MANİSA Baro Başkanı Ali Arslan, hükümetin OHAL kapsamında çıkardığı kanun hükmündeki kararnamelerin (KHK) iddia makamını güçlendirirken, savunma makamı olan avukatları aciz ve işe yaramak hale getirdiğini ifade etti. Arslan, TBMM'deki tüm siyasi parti mensuplarını demokrasiye, hukuk devletine, hukukun üstünlüğüne ve savunma hakkı ile yargı bağımsızlığına sahip çıkmaya davet etti. Manisa Baro Başkanı Ali Arslan, KHK'larla ilgili yazılı açıklama yaparak, darbe girişiminden sonra birçok KHK'nin çıkartıldığını ve bu kararnamelerin bir çoğunun yargıdaki bağımsızlığı olumsuz etkilediğini dile getirdi. Manisa Baro Başkanı Arslan, KHK'lerin ülkeyi demokrasiden ve hukuktan uzak hale getirdiğini dile getirerek, özellikle son çıkartılan 675 ve 676 sayılı kararnamelerin savunma hakkına büyük darbe vurduğunu ifade etti. Baro Başkanı Arslan, açıklamasında şunları belirtti: "Savunma hakkı kutsaldır. Çağlar boyunca savunma hakkı tartışılmış ve gerçek adaletin sağlanması için savunmanların en az iddia makamı kadar güçlü olması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Yargı savcı ile hakim, savunma ise avukattan oluşur. Biri bile olmazsa veya diğerlerinden geri tutulursa hukuktan adaletten söz edilemez. KHK'lerle yaratılan olağanüstü duruma karşı insan haklarını, hukuku, demokrasiyi, savunma hakkını savunmak tüm avukatların ve baroların görevidir. Bu nedenle 675 ve 676 sayılı KHK'ler de savunmaya yönelik kısıtlamaları anayasa, evrensel hukuk kurallarına uygun bulmuyor ve derhal değiştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, savunma hakkı, ifade özgürlüğü, iletişim özgürlüğü ve basın özgürlüğünün ortadan kaldırılamayacağını, bu hakları bertaraf eden her türlü düzenlemenin de karşısında olduğumuzu tekrar ediyor; bir kez daha evrensel hukuk normlarının eksiksiz uygulanması gereğinin altını çiziyoruz." 675 ve 676 sayılı KHK'lerin savunma makamı olan avukatları aciz hale getirdiğini belirten Arslan şöyle dedi: "OHAL kapsamındaki KHK'larla yargının iddia makamı gün geçtikçe yetkilerle donatılarak güçlendirilmekteyken, savunma makamı aciz ve işe yaramaz hale getirilmektedir. İddia ve savunma birbirini tamamlayan eşit unsurlardır. Biri olmadan diğerinin olması kabul edilemez. Savunmanın güçsüzleştirildiği, avukatlık mesleğinin itibarsızlaştırıldığı bir sistemde iddianın baştan kazanacağının belirlendiği gibi adil yargılanma hakkının da ağır bir şekilde ihlal edileceği bilinmelidir. Hukuk devletinde doğal hakim ilkesinin hayata geçirilmesi ve hakimin tarafsız bağımsız olması esas olmalıdır. 'Ergenekon', 'Balyoz' ve 'Askeri Casusluk' gibi hukuka aykırı tüm yargılamalar, ülkemizi daha karanlık bir döneme sürüklemiştir. Hukuk, muhalifleri sindirme aracı haline getirilmemeli; kamu vicdanı zedelenmemelidir." Baro Başkanı Arslan açıklamasında, TBMM'deki tüm siyasi parti mensuplarını demokrasiye, hukuk devletine, hukukun üstünlüğüne ve savunma hakkı ile yargı bağımsızlığına sahip çıkmaya davet etti.

Editör: TE Bilisim