Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Aytaç Yalçınkaya, Geç Tunç Çağı’na ait bulguların elde edildiği Marmara Gölü Havzasındaki Kaymakçı Arkeolojik Kazı Alanını inceledi. İncelemeler sonrası açıklamalarda bulunan Genel Sekreter Yalçınkaya, “Bölgenin turizme kazandırılması ve kalkındırılması için Büyükşehir Belediyesi olarak neler yapabiliriz, bunun çaba ve gayreti içerisindeyiz” dedi. Kaymakçı olarak bilinen tepe üzerinde 3 yıldır ABD, Avrupa ve Türkiye’deki arkeologlardan oluşan uluslararası bir kazı ekibi tarafından gerçekleştirilen kazılarda Geç Tunç Çağı’nın karanlık noktalarına ışık tutuluyor. Truva antik kentinin 4 kat büyüklüğünde ve şu ana kadar Ege Bölgesi'nde bulunan en büyük Geç Tunç Çağı yerleşimi olan Gölmarmara havzasında, Lidyalıların atalarının yaşadığı büyük bir kale de yer alıyor. MÖ. 2000’li yıllarda Hitit kaynaklarında ‘Seha Nehri Ülkesi’ olarak adı geçen bölgedeki çalışmalar, bölgenin Lidya dönemi öncesine ışık tutmayı amaçlıyor. Gölmarmara ilçesi Hacıveliler Mahallesi yakınında bulunan ve Kaymakçı olarak bilinen tepede 3 yıldır arkeolojik kazı çalışmaları devam ediyor. Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Aytaç Yalçınkaya da bölgede yürütülen çalışmaları inceledi. Yalçınkaya’ya incelemeler sırasında MASKİ Genel Müdürü Yaşar Coşkun, Başkan Danışmanı Mimar Azmi Açıkdil, Gölmarmara Koordinatörü Ahmet Cülen, Kültür Bakanlığı proje temsilcisi, Kaymakçı Arkeoloji Projesi Kazı Başkanı Koç Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Chris Roosevelt, Kazı Başkan Başkan Yardımcısı Yaşar Üniversitesi Öğretim Üyesi Sinan Ünlüsoy ve Hacıveliler Mahalle Muhtarı Yaşar Ahmet Yılmaz eşlik etti. Kazı Başkanı Roosevelt ve Kazı Başkan Yardımcısı Ünlüsoy, kazı alanındaki her bir detay hakkında heyete bilgiler verdi. Roosevelt, Marmara Gölü Havzasındaki bu alanın Geç Tunç Çağı’nın örneklerini sergilediğini ve kazı esnasında elde edilen bulgularda yazılı herhangi bir ibarenin bulunmamasının bu döneme işaret ettiğini söyledi. Bölge turizmi, atılım sağlayacak Gölmarmara ilçesindeki Kaymakçı Kazı Alanı ve Salihli ilçesi Tekelioğlu Mahallesi kazı evindeki incelemelerin ardından Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Aytaç Yalçınkaya açıklamalarda bulundu. Kaymakçı Arkeolojik Sit alanının yeni gün yüzüne çıkmaya başladığını belirterek sözlerine başlayan Genel Sekreter Aytaç Yalçınkaya, “Büyükşehir Belediyesi olarak sadece Kaymakçı kazı alanı özelinde değil, bölgeyle ilgileniyoruz. Marmara Gölü ve çevresinin turizme kazandırılması ile ilgili neler yapılabilir bunun düşüncesi içerisindeyiz. Bu konuda Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığımız bünyesinde yürütülen bir çalışma var. Marmara Gölü ve çevresinin kırsal turizme kazandırılması adına önemli bir çalışma. Bu çalışmayla Kaymakçı kazısını nasıl entegre edebiliriz, diye düşünüyoruz” diye konuştu. "Üzerimize düşeni yapacağız" Bölgenin önemine değinen Yalçınkaya, “Bintepeler olarak belirtilen Tümülüs alanlarının bulunduğu bu bölge, Marmara gölünün doğal yapısı, Kaymakçı kazısı, Sart Arkeolojik Sit Alanı, bunların hepsinin bütünleştiği bir nokta. Aynı zamanda hem İstanbul hem de Ankara otobanlarının kesiştiği bir yerde bulunuyoruz. Bu doğrultuda baktığınız zaman, Türkiye genelinde atılım yapabilecek bir turizm bölgesi olarak değerlendiriyoruz. Özellikle bölgeyi Kula Jeopark sahasında yürüttüğümüz çalışmalarla da entegre ederek turizm açısından kalkındıracağımız bir alan üzerindeyiz. Bu konuda Kazı Başkanı Sayın Roosvelt ile yapmış olduğumuz görüşmelerde buraya ne tür katkılar sağlayabiliriz, Büyükşehir Belediyesi olarak bölgenin kalkınmasına nasıl yardımcı olabiliriz, işbirliği anlamında bir görüşmemiz oldu. İnşallah bundan sonra işbirliği içerisinde çalışarak, bölgenin atılım sağlaması için üzerimize düşen görevleri yerine getireceğiz” dedi. Dünyada ses getirebilecek bir çalışma Anadolu coğrafyasının her noktasının birbirinden değerli olduğunu ve bu noktada Manisa’nın da önemli bir yerde olduğunu belirten Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Aytaç Yalçınkaya, “Kadim kültürlerin ortaya çıktığı, kültürün doğduğu bir medeniyetin ortasındayız. Tabi bunun değerini anlayabilmemiz için bu kazıların ve kazılarda ortaya çıkan buluntuların çok iyi değerlendirilmesi ve Türkiye ile Dünya insanlarına çok iyi anlatılması gerekiyor. Üzerinde bulunduğumuz bölge bu anlamda çok değerli. Kazı anlamında kullanılan teknolojik gelişimi bizi de çok memnun etti. Kazı Evi olarak düşünülen proje çok güzel. Bölgeye gelen insanların buradaki geçmiş yaşantıları anlayabilecekleri ve interaktif anlamda görebilecekleri bir yapının oluşturulması düşünülüyor. Bu yapının da Manisa’ya çok değer katacağını düşünüyoruz. Bununla ilgili elimizden geleni yapacağız” dedi.

Editör: TE Bilisim