MANİSA'da, 200 yıl önce eşek sırtında komşu ilçe Gördes'e giderek halı dokumayı öğrenen Demircililer, bugün Avrupa ülkeleri ile TBMM ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne halı gönderiyor. İhracatın yanı sıra ülkedeki camilerin büyük çoğunluğunun ilçede dokunan halıları tercih ettiği de belirtildi. Demirci hem yurtiçinde hem de yurtdışında, ürettiği yün halılarla ünlendi. İlçenin önemli bir geçim kaynağı olan halıcılık, yan sektörleri de hareketlendirdi. Kadınların ellerinde ilmek ilmek dokunan halılar, ihracatla dünyanın birçok yerine gönderildi. Demirci halısının ünlenme hikayesini anlatan Demirci Atölye Halıcılığını Geliştirme Dernek Başkanı Kazım Aysan, 200 yıl önce komşu ilçe Gördes'e giden kişilerin halı dokumayı öğrendiğini ve bunu ilçeye taşıdığını aktardı. Aysan, "Demirci'de halıcılık 200 yılı aşkın şekilde devam eden bir geçim kaynağıdır. Komşu ilçe olan Gördes'ten gelmiş. Osmanlı sarayları için halı ihtiyacı doğunca, talep patlamasıyla birlikte, Demirci'den iki aile eşek yükü ile birlikte Gördes'e halı öğrenmeye gitmiş. Atalarımız geçim kaynağı olarak halıcılığı seçmiş. El halıcılığı iyi bir şekilde yürütülüyor. Sadece dokumada değil pazarlamada da yer edinilmiş. Bugün için revaçta olan ne halısı varsa bugün Demirci'de hemen yapılabilir. Bir gecede model, renk değiştirebilecek altyapıya sahibiz. Yüzde 100 yün halılarla piyasada söz sahibi olmuş" dedi. ABD'DE EN ÖZGÜN HALI SEÇİLDİ İlçede dokunan halıların ilgi gördüğünü ve önemli yerlere gönderildiğini kaydeden Aysan, son olarak 3 ay önce 95 metrekarelik halının Macaristan'da tarihi Kraliyet Sarayı'na gönderildiğini söyledi. Aysan, "Amerika'da Atlanta'da yapılan en özgün halı yarışmasında Demirci halısı birinci seçildi. Şu anda Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde, Macaristan Kraliyet Sarayı'nda Demirci halıları var. Macaristan'a saraya 3 ay önce halı gönderildi. 4 kadın 95 metrekare halıyı dokudu. Halı kraliyet sarayına gönderildi. Topkapı Sarayı'nda padişahlara dokunmuş Demirci halılarımız var" diye konuştu. HALININ BAŞKENTİ Yün dokuma halısı ile ünlenen ilçede, makine halıcılığı da gelişti. Kazım Aysan, el halıcılığının rekabet gücünün kaybolmasının ardından makine halıcılığına yöneldiklerini, el halısının metrekaresinin 200 liradan, makine halısının da metrekaresinin 50 liradan başladığını belirterek, "İlçe makine halıcılığında her camiye, her otele, her yurda ayrı ayrı desenlerde halı dokuyarak bu pazarda yer edindi. Cami halıcılığında ilçe lider konumda. Ayrıca halıcılık diğer yan sanayileri de geliştirdi. İplik atölyeleri, yıkama, malzeme imalatı yapan yerler açıldı. Demirci, Türkiye'de halının başkentidir" dedi. Ucuz işgücüne dikkat çeken Aysan, "Çin, Afganistan, Hindistan gibi yerlerdeki ucuz işgücü bizim pazar payımızı azalttı. Şu anda Isparta'da dahi halıcılık bitmişten Demirci'de halıcılık hala yaşatılıyor. En büyük sıkıntı genç neslin ilgi göstermemesidir. Buna rağmen bir nesil halıcılığı ileri götürmek için devam ediyor. El halısına değer verilirse yeniden canlanacaktır" diye