8 Eylül 1922’de Yunan işgalinden kurtarılan Manisa, bugün 103. kurtuluş yıl dönümünü gururla kutluyor. Yaklaşık üç yıl süren işgalin ardından düşmanın İzmir’e kaçarken şehri ateşe verdiği, büyük bir kültürel mirasın kaybedildiği Manisa, Cumhuriyet dönemiyle birlikte yeniden imar edildi.
1923’te Saruhan adıyla vilayet olan şehir, 1927 yılında yeniden Manisa adını aldı. Bugün hem tarım hem sanayi hem de ticarette Türkiye’nin önde gelen illeri arasında yer alıyor.
7,6 milyar dolarlık ihracat
2024 yılı dış ticaret verilerine göre Manisa, 7 milyar 675 milyon 453 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Yaklaşık 1 milyon 475 bin 353 nüfusuyla, ülke ekonomisine büyük katkı sunan şehir, lojistik avantajları, sanayi gücü ve tarımsal üretim kapasitesiyle öne çıkıyor.
3 bin 500 yıllık tarihi mirasa sahip
Hititlerden Lidyalılara, Romalılardan Bizans’a kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Manisa, 3 bin 500 yıllık tarihi boyunca dünya ticaretine yön verdi.
Kybele Kaya Anıtı ve Lidyalıların başkenti Sardes, kentin köklü geçmişini yansıtıyor. Kral Yolu üzerinde yer almasıyla Manisa, tarihin en önemli ticaret ağlarından birine ev sahipliği yaptı. Manisa bunlarla beraber Roma döneminde tarım ve ticaretin merkezi olurken, Bizans döneminde darphane ve hazinesiyle öne çıktı. Ayrıca İncil’de adı geçen 7 kiliseden 3’ü de Manisa’da bulunuyor.
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e kültür merkezi
Osmanlı döneminde Fatih Sultan Mehmet ve Kanuni Sultan Süleyman gibi padişahların şehzadelik yaptığı Manisa, önemli bir kültür ve siyaset merkeziydi.
Hafsa Sultan için yaptırılan Sultan Camii’nden saçılan ve 41 çeşit baharattan oluşan Mesir Macunu, bugün hâlâ kentin simgelerinden biri olarak öne çıkıyor. Yeni Han, Ulu Camii, Kurşunlu Han ve Muradiye Camii Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyor. Osmanlı döneminde saraylara kumaş, donanmaya yelken sağlayan 600 yıllık Manisa Bezi üretimi bugün de devam ediyor.
Doğal güzellikler ve simgeler
Manisa, sadece tarihiyle değil, doğal güzellikleriyle de dikkat çekiyor. Spil Dağı Milli Parkı, mitolojik öykülere konu olmuş yapısıyla doğa tutkunları için vazgeçilmez bir atmosfer oluşturuyor. Dağın eteklerinde yetişen Manisa Lalesi ise şehrin sembollerinden birine dönüşmüştür.
Tarım ve hayvancılıkta zirvede
Manisa, Türkiye’nin en verimli tarım alanlarına sahip şehirlerinden biri olarak öne çıkıyor. Dünya çekirdeksiz sultaniye kuru üzüm üretiminin %50’si, Türkiye üretiminin ise %90’ı Manisa’da yapılıyor.
900 bin dönüm üzüm bağı ve 30 milyondan fazla zeytin ağacıyla da tarımın gözdesi olmaya devam eden Manisa Türkiye’nin tatlı patates üretiminde de lider konumundadır. Hayvancılıkta da güçlü bir merkez olan Manisa, tavuk ve hindi varlığında Türkiye birincisi oldu.
Sanayisiyle öne çıkıyor
2000’li yılların başında dünyada “yatırım yapılabilir en ideal kent” ödülünü alan Manisa, bugün de yerli ve yabancı yatırımcıların gözdesi olmaya devam ediyor. Manisa, savunma sanayi, otomotiv, beyaz eşya, elektrik-elektronik, gıda, tarım, tekstil, seramik ve kimya gibi birçok sektörde üretim merkezi konumundadır. Manisa aynı zamanda yüksek kaliteli ürünleri ve rekabet gücüyle Batı Anadolu’nun ihracat üssü olma yolunda ilerliyor.
Manisa’nın coğrafyası ve iklimi
Manisa, Ege Bölgesi’nin denize kıyısı olmayan ancak kıyıya en yakın ilidir. Aynı zamamda Ege’nin en büyük ikinci şehridir. 13.810 km² yüzölçümüne sahip bir şehir olarak öne çıkmaktadır. Arazinin %54,3’ünü dağlar, %27,8’ini platolar, %17,9’unu ovalar oluşturur.
Gediz Ovası ve Kula-Gördes platosu öne çıkan coğrafi yapılar arasında yer alır. Akdeniz ve İç Anadolu iklimlerinin etkisinin hâkim olduğu Manisa’da yıllık ortalama sıcaklık 17,5 °C olarak ölçülür. Yazlar oldukça sıcak, kışlar ise ılıman geçer. Toprakların %46’sı orman ve makilerle kaplı olmakla beraber Spil Dağı Milli Parkı’nda 600’den fazla bitki türü görülür.
“Geleceğe güvenle bakan şehir”
Kurtuluşunun 103. yılında Manisa, tarihi ve kültürel mirası, güçlü tarım ve sanayi altyapısıyla Türkiye’nin kalkınmasında stratejik bir şehir olmaya devam ediyor.