2012 Yılının Mart’ından itibaren Türkiye’de eğitim konusunda en çok tartışılan konu oldu dershaneler. Başbakan kaldırılacak dediğinden beri dershaneler konusu eğitimde gündem belirledi. Başbakan doğru söylüyor, dershaneler eğitimin bir çelişkisi fakat dershaneler eğitimin bu durumda olmasının nedeni değil tam tersi bu çarpık eğitim sisteminin bir sonucudur. Bunun sorumluluğunu su tek başına AKP hükümetine yüklemek yanlıştır. Türkiye’de yıllardır uygulanan yanlış eğitim politikalarının bedelini gençlerimiz ödemektedir. Türkiye’de ciddi bir eğitim planlamasıyla mesleki eğitim, teknik eğitim ve yönlendirme eğitimi ön plana çıkmadıkça nitelikli ara eleman yetiştirilmedikçe sınavların önüne geçilemez. Sınavlarda sürekli yoğunlaşma yaşanması herkesin bir yarışma içinde olmasını zorunlu hale getiriyor. Yarışta en iyi sonucu almak isteyen öğrencilerimiz ise bilgi desteği arayışına yöneliyor ve bu bilgi desteğini dershanelerden veya özel derslerden sağlıyor. Öğrencilerin ciddi bir bölümü hem dershaneye devam ediyor hem de özel ders alıyor. İşte bu gerçeklerin ışığında dershaneler dar gelirli aileler için bir çözüm kurumu oluyor. Dershanelerin kapatılması sorunu bu aşamada çözmez sadece işin içinden daha da çıkılmaz hale getirir. Ekonomik durumu iyi olan aileler çocuklarına özel ders aldırarak bu yarışta en önde olurlar. Dar gelirli ailelerde ise 4-5 çocuk bir araya gelerek yine özel dersi grup olarak alırlar. Olan dar gelirli aile çocuklarına olur. Dershanelerin kapatılması yine iyi bir planlamayla belli bir geçiş süreciyle olmalıdır. Siz yönlendirme eğitimini ve mesleki eğitimi ön plana alırsınız, meslek liselerinin önemini kavratır ve öğrencilerin düz liseler dışında da gelecek kazanabilecekleri bilincini verirseniz zaten süreç içinde dershaneye ihtiyaç kalmaz ve dershaneler kendiliğinden sönümlenir. Ben yaptım oldu mantığıyla hiçbir sorun çözülemez sadece çözüldüğü sanılır.  Daha sonraki yazımızda yine bu konu ile ilgili ayrıntıları ve çelişkileri yazmaya devam edeceğiz. Sevgiyle….
Editör: TE Bilisim