Şehzadeler Belediyesi, Manisa’nın fethinin 704. yıldönümü nedeniyle, “Manisa’nın Fethinin 704. Yılı ve Saruhan Bey’i Anma” programı düzenledi. Saruhan Bey Türbesi önünde gerçekleştirilen törende büyük coşku yaşandı. Başkan Çelik, “Manisa’nın fethinin 704. yıldönümü tüm hemşerilerimize ve milletimize kutlu olsun” dedi. Şehzadeler Belediyesi tarafından düzenlenen “Manisa’nın Fethinin 704. Yılı ve Saruhan Bey’i Anma” programı Saruhan Bey Türbesi önünde gerçekleştirildi. Programa Şehzadeler Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik, AK Parti Şehzadeler İlçe Başkanı Ahmet Tonguç, Ensar Vakfı Manisa Şubesi Başkanı Arif Çeler, İlim Yayma Cemiyeti Manisa Şubesi Başkanı Recep Özgüvenç, Celal Bayar Üniversitesi Öğretim Üyesi Veysi Dörtbudak, belediye meclis üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Program Manisa Mesir Mehterinin konseri ile başladı. Günün anlam ve önemine ilişkin bir konuşma yapan Başkan Çelik, “Manisa’nın, 1313 yılı 25-26 Ekim tarihlerine denk gelen Regaip Kandili gecesi Anadolu’ya gelen Türkmen Beyleri’nden Alp Agu oğlu Saruhan Bey komutasındaki askerler tarafından fetih edilişinin 704. yılı kutlu olsun. Bu fetih; 1071’de Malazgirt’te başlayan Anadolu’daki kutlu yürüyüşümüzün 275 yıl sonra ulaştığı yeri ve ecdadımızın “ilayı kelimetullah” uğruna bitmek, tükenmek bilmeyen fetih aşkının bir göstergesi ve ömrümüzün Manisa’da geçecek günlerinin yol haritası olan kader çizgimizin önemli işaretlerinden biridir. Sadece Manisa’nın yaşadığı 704 yıllık tarihi serüvende; insan, vatan ve devlet konusunda düşünmesini ve akıl etmesini bilenler için muhteşem ve manidar nice dersler var! 26 Ağustos Malazgirt Zaferi’nin, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın, 8 Eylül Manisa’nın Kurtuluşu’nun, 25 Ekim Manisa’nın Fethi’nin ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın yıl dönümü. Bu önemli tarihler bize şunu anlatıyor: vatan, millet ve istiklal ve istikbal şuuru olan milletler, yüz yıllara meydan okuyarak varlıklarını sürdürebilirler. Diğerleri tarihte bir anı olarak kalmaya mahkûmdur. 1071’de Anadolu’da kutlu bir yürüyüşe başlıyorsunuz, tam 275 yıl yani en az beş nesil sonra Manisa’yı fetih ediyorsunuz. Fetih ettiğiniz bu topraklarda medeniyetinizin tüm dünyaya kök salışına ve şahikasına tanık oluyorsunuz, Fetihten 572 yıl yani 15 nesil sonra 450 yıl egemenliğiniz altında yaşayan bir kavmin işgaline uğruyor milletçe tarifsiz acılar yaşıyorsunuz ve “ya istiklal ya ölüm” diyerek başlattığınız Kurtuluş Savaşı’ndan galibiyetle çıkıp küllerinden doğan bir ulus olarak yeni bir devlet kuruyorsunuz. Milli hafıza bize şunu hatırlatıyor: Bu topraklar ihmale gelmez, fitneyi kaldırmaz, Hak’tan ayrılana hürriyet sunmaz. Bu vatanda yaşamak sürekli imtihanda olmayı, Allah’a verdiğimiz sözde durmayı gerektirir. İki neslin hayatını geçmeyen, henüz bir asra ulaşmakta olan Cumhuriyet tarihimize bir bakın! Onca ihtilal neye ve kime hizmet etmek için yapıldı? Hangi ihtilal bize muasır medeniyet üstüne sıçrama yaptırdı? Terörün her türlüsüyle ülkemize neden saldırılıyor? İhtilallerle, terörle yapamadıklarını millettin evladını devşirerek yapmak istediler, 15 Temmuz’da içimize yerleştirilen ihanet şebekesinin boyutunu milletçe gördük. Milletimizi dışarıdan yıkamayanlar, bizi değerlerimize düşman