MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP'nin Kazlıçeşme mitinginde konuştu. Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'na yüklenen Bahçeli, Adana'da durdurulan MİT TIR'larına yönelik eleştirilerde bulundu. Bahçeli, Davutoğlu'nun 'MİT TIR'ları Suriye'deki Bayırbucak Türkmenlerine yardım götürüyordu" sözlerine "Türkmenlere yardım ettiniz de elinizi mi tuttuk? Siz kim Türkmenlere yardım etmek kimdir?" ifadeleriyle tepki gösterdi.

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkan satır başları şöyle;

"Bu Aziz şehrimizi feth eden Fatihimiz Sultan Mehmet Han'a ve fetihte yer alan tüm kahraman ecdadımıza Allah'tan rahmet diliyorum.

Türk milleti Ötüken'den Malazgirt'e yürümüş vatan kazanmıştır. İstanbul'dan kıtalara yürmüş destan yazmıştır.

Fatih Sultan Mehmet yürümüş Constantin İstanbul olmuştur. Şimdi yürüme sırası bizdedir. Şimdi ileri atılma yüreklice görevimizi yerine getirme görevi bizimdir. Allah için yürüyeceğiz kafire kabus yaşatacağız mazlumlar için yürüyeceğiz zalimleri ezip geçeceğiz.

Adalet için yürüyeceğiz haksızlıkları silip süpüreceğiz. Türkiye için Türk'lük için yürüyeceğiz.

O halde İstanbul'a soruyorum İstanbul'dan okkalı zelzele gibi sarsacak bir cevap bekliyorum şimdi söyleniz bizimle yürümeye hazır mısınız? bizimle yürümeye var mısınız? Bizimle yürü İstanbul biz yürürsek önümüzde kimseler duramayacaktır.

Yürü ey İstanbullu kardeşlerim fetih günü bugün yürü ey aziz milletim muzaffer sabahların şükür duası yakın.

Turistik ilk sefere uğurlandı Turistik ilk sefere uğurlandı

Yürürken engelleri görüyoruz, önümüze kazılan hendekleri geçiyoruz, provokasyonları geçiyoruz

İstanbul'da miting yapmamızı engellemek maksadıyla her zorluğu çıkardılar. Yenikapı dedik fetih şöleni var dev ekran bir günde sökülemez dediler.

Milliyetçi Hareket Partisi haklı olduğu bir konuda boyun eğmez demokratik ve kanuni hakkını çiğnetmez. Sorarım sizlere hangi çılgın yürüyüşümüze ket vurabilecektir? Eğer hakkımızı aramazsak mahşerde şehitlerimize ne deriz?

Milliyetçi Hareket Partisi doğru yolundan emin yürüyüşünden taviz vermez veremez. 46 yıldır zulme ortak olmadık zulme diz çökmedik kula kulluk etmedik nefsimize yenilmedik Allah'ın huzurundan başka hiç bir yerde eğilmedik.

Cuntacılar bir yandan teröristler bir yandan vatan düşmanları bir yandan kaynağımızı kurutmaya çalıştılar ama başaramadılar.

17-25 Erdoğan az da olsa bizi öğrendin mi?

İster saraylarda sultanlık sürsünler ister Erivanlı İsterse Kandil'de teröristlerle tüfek çaksınlar bize sökmez bize yetmez. Ne var ki hala bizimle uğraşıyorlar afişlerimizi toplatıyorlar sanıyorlar ki 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk sürecini unutturacaklar ancak biz ne haini unuturuz ne hırsızı aklımızdan çıkarırız biz ne babacım diyen yada parayı sıfırla diyen kısık sesleri aklımızdan çıkarırız. Unutursak bunu tarihi izah edemeyiz durmasınlar devlet gücünü üzerimize salsınlar.

Uşak'ta Erdoğan'ın kanunsuz mitinginden önce Bozkurt işareti yapan bir hanım kardeşimiz şefersizce göz altına alınmış ve sorguya çekilmiştir.

Erdoğan'ın Bozkurt simgemize düşmanlığını biliyoruz. MHP alerjisine de uzun zamandır şahidiz.

Madem Bozkurt işaretine Erdoğan tahammülsüzdür madem çakal hükmünü geçireceğini zannetmektedir. o halde hodri meydan Erdoğan'a çağrıda bulunuyorum gelsin Kazlıçeşmeye baksın yüzbinlerce Bozkurt işareti yapan kardeşimi görsün.

