MANİSA Sekizeylül Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ceyna Uysal, Ramazan ayında uzun süren açlık süresinin metabolizma hızının yavaşlamasına neden olduğunu belirterek, sahur yapmadan oruç tutmanın yanlış olduğunu söyledi Manisa Sekizeylül Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ceyna Uysal, Ramazan ayı öncesinde yeterli ve dengeli beslenme konusunda vatandaşlara uyarıda bulundu. Yapılan çalışma ve araştırmalar sonucu erkeklerin yüzde 51.4'ü, kadınların ise 42.7'sinin Ramazan ayında kilo aldığını ifade eden Uysal, iftar sonrasında aktivite düzeyinin arttırılması gerektiğini vurgulayarak, "Sağlıklı bir beslenme programında verilen 3-4 öğün bu ramazan döneminde 2 öğüne düşer. Uzun süren açlık, sıcak havalar ve fiziksel aktivite düzeyinin düşmesi metabolizma hızının yavaşlamasına neden olur. Ramazan öncesi düzenli spor yapan kişiler spor yapmayı bıraktıklarında, fiziki görünümlerinde olumsuz etkiler görülebilir. Bu yüzden hem metabolizma hızımızı yükseltmek hem de kilo artışına engel olmak için aktivite düzeyimizi arttırmak gerekir" diye konuştu. Protein içerikli gıdaların uzun süreli tok kalmaya ve kas kayıplarının önüne geçmeye fayda sağladığını belirten Uysal, "Özellikle en çok yapılan yanlış, sahur yapmadan oruç tutulması. Açlık süresini daha da uzatarak metabolizmanın daha çok yavaşlamasına, kan şekerinde düşüşe, kan basıncında da artış ya da azalmaya yol açabiliyor. Bu durum sonucunda halsizlik, uyku hali ve çabuk yorulma gibi şikayetler gözlemlenebilmektedir. Bu yüzden sahur programında özellikle yumurta, süt, peynir gibi protein içerikli gıdaları tüketin" dedi. "BOL BOL ÇİĞNEYİN" Uysal, yağ, şeker ve tuz içerikli gıdalardan uzak durulduğunda susuzluk hissinin de azaldığını söyleyerek, "İftar döneminden sahur vaktine kadar su tüketmeye özen göstermek, su ve mineral kaybımızı önlemeye, ayrıca yeterli su alınmamasının oluşturabileceği kabızlığa karşı yarar sağlar. En önemli sorun olan kabızlığı önlemek adına da ayrıca posa alımımızı mutlaka arttırmalıyız. Öncelikle yapılması gereken bu dönemde orucumuzu açtıktan sonra çorbamızı içip 15 dakika bekledikten sonra ana yemeği ve diğer seçenekleri tüketmek. Bu durum hem tıkanırcasına yememize engel olur, hem mide rahatsızlıklarından korur, hazımsızlık şikayetlerini azaltır, hem de kan şekeri regülasyonumuzda dengeyi korumamıza neden olur. Ayrıca yavaş yavaş yiyerek bol bol çiğnemeye özen göstermek gerekir" dedi. "BOL YAĞLI YİYECEK VE AĞIR TATLILARI TÜKETMEYİN" İftar yemeklerinde aşırıya kaçılmaması gerektiğini söyleyen Uysal, "Yatmadan 2-3 saat önceye kadar küçük küçük ara öğünlere yer vermek gerekir. Toz tarçın kan şekerimiz açısından fayda sağlar. Suyumuza attığımız kabuk tarçında tatlı isteğimizin önüne geçmeye yardımcı olabilmektedir. Ağır hamur tatlıları yerine daha hafif olan sütlü tatlılar ve meyve tatlıları tercih edilmelidir. Ramazanın bir parçası olan güllaç ise hafif bir tatlı olduğundan haftanın 1 günü tüketilebilir fakat yemek üzerine değil 1-2 saat sonra yenilmesi uygundur. Ayrıca ramazanın diğer bir simgesi olan ramazan pidesini de her zaman olmamak koşulu ile minimum yenilmesinde sakınca yoktur. Hiçbir zaman aşırıya kaçmayın. Etli pide, sucuk kızartma gibi bol yağlı yiyecekleri ve ağır tatlıları kesinlikle tüketmeyin" diye konuştu.

Editör: TE Bilisim