yaparak, değerlerimizi yem yaparak aramıza fitne sokup bizi bir birimize boğazlatmak istiyorlar. Milletimizin sağduyusunu yenemediler, biz milli hafızayı canlı tuttukça; ilelebet payidar olma ve muasır medeniyetin üstüne çıkma ülkümüzü gerçekleştirmek için canla başla çalıştıkça; vatan, millet ve istiklal sevdamızı kaybetmedikçe asla yenemeyecekler. Milletimiz yaratılış gayesinden ayrılmadıkça; genç nesle ecdadını tanıttıkça; kendi kültüründen ve evrensel değerlerden beslenerek, tüm dünyanın ihtiyacı olan sevgi medeniyetini yeniden tesis ettikçe; daima galip gelen, davet edilen biz olacağız. Manisa’nın fethi böyle bir anlayışın ürünüdür. Hak, adalet ve hukuk tanımayan, insana saygısını yitirmiş ve kokuşmuş bir medeniyetin yerini insan merkezli, hak dostu ve güzel ahlakla taçlanmış bir sevgi medeniyetine bırakmasıdır. Saruhan Oğulları Beyliğinin kurucusu Saruhan Bey, Manisa’yı yerli halkla savaşarak ele geçirmedi, kimsenin malına, canına, namusuna kastetmedi, onların gönüllerini fetih etti. Onları huzura, adalete, mal ve can güvenliğine kavuşturdu, güzel ahlakla tanıştırdı, yeni bir medeniyetle buluşturdu. Çelebi unvanını benimseyen onun ve neslinin bu özelliğinin günümüze kadar gelen en büyük iki nişanesi Ulucami külliyesi ve Manisa Mevlevihanesidir. Atalarımızın kurduğu güçlü medeniyet sayesinde - çeşitli kırılmalara rağmen- 704 yıldır bu topraklardayız. Atalarımız ‘yaratılanı yaratandan ötürü sevdiler’. İnananı kardeş, inanmayanı Allah’ın emaneti bildiler ve herkese eşit muamele yaptılar, hoşgörüyle baktılar. Din, dil, ırk ayrımından uzak durdular. İnsan olmayı en büyük şeref bildiler. Yıkan değil yapan bir medeniyet kurdular. Atalarımızın 700 yıllık maddi ve manevi hatırasına yeterince sahip çıktığımız söylenemez, vakıf malları ve arazileri yağmalanmış durumda, son on beş yılın yoğun çabasına rağmen tarihi eserler üstündeki yılların ihmalini silip atmak mümkün olmadı. Şehzadeler şehrinde tarih, betona yenik düştü. Yeni bir belediye olmamıza rağmen ihmale uğramış her alana el atıyoruz. Yaptıklarımızı asla kâfi görmüyoruz: Şehrin her yönüyle imarı, tarihi ve kültürel mirasın gün yüzüne çıkarılması, turizm sektörünün inşası, fetih temalı konferanslar, sempozyumlar düzenlenmesi, Mevlevihane’nin yaşayan Mevlevihane müzesine dönüştürülmesi, fetih temalı şehir donatıları ve hatıra eşyalar yapılması, fethin geniş kapsamlı bir programla kutlanması, genç neslin tarihimizle buluşturulması, şehrin hafızasının tazelenmesi gibi çalışmalar bizi bekliyor ve yapacak daha çok işimiz var. Gelecek ve atalarımız bunu bizden istiyor. Mütevazı imkânlarla yapılan bu kutlama ve anma programı bir vefa göstergesi olduğu kadar, geleceğin müjdeli habercisi, geleceğe düşülen bir tohumdur. Şehzadeler Belediyesi olarak, bize, bu toprakları yurt bırakan, vatan kılan kutlu mirasın sahibi Sultan Alpaslan’dan, Saruhan Bey’e, Saruhan Bey’den Fatih’e, Fatih’ten Atatürk’e kadar cümle atalarımızı ve şühedayı minnet ve şükranla anıyorum. Mekânları cennet olsun ve fethin 704. yıldönümü tüm hemşerilerimize ve milletimize kutlu olsun” dedi. Başkan Çelik’in konuşmasının ardından Öğretim Üyesi Veysi Dörtbudak, Manisa’nın fethinin 704. yılı ve Saruhan Bey’i anlattı.  Konuşmaların ardından protokol üyeleri Saruhan Bey’in Türbesi’nde dua ettiler.    

Editör: TE Bilisim