Coşkun KÖKÖZ PTT 1. Lig'de ikinci devrenin ilk maçında pazar günü Ankaraspor'u konuk edecek Manisaspor'un teknik direktörü Kemal Özdeş, "Bu takımın bu yıl Süper Lig'e çıkması benim ve futbolcularım ile yönetimin koyduğu bir hedeftir" dedi. Teknik Direktör Kemal Özdeş, Manisaspor’u takip eden ulusal ve yerel basın mensuplarıyla Tarık Almış Spor Tesisleri’nde düzenlenen kahvaltıda bir araya geldi. Kahvaltıda basın mensuplarıyla bol bol sohbet eden Özdeş, kahvaltının ardından açıklamalarda bulundu. Özdeş, basın mensuplarıyla birlikte kahvaltı da bir arada olmaktan dolayı çok mutlu olduğunu belirterek, “İlk devreyi bitirdik ve ilk devre bizler, yöneticiler, futbolcular ve kulüp çalışanları kadar sizlerde ciddi emek sarf ettiniz. Hem keyifli hem de yorucu bir ilk yarı bitirdik.” dedi. “Birinci yarıya göre daha fazla puan toplamamız gerekiyor” Takımın ilk yarıda sergilediği performansın genelinden memnun olduğunu ifade eden Özdeş,  “Topladığımız bir 34 puan var ama bu 34 puan daha fazla olmalıydı. Ben ve futbolcularım bu düşünce içerisindeyiz. Ligin ikinci yarısı daha zor geçecek. Mücadele gücü daha yüksek maçlar oynanacak. Ligin ikinci yarısı hedefe ulaşmak istiyorsak, birinci yarıya göre daha fazla puan toplamamız gerekiyor. Bunun içinde hazırlıklarımıza başladık. Aranın kısa olması bizim için avantaj diye düşünüyorum. Fazla konsantre kaybı olmayacak, tesislerimizde toplandık ve çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz. Antalya’ya 3 oyuncumuz milli takımın oluşturduğu organizasyona gitmişti onlarda aramıza katıldılar. Hafta sonu oynayacağımız maçla ikinci yarı başlayacak. Yine her maçı tek tek düşünüyoruz. Bu maçı da bu şekilde düşünüp kazanmak istiyoruz. Çünkü oynayacağımız rakip üzerimizde yer alıyor. Bu maçtan galip gelerek puanları eşitlemek ve ikinci yarı 18 final maçı oynayarak ta hedefimize ulaşmak istiyoruz.” dedi. “Oyuncularımın hepsine teşekkür ediyorum” Yeni transferimiz Abdulkadir Özgen ile ilgili değerlendirmede bulunan Özdeş, şunları söyledi: “Abdulkadir dün ilk antrenmanına çıktı. Maç saatine daha beş gün var. Oynayabilecek duruma gelecektir. Görev verebiliriz. Biz onu istedik, o da burada olmak istedi. Bu bizim için önemli. Sezonun ilk yarısında da söylediğim gibi transfer olarak en az oyuncuya ihtiyacı olan takım olduğumuzu düşünüyorum. Oyuncularımın hepsine teşekkür ediyorum. Ligin ilk devresinde inanılmaz çalıştılar. 23 tane oyuncumuzdan faydalandık. Hepsinin sadakati ve hazır olması bizim için önemliydi. Yeni transferden çok bu takımın değerini arttıracak oyuncu dersek çok daha iyi. Murat ve Hasan ayrıldıktan sonra bu durum bizim için acil oldu. Simonek bir rahatsızlığı söz konusu oldu. Umarım o da sağlığına kavuşur. Bugün yarın onun sonucu netleşecek. Şu andaki oyuncu sayısından da, niteliğinden de memnunum. Ama kadromuza oyuncu da alabiliriz.” Özdeş bir basın mensubunun “Oyuncuları satılmasına ise nasıl bakıyorsunuz?” sorusuna, “Eğer böyle bir teklif gelir ve bu teklif de kulüp yararına olacaksa gitmesi izin verebilirim.” cevabını verdi. “En büyük felsefem hakeme ve rakibe saygıdır” Toplantıda bir basın mensubunun “Sizin ve futbolcularınızın maçlarda agresif bir tutum içinde olduğunu görüyoruz. Bununla ilgili düşünceleriniz nelerdir?” sorusuna cevaben şunları söyledi: “Günümüzde futbol oyunu teknik direktörlerin oyuncularla birlikte aynı duyguyu yaşamasıyla oynanıyor. Bende kurallar ölçüsünde bizim için belirlenen alan içerinde futbolcularımla iletişim halinde olmayı, hareket etmeyi tercih ediyorum. Bununla ilgili bir sıkıntı yaşamıyorum. Benim 19 yıllık antrenörlük hayatımda en büyük felsefem hakeme ve rakibe saygıdır. Eğer Samsunspor maçını kastediyorsanız onunla ilgili başka bir açıklama yapmam gerekiyor. Herkesin duygularını kontrol edebilmesi gerekiyor. Örnek olarak o maçta, maçın sonucuyla alakalı bir şeyi ne