Manisaspor’da yönetim belirsizliği ayyuka çıktı. Acaba ne olacak, başkanlığa kim aday olur gibi sorular gündemde dolanırken, aslında işin suyu da çıkmaya başladı. Yarım asırlık kulüp neredeyse kendisine siparişle başkan arayacak. Açıklamalar, adaylar o kadar gereksiz ve anlamsız ki kimi reklam peşinde, kimi de kalbinden gelen Manisaspor sevgisiyle birşeyler yapar mıyım derdinde. Birileri aday olmayı düşünen isimlere Manisaspor başkanlığının ne kadar önemli bir yer olduğunu, hatta nereye aday olacağını anlatması gerekiyor. Bu şartlarda 50 trilyon borcu olan bir kulübe talip misiniz? sorusuna hangi yiğit çıkıp ‘evet’ diyebilir. Ben söyleyeyim hiçbiri. Hepsinin bir şartı var baksanız ya…! Mevcut yönetimin iki yıldır bu borçla neler yaptığını hepimiz gördük. Demek ki dilersen istersen oluyormuş. Ancak birşeyleri doğru yönettiğiniz takdirde bu işlerde başarılı olursunuz. Emre Hasgör ve yönetimin hiç mi hatası yok var tabiki.. Hatta saymakla bitmez… Ancak bunca olumsuzluğa rağmen siyah-beyazlı camiayı ayakta tutmaları final oynatmaları bile çok önemli. Önüne gelen aday olabilirim demeye başladı. Mahalleye muhtar aramıyoruz beyler..!!! Herkes umutlarını bağlamış Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’e yada Vestel’e. Yok şöyle olursa yok böyle olursa aday olurum. Adayım, yok yok değilim!!! Kim dedi ya ben adayım..!!! 6 unsur bir araya gelirse düşünürüm. Organize sanayi ve mevcut yönetim arkamda, aday olmamı istiyor vs vs gibi açıklamalar. Ben bunları okurken gerçekten utanıyorum. Bu açıklamaların ardından kendini inkar edenler bile çıktı. Türkiye Ligleri sona erdi, her takım genel kurullarını bir şekilde yaparken; biz neden amatör zihniyetle başkan arıyoruz. Yeni sezon hazırlıkları hemen hemen takımlarda sürerken, Manisaspor hala olduğu yerde sayıyor. Herkes Belediye Başkanı Cengiz Ergün’ün hamlesini bekliyor. Kimi eleştiriyor, kimi takıma sahip çıkacaktır diyor. Yani peri masalı gibi bu iş uzadıkça uzuyor. Siyaset bir nevi Manisaspor’un etrafını sarmış usul usul kemiriyor. Başkan adaylarının yanında birde ortaya atılan hoca isimleri var ki sormayın. Bunlardan ikisi Manisa’nın değerleri Taner Taşkın ve Hakan Şapçı. Bende sormak istiyorum, Menemen Belediyespor’u 2.lig’e çıkaran değerimiz dediğimiz Taner hoca şimdi mi aklınıza geldi? Daha düne kadar tesis içinde bulunmasından bile rahatsız olan sizler değil miydiniz? Taner Taşkın olsam yüzlerine bile bakmam. Menemen Belediyespor’daki görevimi sürdürür, tarih yazmaya devam ederim. Hakan Şapçı’ya gelince. Kemal Özdeş’in Gençlerbirliği’ne imza atması ne kadar Başkent tarafından hata ise; Hakan Şapçı’nın da Manisaspor’un başına şuan geçmesi bana göre hatadır. Bu iki isim Manisaspor’da görev alır yada almaz ancak bana göre zamanı şimdi değil. Geçmişte bu tarz hataları yaşadık. Takımın başına getirilen zamansız hocaları sayayım; Ümit Özat, Yılmaz Vural ve Hakan Kutlu. Hepsiyle neler yaşadık tek tek anlatmak istemiyorum. Başkanlığa aday olmayı düşünen kişilerden tek isteğimiz biran önce ortaya çıkmaları. Çünkü zaman Manisaspor için kötü işliyor. NOT: Geçtiğimiz hafta Altınordu Spor Kulübü’nün Manisa’daki faaliyetlerini yerinde inceleme fırsatı buldum. İzmir ekibinden bahsetmemiz kimilerinin canını sıkmış. Hatta ve hatta 2009 doğumlu oğlumu niye oraya kayıt ettirmişiz diye söylentiler olmuş. Onlara İbrahim Tatlıses’in meşhur lafıyla cevap vermek istiyorum; Urfa'da Oxford vardı da biz mi gitmedik. Adamlar İzmir’den gelip senin memleketinde 2000-2009 arası yaş gruplarında çocuklara futbol eğitimi verip para kazanırken, Manisaspor’un hele hele böyle yokluk içinde olduğu bir ortamda altyapısında bu yaş gruplarına neden eğitim vermez, çok konuşanların cevaplamasını istiyorum.. Bu benim problemim değil… Saygılar…
Editör: TE Bilisim