Manisa Valiliği tarafından 21–25 Mart 2025 tarihleri arasında il genelinde her türlü toplantı, gösteri yürüyüşü ve basın açıklamasının beş gün süreyle yasaklanmasına ilişkin karar, Manisa Barosu’nun açtığı dava üzerine yargıdan döndü. Manisa 1. İdare Mahkemesi, söz konusu yasaklama işlemine ilişkin iptal kararı verdi.
Mahkeme, kararında valiliğin genel nitelikli yasaklama yetkisinin sınırlarını aştığını belirterek, uygulamanın Anayasa’nın 34. maddesiyle güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına ölçüsüz bir müdahale niteliği taşıdığına hükmetti. Ayrıca, yasaklamanın 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 17 ve 19. maddeleri ile 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 11/C maddesinde öngörülen şartları taşımadığı, valilik yetkisinin yalnızca belirli toplantılar veya sınırlı yer/zaman düzenlemeleri için kullanılabileceği, tüm ili kapsayan genel bir yasaklama kararının kanuni dayanağının bulunmadığı vurgulandı.
Mahkeme, yasaklamanın demokratik toplum düzeni açısından gerekli ve ölçülü bir müdahale olmadığını belirterek işlemi hukuka aykırı buldu. Kararın yalnızca bir iptal hükmü olmadığına dikkat çekilerek, yasaklamanın geçersiz sayılmasıyla birlikte, o tarihlerde düzenlenen toplantı, yürüyüş veya basın açıklamalarının da “hukuka aykırı” olarak nitelendirilemeyeceği tescillenmiş oldu. Bu yönüyle karar, söz konusu etkinlikler nedeniyle yapılabilecek olası soruşturmaların da hukuki temelini ortadan kaldırıyor.
Manisa Barosu’ndan Açıklama
Kararın ardından Manisa Barosu tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Manisa Barosu olarak, temel hak ve özgürlüklere yönelik her türlü ölçüsüz ve kanuni dayanaktan yoksun müdahalenin karşısında durmayı hukuk devletinin gereği olarak gördüğümüzü kamuoyuna saygıyla duyururuz. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı, demokratik toplumun vazgeçilmez unsurlarındandır. Bu hakkın ancak kanunla, gereklilik ve ölçülülük ilkeleri çerçevesinde sınırlandırılabileceği tartışmasızdır. Mahkeme kararı da bu ilkeleri açık biçimde teyit etmiştir. Manisa Barosu, bundan önce olduğu gibi bundan sonra da hukukun üstünlüğünü, demokratik değerlere bağlılığı ve hak ve özgürlüklerin korunmasını kararlılıkla savunmaya devam edecektir.”
Karar, Manisa’da temel haklar ve idarenin yetki sınırları bakımından önemli bir emsal niteliği taşıyor.