar o zaman ortaya. Bu geniş alanda öyle bir eser planlanır ki şehrin kaderi değişir. Bu türden bir bakış açısı ancak belediye imkanlarıyla olabilir. Oysa Beyaz Fil özel bir firmaya, geri kalanı ise belediyeyeait. Dolayısıyla pazarlık imkansız görünmüyor. Sonuç olarak Beyaz Fil, eski belediye binası ve Havuzlu Çarşı’nın yıkılması ile ortaya çıkacak alan ile birlikte;
  • Manisa önemli bir sanat eseri kazanabilir,
  • Manisa marka kent olabilir,
  • Otopark sorunu kökten çözülebelir,
  • Belediye iyi bir gelir kaynağı elde edebilir,
  • Herşeyden önemlisi Manisa’nın göbeği nefes alır.
   

Editör: TE Bilisim