konuştu. İlçede önceden çok sayıda el halısı tezgahı bulunduğunu, ancak son zamanlarda azaldığını kaydeden Aysan, tezgah sayısının 2 bine düştüğünü, ancak ilçenin nitelikli ve sipariş halı dokumacılığına yöneldiğini dile getirdi. YANMAZLIK ÖZELLİĞİ TERCİH NEDENİ Demirci'de el dokuma halıcılığının yanı sıra son zamanlarda yün makine halıcılığı da büyük bir sektör haline geldi. Yüzde 100 yün olarak sipariş üzerine üretilen halılar, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin de kulislerini süsleyecek. Demirci'de halı fabrikası sahibi Bülent Arslan, yıllardır halıcılıkla uğraştıklarını ve geçmişte babasının da bu işi yaptığını söyledi. Üretilen halıların yüzde 60'ını yurt dışına gönderdiklerini anlatan Arslan, "Dünyanın hemen hemen her kıtasına halılarımızı gönderiyoruz. Yoğunluk olarak Avrupa ülkeleri, Amerika ve Türk Cumhuriyetlerine gidiyor. Yün halıların en büyük özelliği alev almamasıdır. Bu özelliğinden dolayı güvenlik açısından çok büyük önem taşıyor. Laboratuvarlarda, ürettiğimiz her halı kontrol ediliyor. Raporlara göre satışımızı yapıyoruz. Can güvenliği olması, insan sağlığına zararlı olmaması tercih nedeni oluyor" diye konuştu. Özellikle cami halıcılığı üzerine çalıştıklarını, ancak son zamanlarda otellerin ön plana çıktığını dile getiren Arslan, "Türkiye'deki büyük camilerin yüzde 90'ı Demirci halıları ile döşelidir. Evlerde de yün halı tercih ediliyor. Oteller de can güvenliği, konfor ve lüks nedeni ile yün halıları alıyor. Otel halısında da öne çıktık, ürünlerimiz tercih ediliyor" dedi. Yün halıcılığının meşakkatli bir iş olduğunu ve tezgahlarda günde ortalama 50 metrekare ile 500 metrekare arasında halı dokunduğunu kaydeden Arslan, yün halıların Avrupa'daki örneklerine kıyasla ucuz olduğu için bu ülkelerde tercih edildiğini söyledi. ESKİTİLEN HALILAR AMERİKA'YA GÖNDERİLİYOR Dünyadaki trendlere göre hareket eden halı üreticileri, eski halılara ilgi gösterenler için değişik yöntemlere başvurdu. İlçede kurulan bir atölyede yeni dokunan halılar 6 kez özel malzemelerle yıkanıyor, güneşin altında bekletiliyor ve eskimesi için asfalta seriliyor. Atölye Halıcılığını Geliştirme Dernek Başkanı Kazım Aysan, eskitilmiş halılara yurtdışından talep geldiğini belirterek, "Dokunan halı, yıkama atölyelerinde bir kez düz yıkamadan geçiyor. Ancak talep olursa eskitme yapılıyor. Yaya trafiğine açık yollara serilerek, 6 kez yıkanarak, güneşte bekletilerek eskitme yapılıyor. Eğer 'biz 50 yıllık halı gibi görünsün istiyoruz' derlerse bu talep geri çevrilmiyor. Halılar doğal olarak eskitildiği için antika görünümü veriliyor. Eskitme halılarda fiyat 2-3 kat artıyor" diye konuştu. Demirci'deki halıcılık ev kadınlarının da geçim kaynağı oldu. Mahallelerde muhtarlık binaları dokuma atölyesine çevrildi. 9 kişinin çalıştığı atölyede halı dokuyan 49 yaşındaki Güler Ünlü, "11 yaşımdan beri sürekli halı dokuyorum. Bana yengem öğretti, çok heves etmiştim. Hiç ara vermedim. El halısı olduğu için, sanat olduğu için değerli. Biz bu halıyı 2 ayda dokuyoruz" dedi.

Editör: TE Bilisim