Türkiye Deprem Risk Haritası’nda yer alan Manisa, riskli şehirler arasında bulunuyor. Manisa Bahçeşehir Koleji son sınıf öğrencileri Bengisu Bedirhanoğlu ve Begüm İpek, enkaz altındaki insanların hayatını kurtarabilecek bir proje geliştirdi. İki genç kızın geliştirdiği cihaz, idrar, tuzlu su, deniz suyu gibi sıvılar üzerinden elektrik üretebiliyor ve böylece depremde iletişimi tamamen kesilen kişilerin GPS ya da radyo frekansı sinyali göndermesini sağlıyor. Cihaz, ayrıca elektronik cihazları şarj edebilme özelliğine sahip. Henüz lise çağında olan genç mucitler, ‘Bu cihaz hem hayat kurtaracak hem de insanların umudu olacak’ diyerek hedeflerini anlattı. Yaklaşık 1,5 yıl süren araştırma ve deneme sürecinin ardından ilk prototipi tamamlanan cihaz, termos büyüklüğünde, taşınabilir bir forma sahip olduğu görülüyor. 488 saat boyunca kesintisiz çalışabilen cihaz, aynı zamanda acil durum sireni çalabiliyor ve GPS sinyali gönderebiliyor. Genç mucitler, bu projeyle yalnızca deprem değil; okyanusta mahsur kalma, doğa olayları gibi farklı senaryolarda da insanlara ulaşmayı hedefliyor. Ancak sponsor desteği bulamadıkları için şu anda cihazın seri üretimine geçemiyorlar. Buna rağmen Bengisu ve Begüm, projelerini geliştirmekten vazgeçmiyor. Üzerine radyo frekansı tabanlı iletişim modülü ekleyerek cihazın enkaz altında da sinyal gönderebilmesini sağlamak istiyorlar.
“488 saat çalışıyor”
Bahçeşehir Koleji öğrencilerinden Bengisu Bedirhanoğlu, cihazın çalışma prensibini şöyle anlattı: “Biz özellikle deprem anında enkaz altında kalanları kurtarmak için bir cihaz geliştirdik. Bu cihazımız idrar, tuzlu su gibi sıvılar üzerinden çalışıyor. Testlerimizde 200 mililitre sıvı ile 488 saat boyunca aralıksız çalışabildiğini gördük. Aynı zamanda cihazda hoparlör ve GPS sistemi bulunuyor. Böylece siren sesiyle yetkililere uyarı verebiliyor ya da GPS çekim alanında yerinizi tespit ettirebiliyorsunuz.”
“1,5 yıl boyunca araştırdık”
Cihazın fikir aşamasından üretime kadar geçen süreci anlatan Begüm İpek ise, “Bu fikir aslında 6 Şubat depremlerinin hemen ardından çıktı. Enkaz altında en büyük sorunun, elektronik cihazların şarjlarının bitmesi olduğunu fark ettik. ‘Elektriğe ulaşamıyorsak nasıl enerji üretebiliriz?’ sorusuyla yola çıktık. Böyle bir fikir aklıma geldi ve hemen Bengisu’yu aradım. 1,5 yıl boyunca araştırdık, test ettik, sonunda başardık. Termos boyutlarında bir cihaz ürettik. Hem sıvılardan elektrik üretebiliyor hem de dört farklı çıkıştan telefon gibi cihazları şarj edebiliyor” diye konuştu. İpek, cihazın geliştirme sürecinde AKUT Manisa ekibiyle de görüştüklerini ve onların önerileri doğrultusunda radyo frekansı tabanlı iletişim sistemi eklemeye çalıştıklarını belirtti. İpek, “GPS sinyalleri enkaz altında zayıflıyor. Bu yüzden radyo frekansıyla iletişim kurabilecek bir yapı üzerinde çalışıyoruz. Şu anki teknoloji yalnızca 30 saniye öncesinde sinyal verebiliyor ama biz bunu daha ileriye taşımak istiyoruz” dedi. Bedirhanoğlu ve İpek, proje için destek çağrısında bulundu. Sponsor bulamadıkları için şimdilik prototip aşamasında kalan cihazın, gerekli yatırım desteğiyle seri üretime geçmesi hedefleniyor. Genç mucitler, projelerini sosyal girişim modeliyle büyütmeyi, büyük bir kâr amacı gütmeden insanlara yardım etmeyi amaçlıyor.