oyun içerisinde ne de maç bittiğinde söyledim. Çünkü Hikmet’in kırmızı kartı gözümün önünde gerçekleşti. Daha sonra 2-1 den sonra Bekir’in kırmızı kartı gerçekleşti. Penaltı penaltıydı. Ben sadece maçta sonra Sayın Arslanboğa’ya skora göre değil oyuna göre maç yönetmesi gerektiğini söyledim. Hakem de, teknik direktör de, futbolcu da, hata yapabilir. Sonuçta hepimiz insanız. Disiplin talimatına aykırı hareket ettim ve 3 maç ceza aldım. Bunun nedeninden dolayı çok büyük üzüntü duyuyorum. Hakeme hakaretten yedim bu cezayı. Maçtan sonra  da o olayı anlatmamamın nedeni Türk hakemliğinin zirve yaptığı, pırı pırıl olduğu bir dönemde böyle bir konunun konuşulmamasını istememdi. Şunu da söylemek istiyorum. Sayın Arslanboğa keşke böyle bir diyaloga girmeseydi de ben de ceza almasaydım. Sonuçta gerekçem ne olursa olsun takımı yalnız bırakmamak, o duyguyu yönetebilmek önemliydi.  Hata yaptığımı söyleyebilirim. Hakemlerimize inanıyor ve güveniyorum. Sayın Aslanboğa’ya da inanıyor ve güveniyorum. Ben sadece herkesin maçlara çok iyi hazırlanmasını istiyorum.  Bu şekilde yarış daha güzel ve ciddi olacaktır.” “Manisaspor’un 5 yılına hitap edecek bir takım kurmaya çalışıyorum” Sözlerinin devamında gelecek transferlerin bu takımı daha değerli kılması gerektiğini kaydeden Özdeş, “Takımı oluştururken bugüne ya da yıl sonunda alacağımız sonuca endeksli bir takım oluşturmuyorum. Manisaspor’un 5 yılına hitap edecek bir takım kurmaya çalışıyorum. Burada çok fedakarca çalışan bir yönetim kurulumuz var. Futbolcularına karşı yükümlülüklerini yerine getiren bir yönetimimiz var.  Futbolcularımızın maddi her hangi bir sorunu yok. Yönetilmesi gereken bir bütçemiz ve borçlarımız var. Desteğe ihtiyacımız var. Bu destek de gelmeye başladı. Daha da gelecektir. Çünkü Manisaspor herkesin ortak değeri. Bu takımın teknik direktörü olarak tesis istiyorum. Altyapımıza tesis istiyorum. En büyük kazanç bu. Takımımda 16 oyuncum altyapıdan ama altyapımızda 4 takım  50’ye 50 alanda antrenman yapıyor. Burada herkese görev düşüyor. Bu takımı yönetirken sonuç odaklı düşünmüyorum. Bu kulübün sağlam zeminde yaşaması için hareket ediyorum. Böyle de yapmaya devam edeceğim. Ben bu şehrin insanıyım.” dedi. “Biz takım oyunu oynuyoruz” Cezalı oyuncular ve Cezası ile ilgili takımda olumsuz bir etki olamayacağını vurgulayan Özdeş konuşmasına şöyle devam etti: “Benim saha da olmamam dezavantaj oluşturmayacak. Çünkü beraber çalıştığımız Tahir hoca sahada olacak. Ona da çok inanıyor ve çok güveniyorum. Oyuncularımızın eksik olması da çok büyük sorun değil. Çünkü biz takım oyunu oynuyoruz. Daha önce eksik futbolcularla çok önemli maçlar kazandık. Benim için herkesin hazır olması önemli. Takımın çalışmasından çok memnunum. Transferi değil hafta sonu oynayacağımız maçı düşünmek istiyorum. Bizim çok fazla oyuncuya ihtiyacımız yok.” dedi. “Bu takım süper lige çıkmalı” Özdeş, bir basın mensubunun “Başkan Emre Hasgör  ‘Manisaspor’un süper lige çıkmamak gibi bir şansı yok. Bu sene olmazsa diğer sene süper lige çıkacağız’ dedi. Buna katılıyor musunuz?” sorusuna yönelik şunlar söyledi: “Oyuncularımla bir hedef paylaşıyorum. Bu takım çıkmasa da benim için bir değer olarak kalmalı. Geriye dönüp baktığımda bu takım gelecek yılın altyapısı olmalı. Ben bu takıma göreve geldiğimde geçtiğimiz yılı bu yılın altyapısı olarak gördüm. Bu sene ilk yarıda ki takımımızı geçtiğimiz yılın maliyetinden daha düşük olarak kurmaya çalıştım.  Yine böyle davranıyorum. Bu takım süper lige çıkmalı. Bunun için mücadele ediyoruz. Süper lige çıkamazsa da bu takımın gelecek yıllar için sağlam bir takım olması benim hedefim. Eğer süper lige çıkamazsak sadece bundan dolayı başarılı değilimdir.”  Takımın süper lige çıkmaması durumunda takımdan ayrılıp ayrılmayacağının sorulması üzerine Özdeş, “Yaşadığım sürece buradayım” diye konuştu.  
Editör: TE Bilisim