Turgutlu Belediye Başkanı Serhat Orhan geçtiğimiz gün, partimize yönelik seviyesiz ve haddini aşan ifadelerde bulunmuştur. Serhat Orhan’ın her bir cümlesi ayrı hezeyan ve saçmalık taşıyan konuşmasını en başta şiddetle kınıyorum. Yaklaşan yerel seçimler öncesinde AKP ve onun yerel yöneticilerini, belediye başkanlarını ve başkan adaylarını MHP korkusu sarmıştır. Seçimlerde yaşayacakları olası hezimet endişesi onları her türlü kıymet hükmünü unutturmaya itmiştir. Sayın Serhat Orhan, ülkücülüğü ve milliyetçiliği senden mi öğreneceğiz. Polemik yapmak uğruna düştüğün seviyesizliğe inmeden sana cevap vereceğim. Milliyetçi, Ülkücü davanın siyesi arenadaki yegâne temsilcisi Milliyetçi Hareket Partisidir. Milliyetçi Hareket Partisi’ne gönül vermiş her ülkücü, mensubu olmaktan onur duyduğu bu büyük davanın da bir bayrağıdır. Türk milliyetçiliğinin siyasi, kültürel ve sosyolojik olarak kurumlaşmış haline ülkücülük denir. Ülkücülüğün de eskisi yenisi, 1980 öncesi-sonrası olmaz. Sayın Selçuk Özdağ’ı örnek göstererek bize ülkücülük dersi vermeye kalkarsan komik durumlara düşersin. Eğer Sayın Selçuk Özdağ kendisine hala milliyetçiyim veya ülkücüyüm diyorsa ona bir tek sorum olacak: Her türlü milliyetçiliği ayaklarımın altına aldım diyen sayın başbakanın bu yaklaşımı hakkında ne düşünmektedir. Mensubu olduğu parti içinden, “Türk ırkı diye bir ırk yoktur” bile diyebilecek kadar şuurunu yitirmişler varken bunlardan hiç rahatsızlık duymuş mudur? Milletvekilimiz Sayın Erkan Akçay’ın AKP’ye yönelik eleştirilerine verecek bir cevabınızın olmaması ise içine düştüğünüz durumun en açık vahametidir. Yolsuzluk, rüşvet, talan almış başını giderken bunlara yönelik cevap vermek yerine, polemik yaparak her zaman ki gibi ucuz siyaseti tercih etmişsiniz. Çünkü milletimize verecek bir cevabınız yok. Tükenmişlik sendromu içindeki panik halinizin sizde farkındasınız. Ama bu durum fazla uzun sürmeyecek. Milletimiz AKP zihniyetine önce yerel seçimlerde ardında genel seçimlerde en güzel cevabı verecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Son olarak şunu belirtmek istiyorum. Efendim bende ülkücüyüm ülkücülük kimsenin tekelinde değildir ama AKP’deyim, bende ülkücüyüm ülkücülük kimsenin tekelinde değildir ama DP’deyim ya da şuradayım-buradayım. Böyle bir şey söz konusu değildir. Rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş; “Ülkücü, Milliyetçi Hareket Partisi'nde olur. Milliyetçi Hareket Partisi'nde olmayan ülkücü değildir. Gittiği yerin damgasını yer. Oradaki genel başkanın görüşüne göre yaşar, oradaki genel başkanın görüşüne göre hareket eder. Ülkücülüğü kalmamıştır. Bunu böyle bilmeliyiz.” demiştir. Bizler bu sözü kendimize rehber edindik ve bu yolda mücadeleye devam edeceğiz.  
Editör: TE Bilisim