Savunmasız bir hanımefendiyi zorla emniyete götürmek haysiyetsizliktir. Erdoğan'a sesleniyorum polislerini yandaş savcı ve hakimlerini de buraya da gönder.

17-25 Erdoğan hadi korkma mertsen yiğitsen delikanlıysan ajanları aramıza yolla hepimizi fişlet. Faşist dediklerin buradadır. Katil gördüklerin burada seni beklemektedir. Diyorlar ki, Cumhurbaşkanı'na hakaret ediliyormuiş. Bu da yasalara aykırıymış. Biz bir Cumhurbaşkanı'na hakaret etmeyiz. Böyle bir yanlışın içine elbette düşmeyiz. İlke ve ülkülerimizin esasında gelenek ve siyasi duruşumuzun temelinde devletin başı ile kamplaşmak ve kavga etmek yoktur. Fakat ilk önce Erdoğan Cumhurbaşkanı olmayı öğrenecek. Cumhurbaşkanı gibi davranacaktır. Muhaliflerine geline hukuk diyen, kendisine gelince guguk anlayan Erdoğan Cumhurbaşkanı ya da cumhur çıbanı olacaktır. Recep Tayyip Erdoğan halkın oyuyla geldim diyorsan öncelikle üzerine aldığın omuzladığı milli iradeyle hürmetle mükelleftir. Erdoğan ne söylediyse misliyle onu duyacaktır. Yasa dışı yollardan siyasete ayar ve istikamet vermeye devam ettikçe gözümüz üstünde nefesimiz ensesinde olacaktır. Parlamenter sistemi mayınlamaktan kesinlikle uzak duracaktır. PKK ile yaptığı başkanlık pazarlığından pişmanlık duyacaktır. Korsan mitingler düzenleyip muhalefet ile söz duellosuna girmeyecek, başbakanı panayıra, kendisini cambaza çeviren Davutoğlu'ndan rol kapmayacaktır. Adam gibi cumhurbaşkanı olacak, yerini yurdunu bilecektir. Anayasa'nın çizdiği sınırlardan taşmayacak, yetki ve görev sahasına ihlal etmeyecektir. Şeref ve namus üstüne ettiği yemini çiğnediğinden özürler dileyecektir. Bilal'ine kefilse, küfreden havuzculara inanıyorsa, 17-25 Aralık'tan dolayı mahkemeye çıkıp aklanmanın yollarına bakacaktır. Artık Erdoğan ve Davutoğlu kürsülerde düet yapmaya başlamışlardır. Erdoğan fetih şöleninden ziyade devlet imkanlarını seferber ederek AKP'nin mitingini yapmıştır. Hukuk bir kez daha ayaklar altına alınmıştır. Kuvvetler ayrımı, cumhurbaşkanlığı makamı bir kez daha ağır yara almıştır. Erdoğan seyyah gibi dolaşmaktadır. Davutoğlu ise sarayın kapısına bağlıdır ve etkisi sıfır hükmündedir. Yeniden diriliş, yükseliş adı altında yapılan şölen bir defa İstanbul'u yok saymaktır. Ecdadımızın kemikleri sızlatılmıştır. İstanbul'un 562 yıllık fetih ruhu siyasi hesaplara kurban edilmiştir. Açık açık söylüyorum bu nankörlüktür. Bizans'ın son kalıntıları neyin fethini kutlamaktadır? Müslüman kanı dökmek, varlığımızı tüketmek için asırlardır vahşet planları yapan Vatikan'a özenen, örnek gösteren Erdoğan neye ve kimlere hizmetle görevlidir? Efendimizin kutlu tebliğinde kast eden Erdoğan Fatih Sultan Mehmet'in mirasını ne hakla siyasallaştırmaktadır? Şölen neyin dirilişidir? Neyin yükselişi? Kimin pazarlamasıdır? Fetih için mangal gibi yürek, kaya gibi irade şarttır. Bir avuç eşkiyanın gönlünü almak için takla üstüne takla atan, açılım lobisi bunu kavrayamayacaktır. Gönül kıran kalp kıran, Türk milletini 36'ya ayıran birisinin fetih demesi, fetih ahkamı kesmesi çürümüşlüğü örtemeyecektir. Fetih bir ruhtur. Fetih Türk milletinin emeği ve eseridir. Ancak millete inanmış vicdanların sayesinde yaşayacaktır. Fetih alınteridir, fedakarlıktır, İstanbul'dur Ayasofya'dır. Davutoğlu dün Ankara'da gaflete düşmüş