Geçtiğimiz yıl itibariyle Manisa Müzesi ile kentteki ören yerleri çok sayıda kişi tarafından ziyaret edildi Manisa Müzesi ile kentteki Örenyerleri geçtiğimiz yıl itibariyle yaklaşık 70 bin civarında yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edildi. Manisa’nın tarihi ve kültürel değerleri bu ziyaretlerde yakından tanınma fırsatı buldu. Geçtiğimiz yıl itibariyle Manisa Müzesi ile kentte bulunan bazı ören yerleri çok sayıda ziyaretçisini ağırladı. Yaklaşık 70 bin civarında ziyaretçi bu alanları ziyaret ederek, Manisa’nın tarihi ve kültürel değerlerini yakından tanıma fırsatı buldu. MANİSA MÜZESİ Batı Anadolu’nun çeşitli yerlerinden toplanan arkeoloji bölümündeki eserler, yöredeki eski uygarlıkların kültür ve yaşam özellikleri hakkında fikir vermeleri açısından büyük önem arz ediyor. Müzenin diğer bir önemli özelliği, Lidya Krallığı’nın başkenti Sardes Örenyeri’nde 1958 yılından beri sürdürülen kazılarda bulunan eserlerin burada sergilenmesi. Beylikler döneminden Osmanlı dönemine, yöre halkının gelenek, görenek ve yaşam tarzına ilişkin çeşitli eşyaların sergilendiği, medrese binasında yer alan etnografya bölümünde ise giysiler, silahlar, saray ve tekke eşyaları, çini sanatımızdan çeşitli örnekler, 17. ve 18. yüzyıla ait yazma eserler ve yazı takımları, kur’an ve cüz muhafazaları ile, oyma ve fildişi kakmalarla süslü hakiki kündekari tekniği ile yapılmış Ulu Camii minber kapısı görülebiliyor. SARDES ANTİK KENT’İ TANIYALIM Lidya Devleti’nin başkenti olan Sardes Antik Kenti’nin kalıntıları Salihli İlçesi, Sart Kasabası’nda yer alıyor. Sart ve yöresinin 5 bin yılı aşkın bir süredir çeşitli yerleşimlere sahne olduğu, Roma ve Bizans dönemlerinde de önemli bir yerleşim merkezi olduğu kazı çalışmalarından anlaşıldı. Tarihte devlet güvencesinde paranın ilk basıldığı yer olarak bilinen Lidya döneminin Sardes Kenti, tarım, hayvancılık, ticaret ve Paktolos (Sart ) Çayı’nda yapılan altın madenciliği sayesinde zengin bir kentti. M.Ö. 7. yüzyıldan başlayarak M.S. 7. yüzyıl erken Bizans dönemine kadar süren 14 yüzyıl boyunca Sardes gerek ulaşım, gerekse idari ve ticari bakımdan önemli bir kent olma özelliğini korudu. İncil’in Vahiy bölümünde, Hıristiyanlığın batıya yayılmasında önemli rol oynayan Batı Anadolu’daki yedi kiliseden biri olarak anılan Sardes, dini açıdan da ayrı bir öneme sahip.     Haber:Yusuf Özden

Editör: TE Bilisim