EKONOMİ

Kuru otlar, İzmir'de bir kırsal mahallenin geçim kaynağı oldu

- Süs bitkisi olarak kullanılan 30'dan fazla çeşitte ot ve çiçeği doğadan toplayan ya da bahçelerinde üreten Bayındırlı üreticiler, boyadıkları bu ürünleri yurt dışına göndererek gelir elde ediyor - Süs bitkisi üreticisi Rehber Şevik: - "Şu ana kadar Hollanda, Polonya, İtalya ve Almanya'ya ihracat yaptık. Küçük paketler halinde Dubai, Libya ve Irak'a da ürün gönderdik"

İZMİR (AA) - MUSTAFA GÜNGÖR - İzmir'in Bayındır ilçesinde kuru otları boyayarak süs bitkisi haline getiren mahalle sakinleri, ürünleri yurt dışına gönderiyor.

Çiçek ve süs bitkileri sektörünün önde gelen üretim merkezlerinden Bayındır'da yaklaşık 300 nüfuslu kırsal Turan Mahallesi sakinlerinin büyük bölümü ilkbahar mevsimiyle dağların yolunu tutuyor.

Pamuk otu, kurt otu, solucan otu, kuşdili otu, şemsiye otu, altın otu, sevgi otu, bulgur otu, kılçık otu, papatya, pampas otu, buğday, yulaf, kuş otu, keten ve lavanta gibi 30'un üzerinde bitkiyi toplayan köylüler, doğal olarak bulamadıkları otları da bahçelerinde üretiyor.

Evlerin önünde dezenfekte edilerek kurutulan bitkiler, yaprak ve tohumlarının dökülmemesi için bazı işlemlerden geçirilerek kazanlarda rengarenk boyanıyor. Özellikle iç mekan tasarımında aksesuar malzemesi olarak yoğun talep gören bu ürünler paketlenerek sipariş alınan alıcılara gönderiliyor.

Geçmişte hobi amaçlı yapılan, talebin yıldan yıla artmasıyla yöre sakinlerinin geçim kaynağı haline gelen bu sektörün kırsal mahalleye tersine göçü de başlattığı belirtiliyor.

Tarihi Kemeraltı Çarşısı'nda çiçekçi dükkanı işlettiği dönemde aldığı siparişlerle bu işi köyüne getiren ve 30 yılda bir sektör haline gelmesinde önemli payı bulunan Rehber Şevik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeni sezonun heyecanını yaşadıklarını belirtti.

Doğanın yeşermesiyle tüm köylünün bitki toplamaya çıktığını, tohumların ekilmesiyle üretilen bitkilerin de bahçelerden hasat edildiğini anlatan Şevik, boyama yapanların diğer köylülerden bu bitkileri satın aldığını ifade etti.

Şevik, 1995 yılında başladıkları bu işin giderek büyüdüğünü ifade ederek, "Köyde ek gelir değil, ana iş oldu artık. Herkesin beklediği bir iş konumuna geldi. Köyün yüzde 100'ü bu işi yapıyor diyebilirim. Köydeki evleri gezseniz bazı kadınların evlerindeki saksılarına bile sardunya yerine bizim bu çiçekleri diktiklerini görebilirsiniz." diye konuştu.

Zaman içinde farklı boya ve süsleme yöntemleri kullandıklarını, otların dayanıklı hale gelmesi için denemeler yaptıklarını, günden güne daha kaliteli ürünler çıkarmaya başladıklarını dile getiren Şevik, bu ürünleri genelde dış pazara gönderdiklerini anlattı.

- "Zaman içerisinde Hollanda'nın tedarik merkezi haline gelebiliriz"

Dünyada çiçekçiliğin merkezi konumundaki Hollanda'ya bu bitkileri boyamadan gönderdiklerini vurgulayan Şevik, şöyle konuştu:

"Hollanda kendi renklendirdiği için doğal olarak veriyoruz çünkü boyalı ürünlerin ihracatında zorluk çıkarıyorlar. Şu ana kadar Hollanda, Polonya, İtalya ve Almanya'ya ihracat yaptık. Küçük paketler halinde Dubai, Libya ve Irak'a da ürün gönderdik."

Daha çok ülkeye ürün göndermek istediklerini ancak tanıtım ve pazarlama için alıcı ülkelere gidemediklerini, vize sorunuyla karşılaştıklarını belirten Şevik, uluslararası fuarlara katılım konusunda da destek istediklerini kaydetti.

Hollandalı firmalarla birebir temas kurmak istediklerini dile getiren Şevik, "Sıkıntıları aşsak belki çok daha iyi yerlere geleceğiz. Zaman içerisinde Hollanda'nın tedarik merkezi haline gelebiliriz. Burada doğada yetişmeyen ürün yok. Hollanda'nın yetiştirdiği ürünleri biz burada doğadan topluyoruz. Biz AR-GE çalışmalarıyla birlikte bu ürünleri kontrollü yetiştirebiliriz." diye konuştu.

{ "vars": { "account": "UA-43204872-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }