HASAN YÜCEL, KAPILARINI 45haber.com İÇİN AÇTI

Manisa’da 3 kuşaktır tarım hizmeti veren tek firma olan Yücel ailesinin başarılı iki kardeşi Hasan ve Mehmet Yücel kardeşlerin ürettiği ‘4TP’ gibi şaraplar dünyada fazlasıyla ilgi görse de Yücel kardeşler, Türkiye’deki baskılardan dolayı bu şarapların yeterince değer görememesinden yakındı. Organik şarap üretiminde Fransa gibi şarap üretiminde lider bir ülkenin önünde olduklarını ifade eden Hasan Yücel, Türkiye’deki vergi fiyatlarının yüksekliğinden dolayı ciddi ekonomik sıkıntılar yaşadıklarını söyledi. Hasan Yücel babasının bir sözünü hatırlatarak adeta isyan bayrağını çekiyor. “Rahmetli babam derdi ki “Üretmeyen toplumlar kaybetmeye mahkumdur” biz de hep bu felsefeden devam ettik. Ama biz artık şuan da ürettikçe batıyoruz. Babam mezardan çıksa da duysa. Bak derdim baba sen bize böyle dedin ama gör bak ürettikçe batıyoruz” diyen Hasan Yücel, kapılarını 45haber.com için açarak merak edilen tüm soruları cesurca yanıtladı. Yücel ailesinden bahseder misiniz? 3 kuşak önce dedemler Selanik’ten Manisa’ya göç etmişler. Geldiklerinde tarımla uğraşan pek kimse yokmuş. O yıllarda gelenlerden Türk olarak yer alan ender ailelerdendik. Rumlara tarımı dedemler öğretmiştir. Manisa’da 3 kuşaktır tarımla ilgilenen tek aile Yücel ailesidir. Şarap tesisi kurma fikri nasıl oluştu? 80 yıllarında İngiltere’de okudum. O dönemde sınıfımda Fransız arkadaşım vardı. Fransa’ya gidiyorduk. Buradaki daha kötü arazilerde bağları gördüm. Hepsi şaraplık bağlardı. Acaba dedim neden Türkiye’de böyle bir şey yok. Elimizde arazilerimiz de vardı. Ağabeyimle oturup karar verdik. 2000 yılında tesisleri kurmak için adım attık. 2007’te tesisi kurduk. Tesisi kurduğunuzda tepki gösteren oldu mu? Tepkiden ziyade ilk başlattığımızda kimse çalışmaya gelmiyordu haramdır diye. Sonra cami imamı ve müftü köylülerle konuştu. Burada çalışmanın günah olmadığını söyledi. Ondan sonra bize karşı oluşan algı değişmeye başladı. Kaç kişiye istihdam sağlıyorsunuz? Mevcut çalışan sayımız 20. Ama mevsimlik çalışan işçilerimiz de oluyor. Bunlar da eklendiğinde 80’e kadar çıkıyor. Hedefiniz nedir? Öyle çok üretmek gibi bir amacımız yok. Az ve kaliteli üretimle marka olmayı hedefledik. Markayı da ürettik. 250 bin litre hedefiyle başladık. Daha sonra yavaş yavaş arttırdık. Şuanda Yıllık 869 bin litreye ulaştık. Şimdi ki hedefimiz ise 1 milyon litre. Şuanda 450 dekar şaraplık üzüm bağımız var. Organik ürünlerden şarap yapan ender firmalardan biriyiz. Organik ürün sertifikalı çalışıyoruz. Ürettiğiniz şarapların farkı nedir? Şarap üretiminin her aşaması bizim elimizden geçiyor. Yani her aşama kaliteli olarak ilerliyor. Organik şarap üretimi yapan ender firmalardan biriyiz. Sanırım farkımız bu olmalı. Rakip olarak hangi ülkeyi görüyorsunuz? Fransa’ya rakibiz. Kalite olarak Fransa şaraplarını geçmiş bulunuyoruz. Avrupa’nın toprakları ciddi anlamda kirlenmiş durumda. Onların organik yapma şansları da çok az. Ciddi susuzluk problemleri yaşıyorlar. Biz bunun bile önlemini alarak dört dörtlük bir tesis kurduk. İhraç ettiğiniz ülkeler hangileri? Fransa, İngiltere ve Belçika’ya ihraç ediyoruz. Uzakdoğuda ciddi bir şarap tüketimi var. Oraya da açılmayı düşünüyoruz. Çin ve Japonya’ya numune gönderdik. Numunelerimizi çok beğendiler. İnşallah ilişkiler gelişir. Hangi markaları yarattınız? Magnus, Maya, Koldere ve 4tb markalarıyla ciddi anlamda hem ülke içinde hem ülke dışında iyi bir marka kalitesini yaşadık. Cumhurbaşkanlığı köşkünde bile bizim şaraplarımız vardı. İçildi mi içilmedi mi bilemiyorum ama sonuçta kaliteli mal ürettiğimizin göstergesidir bu durum. Şarapları pazarlamada sıkıntılar yaşıyor musunuz? 3. dünya ülkesi olduğumuz için zamanında imzalanan gümrük anlaşmaları tek tarafları imzalanmış bu yüzden oraya ihraç ettiğimizde alıcı yüksek vergi ödüyor. Bu da ihracatımızı arttırmamızı engelliyor. Bir alıcı gelse ceketimi alır giderim. Üzerimizde baskı çok. Ürettiğimiz ürünün reklamını yapamıyoruz, yeterince tanıtamıyoruz. Manisaspor’a ben de reklam vermek istiyorum. Ama ne yazık ki buna izin verilmiyor. Veya Akhisarspor’a reklam verebilirim ama bunların hiç birini yapamıyoruz. Bu ne demektir? Ülkede üretimin yapılmaması için her tülü engeli koymaktır. Çalıştığımız tamamen vergiye gidiyor. Hiçbir şekilde parayı döndüremiyoruz. Kazancımın yarısından çoğunu vergiye veriyorum. Böyle nasıl yaşanılır. Hiçbir şekilde yatırım yapamıyoruz. Tesisi kurduğumuzda o yıllarda ciddi talep vardı. Hem iç piyasada hem de dış piyasada. Ama şimdi bunlar yok denecek kadar az. Yaptığınız bu yatırımları dış ülkede yapsaydınız kazancınız nasıl olurdu? Şuan dış ülkedeki yatırımcılar korkunç para kazanıyorlar. Bu yatırımı yapsaydım şuan ki kazancımın 100 katı bir kazancım olurdu. Sektördeki arkadaşlarımız yavaş yavaş bu işi bırakıyor. Şuanda bildiğim 3 arkadaşım bu sektörü bıraktı. Yani Türkiye’de işinizin karşılığını alamıyor musunuz? Şarap üretimiyle tarımda zirve yaptık. Ama ne yazık ki bunun karşılığını göremiyoruz. İş yaparken para kaybediyoruz. Bu işten çıkmak istiyorum. Bu işi bırakınca hiçbir iş yapmayacağım. TC numaramı bile değiştireceğim. Burada mükellef olmayacağım. Şuanda bölgede sadece biz kaldık. Şaraplık bağ kalmadı. Rahmetli babam derdi ki “Üretmeyen toplumlar kaybetmeye makumdur” biz de he p bu felsefeden devam ettik. Ama biz artık şuan da ürettikçe batıyoruz. Babam mezardan çıksa da duysa. Bak derdim baba sen bize böyle dedin ama gör bak ürettikçe batıyoruz. Ne istiyorsunuz, yani beklentiniz nedir? Ciddi anlamda kan kaybediyoruz.  Üretime destek lazım sadece şarap için değil. Tüm sektörler için bunu söylüyorum. Sektördeki bu kadar yüksek vergilerin kalkmasını istiyorum. Yüz lirada 63 lira vergi veriyoruz. Başka hiçbir sektörde böyle bir vergi uygulaması yoktur. Bu şartlarda bizim yaşamamız mümkün değildir. Ağabeyim bile bu durumlardan büyük sıkıntı yaşadı. Ve şuanda yatağa bağlı olarak yaşıyor. 12 yıldır şarapta ithalat 4 kat arttı. Bu ne demektir, siz içerden yüksek vergi koyuyorsunuz dışarıdan daha ucuza şarap geliyor. Kendi üreticinin kasına silah sıkılmasından başka bir şey değildir bu durum. Madem şarap üretimini yasaklıyorsun o zaman şarabı komple yasakla. Bu ikilem de nedir?