ANA MANŞET

Savunma Sanayii’nin geleceği Manisa’da şekilleniyor

Manisa’da düzenlenen Elmas Programı çalıştayında, savunma sanayisine nitelikli teknisyen yetiştirmek için kritik bir adım atıldı. Pilot okullar arasında yer alan Manisa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, öğrencilerin teknik ve uygulamalı yetkinliklerini geliştirerek ülkenin yerli ve milli üretim kapasitesine doğrudan katkı sağlayacak.

Savunma Sanayi Başkanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü işbirliği ile Manisa Organize Sanayi Bölgesi ev sahipliğinde Milli Yetkinlik Hamlesi Projesi Elmas Programı Manisa Çalıştayı düzenledi.

OSB Konferans Salonu'nda gerçekleşen programa, Savunma Sanayi Başkanlığı Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Karataş, Manisa Valisi Vahdettin Özkan, Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim ve Öğretim Daire Başkanı Ercan Alpay, Manisa OSB Yönetim Kurulu Üyesi Aziz Meydan, Mesleki ve Teknik Ana dolu Lisesi öğrenicileri ve çok sayıda davetli katıldı.

Savunma sanayinde bin 400’e yakın proje

Savunma Sanayi Başkanlığı Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Karataş, savunma sanayinde şu anda bin 400'e yakın projenin devam ettiğini belirtti. Karataş, “Savunma Sanayi’nde şu anda yaklaşık bin 400 proje devam ediyor. Bu projelerden biri, insan ve insan yeteneğine odaklanan Milli Yetkinlik Hamlesi. Proje sayıca yalnızca bir tanesi olsa da bizim için en kıymetlilerinden biri. Bu hamleyi Savunma Sanayi Başkanlığımız ve Milli Eğitim Bakanlığımız ile birlikte başlattık; amacımızı ve nedenini sizlerle paylaşmak istiyorum. Savunma sanayimizin Türkiye için taşıdığı önemi tekrar vurgulamak faydalı. Dünyadaki mevcut düzeni gördüğünüzde, küresel sistemin artık eskisi gibi işlemediğini, hatta zaman zaman insanlığın varlığı için tehdit oluşturacak boyutlara ulaştığını söyleyebiliriz. Bu tablo, ülkeleri kendi çözümlerini hızla hayata geçirmeye zorluyor. Eskiden on yılda bir kriz yaşanırken, artık haftalar içinde birden fazla kriz meydana gelebiliyor. Savaş kelimesi eskiden nadirdi; iki ülke arasında sorun çıktığında genellikle masada görüşülür, ambargo konur ama doğrudan savaş yaşanmazdı. Şimdi ise bir günde kriz çıkıyor, ertesi gün savaş başlayabiliyor; savaşların doğası da değişiyor. Günümüzde saldırıların birincil hedefi çoğu zaman doğrudan fiziki yıkım değil; önce insanların psikolojisini ve toplumsal düzenini bozmak. Roket veya füze atıldıktan sonra hedef bölgedeki insanların psikolojisi zedeleniyor, bunun ardından toplumsal olaylar çıkartılarak sosyoloji bozuluyor. Teknolojinin, özellikle yapay zekâ ve siber güvenliğin gelişmesiyle birlikte savaşların biçimi daha da değişecek. Gelecekte psikolojiyi ve toplumu hedef alan saldırıların, siber alan üzerinden daha yaygın hâle geleceğini göreceğiz. Bunların pratik örneklerini düşünün: Bir sabah bankacılık sisteminin çalışmadığını fark edebilirsiniz; sinyalizasyon sistemi devre dışı kalarak metroların, trenlerin ve trafik lambalarının işlememesi gibi kaotik durumlar yaşanabilir; sağlık sistemleri durabilir, hatta bazı baraj kapaklarının açılması gibi afetlere yol açacak senaryolar olabilir. Bunların hepsi, fiziksel bir saldırı olmadan bir toplumun psikolojisini ve sosyolojisini tahrip etme potansiyeline sahip. İşte bu yüzden savunma sanayinin amacı tamamen yüksek teknoloji geliştirmektir. Bugün uçak, insan savar araçlar, elektronik harp ve radar gibi alanlarda çalışıyoruz; yarın ise siber yönelimli yapay zekâ sistemleri gibi yeni alanlarda daha fazla yer almamız gerekebilir. Türk Savunma Sanayi, yüksek teknolojiye yatırım yapma yolculuğunda hiçbir adım geri atmamalıdır” diye konuştu.