ve bize devlet dersi vermeye kalkışmıştır. Suriye'deki terörist gruplara silah sevk eden bir işbirlikçinin haddi değildir. Davutoğlu MİT TIR'larıyla ilgili fotoğraflara casusluk diyor. Erdoğan hesabını soracaklarını ifade ediyor. Dahası ikisi birden MİT TIR'larıyla Bayırbucak Türkmenlerine yardım götürdüğünü söylüyorlar. Oysa gerçekler farklıdır. Türkmenler bunu yalanlamıştır. Başbakan gazete ilanıyla başbakan aransa senin gibisi bulunamayacaktır. Şimdi doğruyu söyle, kimin silahlarını, hangi odaklara, vekaleten nerelere taşıyordunuz? Türkmenlere yardım ettiniz de elinizi mi tuttuk? Siz kim Türkmenlere yardım etmek kimdir? Davutoğlu devletin haysiyetini iki paralık etmesinin altından nasıl kalkacaktır? TIR'ların durdurulmasından sonra Türkmenler büyük kayba uğradı diyen Davutoğlu, Türkmeneli kan ağlıyor haberin var mı? Erdoğan ve Davutoğlu'na sorarım Kerkük'te Musul'da Türkmenler katliama maruz kalırken nerelerdeydiniz? Kimin sıra gecelerinde sazlı sözlü eğlencelere dalmıştınız? Hangi ajan provokatörlerin himayesindeydiniz? Türkmen kanı eline bulaşan Barzani'ye hangi maksatla silah gönderiyordunuz? PKK'yı Kobani'ye geçirirken hiç mi arlanmıyordunuz? Amacınız daha fazla Türkmen'in ölmesi, işkence görmesi miydi? MİT TIR'larıyla insani yardım malzemesi gönderiyoruz dediler, ancak TIR'dan vahşet planları çıktı. Türkmen açtır, açıktadır. Sayın Başbakan kimlere ne verdiğinizi, kimlerin kılıcını salladığınızı açıklamazsan, kazanacağın yeni sıfatlarla serokluğu bile çok ararsın. İlk kez doğru söylüyorlar. MHP düşerse Türkiye düşecektir. Türklük uçuruma yuvarlanacaktır. Buna izin veremeyiz. Teslimiyete rıza gösteremeyiz. Soysuzlara sövenlere Türkiye'yi bırakamayız. Ya MHP ya kaos. Ya MHP ya kavga ve karışıklık. Ya MHP ya hırsızlık, haram ve rüşvet. Başka yol kalmamıştır, 7 Haziran tarihi kaderlerimizi tayin edecek seçimdir. Bu seçim ahlaksızlara karşı erdemin seçimi olacaktır. Vurguna karşı namusun seçimi olacaktır. Yağma ve peşkeşe karşı yüksek ahlakın seçimi olacaktır. Sömürülmeye karşı milli duruşun seçimi olacaktır. MHP iktidarında namuslular namussuzlara boyun eğmeyecektir. Ve yapılanlar unutulmayacak, mutlaka ve mutlaka hesap sorulacaktır. Şimdi hepinize soruyorum. 7 Haziran geldiğinde 1 milyar 370 milyon liralık kaçak saraya peşkeş çekilen millet hazinesinin hesabını soracak mısınız? Asgari ücretliye vaat ettiğimiz 1400 lirayı eleştiren, ama sıra Suriyeli sığınmacılara gelince 5 milyar dolar saçanlardan hesap soracak mısınız? Ayakkabı kutularından çıkan haram paranın hesabını soracak mısınız? İstanbul'daki sefaleti düşünüp yoksulluğu kurumsallaştıran ve çerez parası altında kamu araçlarına 3,3 milyar harcayanlara yaptıklarını ödetecek misiniz?  17-25 Aralık'ın hesabını soracak mısınız? Erdoğan geçtiğimiz günlerde Şanlıurfa'da konuşmuştu. Orada Diyanet işleri başkanına lutfettiği pahalı otomobil, kendisini dinleyenlere ballandıra ballandıra anlatmıştı. Ne var bunda demişti. Nasılsa devletin malı denizdi. Nasılsa Kısıklı'daki villasında farklı banka hesaplarında milyar dolarları vardı. Erdoğan'ın milletin sırtından uçak alacağım, havuzculara para alacağım demesine itiraz edilmeyecek midir? Erdoğan alkışlandıkça götürüyor, destek gördükçe küpünü dolduruyor.

Editör: TE Bilisim