Bilindiği üzere kamu kurum ve kuruluşlarının Merkez teşkilatlarının büyük bölümünde servis hizmeti verilmektedir. Ancak, taşra teşkilatlarında personele servis hizmeti yok denecek kadar azdır. Servis hizmeti verilmeyen kamu görevlilerine ulaşım ücreti de ödenmemektedir.

Özellikle metropol illerde servisi olmayan kurumlarda personel, otobüs dolmuş gibi toplu taşıma araçlarını kullanarak gitmektedir. Trafik yoğunluğu ve nüfus kalabalıklığı sebebiyle mesai saatinden en az 1 saat evvel evlerinden çıkmak zorunda kalmakta, toplu taşıma araçlarının doluluğu sebebiyle çoğu zaman araçlara binememekte, binse bile çok zor şartlarda mesailerine yetişmektedirler. Güne başlar başlamaz yaşanan bu olumsuzluklar, personelin moral motivasyonunu düşürmekte, bu da gün içerisinde çalışmalarına olumsuz şekilde yansımaktadır.

Maliye Bakanlığı ve Gelir İdaresi Başkanlığı’nda hem merkez teşkilatında hem de taşra teşkilatlarında (İstanbul hariç) servis hizmeti verilmemektedir.

Adalet Bakanlığı (3 büyük il dışında), İçişleri Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı (birkaç il merkezi hariç) Gençlik ve Spor Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, TÜİK, İŞKUR başta olmak üzere, birçok bakanlığın taşra teşkilatında servis hizmeti yoktur.

Yeni yapılan Adalet Sarayları ile Gümrük Bölge Müdürlükleri gibi pek çok kamu kurumu da şehirlerin dışında hizmet vermektedir. Büyük illerde ulaşım oldukça pahalı ve en az 2 araçla sağlanabilmektedir. Sabah 2 gidiş, akşam 2 dönüş hesaplandığında ortalama olarak ayda 185 TL etmektedir. 2014 yılı için 123 TL seyyanen zam alan memur, zaten bu yılın 6. Ayından sonra kesesinden yemeye başlamıştır.

KAMU İŞÇİSİNE VAR, MEMURA YOK

Bilindiği üzere, kamuda çalışan işçilere kurumunda servis imkanı sağlanamıyorsa, ulaşım ücreti verilmektedir. Ancak, kamuda çalışan memurlar servis imkanı yoksa ulaşım ücreti de alamamaktadır.

Bu durum, Anayasa’nın 10. Maddesinde ifade edilen “Kanun Önünde Eşitlik”, 49. Maddesinde düzenlenen “Çalışma Hakkı ve Ödevi”, 55. Maddesindeki “Ücrette Adaletin Sağlanması” ve 128. Maddesindeki “Kamu Hizmeti Görevlileriyle İlgili Hükümler” ilkesine aykırıdır.

Bu adaletsizliği Türk Büro-Sen olarak kabul etmemiz mümkün değildir. Servis imkanı sağlanamayan kamu kurumlarında, memurlara da  kamu işçilerinde olduğu gibi ulaşım ücreti ödenmelidir.

ENFLASYON EZİYOR HÜKÜMET SEYREDİYOR

Ülkemizde 2014 yılı Haziran ayı ilk altı aylık enflasyon %5,7, Kasım ayında ise %9,2 olarak gerçekleşmiş, böylece Temmuz ayından itibaren memurlar enflasyon altında ücrete mahkum edilmişlerdir. Hükümetin revize ettiği ve %9,4 olarak öngördüğü 2014 yılı enflasyonu yıl sonunda bu şekilde gerçekleşirse, memurların enflasyon karşısındaki kayıpları aylık %4,2’ye yükselecektir. Yaşanan ekonomik gelişmeler üzerine enflasyon farkı ödenmesi yolundaki tüm girişimlerimiz “Toplu sözleşme hükümlerinin dışına çıkamayız” gerekçesiyle geri çevrildi. Doğalgaza, elektriğe, suya %9 zam yapıldı. Gıda fiyatları son 9 ayda %11 artarken, et ve ekmek %11, ulaşım %20, meyve %38 zamlandı. Ailenin zorunlu harcamaları 9 ay içinde tam 363 lira yükseldi. Memur-Sen’in hükümetle imzaladığı toplu sözleşme neticesinde; 2,6 milyon memur ile 1,9 milyon memur emeklisi ciddi manada ekonomik kayba uğramıştır.

Değerli basın mensupları,

Kamuda çalışanlar arasında yapılan (işçi-memur) servis hizmeti ayrımcılığının ortadan kaldırılarak, her çalışanın bu hizmetten yararlandırılmasını, yararlanmayanlara ise ücretlerinin

Editör: TE Bilisim