“Milli Yetkinlik Hamlesi bu projenin önemli bir parçası”

Savunmayı yalnızca bir ülkenin askeri güvenliği açısından değerlendirmemek gerektiğini ifade eden Karataş, son olarak şunları söyledi: “Savunma sanayiniz, teknolojik olarak güçlü olduğunda askerî açıdan operasyonel bir güç kazanırsınız; diplomasi masasında ise özgün, yüzde 100 yerli ve milli ürünlerle stratejik bir güç elde edersiniz. Savunma sanayiniz eksikse o masaya davet edilmezsiniz; davet alsanız bile söz hakkı bulamazsınız. Bu nedenle savunma sanayine dar bir açıdan bakmamak gerekiyor. Savunma teknolojileri sivil alana kaydıkça toplum teknoloji kazanır. Bir kalemden başlayıp sivil hayata yayılan birçok ürünün kökeninde savunma sanayi vardır. Bu teknolojiler sayesinde ihracat yapar, ülke ekonomisine katkıda bulunur ve halk olarak ürünlerimizle gurur duyarız. Böylece savunma sanayinin birçok alanda çarpan etkisi ortaya çıkar. Önümüzdeki 20–30 yılda savunma sanayinin belirleyici bir alan olmaya devam edeceğine inanıyorum. Son 20 yılda Cumhurbaşkanımızın kararlılığı ve devletimizin iradesiyle savunma sanayinde önemli bir noktaya geldik. Bugün savunma sanayinde yaklaşık 1.400 canlı proje yürütülüyor; bunların bir kısmı Ar-Ge, bir kısmı seri üretim, bir kısmı ise prototip geliştirme aşamasında. Yaklaşık 3 bin 500 firma yalnızca savunma sanayinde faaliyet gösteriyor; ayrıca 8 bin firma hem savunma hem sivil alanda çalışıyor. Savunma sanayimizin yıllık üretim hacmi yaklaşık 15 milyar dolar, proje hacmimiz ise yaklaşık 150 milyar dolar civarında. Sektörde yaklaşık 95 bin kişi çalışıyor. Geçen yıl savunma sanayi ihracatımız ise 7,1 milyar dolar düzeyindeydi. Sonuç olarak hedefimiz; ülkemizin ve milletimizin güvenliği için yüksek teknoloji geliştirmeye devam etmek, savunma sanayimizi güçlü, yerli ve itibarlı kılmaktır. Milli Yetkinlik Hamlesi de bu vizyonun önemli parçalarından biridir.”

“Savunma sanayimizin insan kaynağı altyapısını güçlendiriyoruz”

