Soma Maden Kazalarını Araştırma Komisyonu olarak Zonguldak’taki maden ocaklarında yaptığımız incelemelerde gürüldü ki, madenlere yeni teknoloji yatırımları yapılmadığı için kömür üretimi hala eski usullere göre yapılmaktadır. Zonguldak’ta Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ocaklarına girerek çalışan işçilerle birlikte olduk. Çok kötü şartlarda çalışan işçiler, var güçleriyle sürekli kömür çıkarmaktadırlar. Bu ocaklar denizin altında kaldığı için 560 metre derinlikte, yerin altında üretim yapılmakta ve üretim teknolojisi de eski olduğundan kömürün tonunu 619 TL’ye mal edilmektedir. TTK’nın ise bu kömürü 181 TL’den sattığı ve yılda 564 milyon lira zarar ettiği ifade edilmiştir. Bu nedenle madenler ısrarla özelleştirilmek istenmektedir. Fakat bu çözüm değildir. Dünyada maden kazalarının en az olduğu son teknoloji ile üretim yapan ülkelerin başında Avustralya gelmektedir. Türkiye gibi Avustralya’da da 50 bin maden işçisi vardır. Bu ülke yılda 520 milyon ton kömür üretirken, Türkiye 50 bin maden işçisiyle ancak 63 milyon ton üretilmektedir. Sorun işçi ücretleri de değildir. Ülkemizde maden işçisi 1.400 lira alırken Avustralya ve Almanya’da madene inen işçinin eline 10-12 bin lira geçiyor ve kömürü bizden daha ucuza malediyorsa, buradaki sorun yapılmayan teknoloji yatırımlarıdır. Zonguldak’ta TTK’nın bir yıllık zararı tutarındaki para ile tüm madenlerde yapacağımız yeni teknoloji ve iş güvenliği yatırımları sayesinde kurumun zarar etmekten kurtarılması mümkün olacaktır. Kömür tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de enerji üretiminin en ucuz hammaddesidir. Bu nedenle kömür üretiminden vazgeçmek mümkün değildir. AKP iktidarı enerji açığı olan Ülkemizde, devletin işlettiği, teknolojisini yenilemediği, üretim artırıcı yatırım yapmadığı ocakları daha çok kömürü daha ucuza ürettirmek için özel sektöre devretmiştir. İşin kolayına kaçan Hükümet, iş güvenliği ve işçi hayatının hiçe sayıldığı bu madenlerde insan hayatı üzerinden kar ettiğini sanmaktadır. 13 Mayıs 2014 tarihinde 301 işçimizin hayatını kaybettiği kazanın nedenlerinin başında devletin ve özel sektörün bu kar hırsı gelmektedir. Bugün Soma faciasında ocağı işleten Soma Kömürleri A.Ş. ne kadar suçluysa Enerji Bakanlığı ve TKİ’de o kadar suçludur. Çünkü Soma’da madenlerde bir üretim zorlaması söz konusudur. Bu zorlamanın sonucunda yılda 1,5 milyon ton üretim planlaması yapılan ocaktan 3 milyon ton kömür üretilmiştir. Bunlara göz yumularak siyaset-İşadamı ekseninde yürütülen bir anlayışın sonucu, 301 canımız madende hayatını kaybetmiştir. Bu bir cinayettir. Bu cinayetin tetikçisi her ne kadar Soma Kömürleri A.Ş. ise de azmettiricisi AKP Hükümeti ve Enerji Bakanlığıdır. Almanya’da 50 yıldır ölümlü tek bir kaza olmuyorsa, bu insana verilen değeri göstermektedir. Bu nedenle bizim işçimizin hakları ve çalışma koşulları da diğer ülkelerle aynı düzeye getirildiğinde Soma gibi faciaların son bulacağına inanıyorum. Madencilikte üretim, mevzuat ve iş güvenliği konularında köklü değişiklikler yapılmazsa yeni Soma facialarının yaşanması kaçınılmaz olacaktır. Hükümet eğer çok kömür üretmek istiyorsa, madenlerde üretim teknolojisini geliştirip, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini tam olarak almalıdır. Bunlar yapıldıktan sonra madenleri ister devlet, ister özel sektör işletsin fark etmeyecektir. Önemli olan işçinin can güvenliğidir. Bu konuda Başbakan başta olmak üzere facianın ardından Soma’ya gelerek oturma eylemi yapan işçilere AKP Milletvekillerinin verdiği sözlerin takipçisi olacağımızın bilinmesini isterim. Soma Maden Kazalarını Araştırma Komisyonunun üyesi CHP Manisa Milletvekilleri olarak, diğer Milletvekili arkadaşlarımızla beraber Soma kazasını sonuna kadar araştırıp, her şeyin açığa çıkması için çaba göstereceğiz. Soma’da yaşananların tüm gerçekleriyle ortaya çıkarılması ve bundan sonra böyle bir kazanın yaşanmaması için alınması gereken önlemlerin yer alacağı bir komisyon raporu hazırlayacağız. Komisyon olarak temel anlayışımız, kömürün dışarı çıkarılmasından önce, madende çalışan işçinin sağ salim dışarı çıkarılması felsefesini yerleştirmek olacaktır. Maden işçisinin, Soma esnafının ve maden şehit ailelerinin sorunlarına sahip çıkmak ve verilen sözlerin takipçisi olarak Meclis kürsüsünden sesimizi yükselteceğiz. Soma’da yaşananları asla unutmayacağız ve unutturmayacağız.
Editör: TE Bilisim