Manisa Valisi Vahdettin Özkan, önemli bir çalıştay gerçekleştirildiğini dile getirdi. Özkan, “Bugün, savunma sanayimizin insan kaynağı altyapısını güçlendirmeye yönelik son derece stratejik bir adımı, önemli bir çalıştay vesilesiyle birlikte değerlendiriyoruz. Milli Eğitim Bakanlığımız ile Savunma Sanayii Başkanlığımızın iş birliğinde yürütülen Elmas Programı, yalnızca bugünün ihtiyaçlarını değil, yarının teknolojilerine yön verecek insan kaynağını yetiştirmeyi hedeflemektedir. Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri aracılığıyla savunma sanayisine yönelik nitelikli iş gücünün yetiştirilmesi, öğrencilerimizin teknik ve uygulamalı yetkinliklerinin artırılması, okul altyapılarının sektörle iş birliği içinde geliştirilmesi Milli teknoloji üretim kapasitemize katkı sunacak insan kaynağının oluşturulması açısından önemli bir eşiktir. Bu çerçevede, Elmas Programı; savunma sanayi ekosisteminin güçlendirilmesine, yerli ve milli üretim kapasitesinin artırılmasına, eğitim-özel sektör-kamu iş birliğinin sürdürülebilirliğine doğrudan katkı sağlamaktadır. Bugün 12 ilde 13 seçkin Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi bu programa dahil edilmiştir. Bu kapsamda ‘Manisa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin de yer alması, şehrimiz için değerlidir. Manisa’mız, savunma sanayisine parça üretimi gerçekleştiren birçok sanayi kuruluşuna ev sahipliği yapmakta, organize sanayi bölgelerinde ülkemizin önde gelen firmaları faaliyet göstermektedir. Elmas Programı ile bu altyapı daha da güçlenecek, nitelikli teknik eleman ihtiyacına doğrudan çözüm üretilecek, okullarımızda yeni atölyeler ve laboratuvarlar kurulacak, yerli ve milli üretim süreçlerine somut katkılar sağlanacaktır. Dünyada ve yakın coğrafyamızda yaşanan gelişmeler, savunma sanayinin stratejik önemini her geçen gün daha fazla ortaya koymaktadır. Güçlü bir savunma altyapısının temelini sadece teknoloji değil, o teknolojiyi üretecek nitelikli insan kaynağı oluşturmaktadır. Ülkemiz bu alanda yaptığı kararlı yatırımlarla her geçen gün daha da güçlenmektedir. Elmas Programı, bu güce güç katacak, özellikle mesleki ve teknik eğitimin ülkemizdeki ağırlığını artıracaktır. İnanıyorum ki; Manisa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde eğitim gören öğrencilerimiz, bu stratejik alanda kendilerini geliştirerek ülkemizin geleceğine yön veren bireyler olacaklardır. Çalıştayın; İlimiz, eğitim camiamız ve Ülkemizin savunma sanayi vizyonu için hayırlı ve verimli sonuçlara vesile olmasını temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.

Savunma Sanayisinde öncü şehir Manisa

Manisa OSB Yönetim Kurulu Üyesi Aziz Meydan, Manisa’nın öncü bir şehir olduğunu vurguladı. Meydan, “Savunma Sanayi Başkanlığımız ve Millî Eğitim Bakanlığımız tarafından hayata geçirilen bu değerli program, geleceğin teknisyen kadrolarını bugünden yetiştirme vizyonuyla başlatılmıştır. Programın hedefi yalnızca iş gücü oluşturmak değil, aynı zamanda ülkemizin teknolojik üretim kapasitesine doğrudan katkı sağlayacak donanımlı ve yetkin insan kaynağını adım adım inşa etmektir. Pilot olarak seçilen 13 Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, savunma sanayinde öncü kurumların yoğun olarak faaliyet gösterdiği bölgelerde yer almaktadır. Bu seçkin okullar arasında Manisa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin bulunması, şehrimiz ve öğrencilerimiz için hem büyük bir fırsat hem de önemli bir sorumluluktur. Manisa, gelişmiş sanayi altyapısı, üretim kapasitesi ve genç nüfusuyla ülkemizin ekonomik ve teknolojik kalkınmasında öncü bir şehir olmuştur. Savunma sanayinde yerlilik oranlarını artırmak ve teknolojide dışa bağımlılığı azaltmak istiyorsak, bu hedefin en kritik unsuru nitelikli insan kaynağıdır” açıklamasında bulundu.

{ "vars": { "account": "UA-43204872-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }