Şehit ağabeyi Yarbay Mehmet Alkan soruyor. “Ali’nin katili kim?” Soruya cevap vermek kolay değil. İşin aslına bakarsanız kimsenin bu soruya cevap aradığı yok. Herkes bildiğini okuyor, algı operasyonları yapılıyor. Koca Yarbaya bir mason denilmediği kaldı. Halbuki o bir şehit ağabeyi. Ona leke atanların hiç birinin yüreği eminim onun gibi yanmamıştır. Yanmasın da zaten. Ama leke atan veya atmayan herkes o yarbayın sorusuna cevap aramalı. Şundan eminim. Hem Şehidimiz Ali Alkan’ın, hem de ağabeyi Yarbay Mehmet Alkan’ın şu ülke insanları üzerinde o kadarcık hakkı olmalı. O yüzden herkes kendi vicdanında yarbayın sorusuna cevap aramalı. *** Gelelim Muğla-Fethiye’den gelen istifa haberine. AK Partili bir belediye meclis üyesi istifa ediyor. Fethiye’deki istifadan bize ne? diye düşünenler olabilir. O meclis üyesinin istifa gerekçesi dikkatimi çektiği için sizlerle paylaşıyorum. İşte AK Parti’den istifa eden Belediye Meclis Üyesi Halil Doğan’ın sözleri. “Her gün dökülen kanları görmezden gelen, ülkemizin büyük terör ve ekonomik sıkıntılar ile boğuştuğu bir dönemde ülke çıkarlarını göz ardı edip, sadece kendi ve parti çıkarlarını düşünen, halkımızın anlaşın, uzlaşın, ülkeyi birlikte yönetin mesajını kabul etmeyip, halka ‘siz yanlış yaptınız.’ verdiğiniz kararı biz beğenmiyoruz, ‘bu kararı düzeltin’ diye halka karşı gelen bir parti ile milletimizin huzura kavuşması mümkün görülmemektedir. Halk, kutuplaşma değil, uzlaşma istemektedir. Ülkeyi bir ay boyunca oyalayıp koalisyonculuk oyunu oynayan, sonra da ‘biz erken seçim istiyoruz’ diyerek kendi çıkarları için ülkeye zaman ve para kaybettirenlere halkımızın, hak ettikleri dersi vermesi temennisiyle Ak Parti’den istifa ediyorum.” *** Şuna dikkat çekmek istiyorum. Geçen hafta da yazdım. Bu defa terör şehitlerimizin ardından; “Vatan sağ olsun denilmiyor.” Bu çok ciddi bir sorun. Bu konu terörle mücadeleden bile önce milletçe halletmemiz gereken vahim bir tablo. Türkiye bu psikolojiden acil kurtulmalı. Aksi halde bu moralle terörle mücadele etmek işlerin daha da sarpa sarmasına yol açabilir. Diğer taraftan terör sadece Türkiye’nin sorunu değil. Bizden önce pek çok millet bu sorunla yüz yüze geldi. ABD, İngiltere, İspanya vb. örnekleri herkes biliyor. Onlar güçlü devletler, denilebilir. Ama ben Sri Lanka’ya dikkat çekmek istiyorum. Herkes internete kolaylıkla ulaşabilir. Arama motoruna “Terörle mücadelede Sri Lanka modeli” yazın. Ve bizdeki sorunların yakın geçmişte bu küçük ülkede çok daha derin bir biçimde yaşandığını göreceksiniz. Uzun yıllar süren bu mücadeleden bu küçük devlet galip çıkmış. Tıpkı diğerleri gibi. Herkes bir şekilde terör sorununu çözüyor. Dolayısıyla Türkiye PKK sorununu halledecek, bundan eminim. Terör işbirlikçisi Batı ve onların hain emellerine gelince. Batı’da yaşamış biri olarak şunu söyleyebilirim. Batı her zaman daha güçlü olanının yanında yer alır. Onlar bizim gibi hedefe kilitlenen bir toplum değil. Hedef, hesaplar ve zamanlama anında değişir. Bu işin sahada olmadığını görünce desteği kesecekler. Bunu asla unutmayın. Ama Türkiye’nin de tavizler vermek yerine kararlı bir duruş sergilemesi gerekiyor. Sri Lanka da çok tavizler vermiş. Orada özerklik bile ilan edilmiş. Ama onlar da tavizlerin sonunun gelmediğini, müzakerelerin işe yaramadığını görmüşler. Kurtuluş Savaşı’nda yedi düvele meydan okuyan bu aziz millet, bu sorunun da üstesinden gelecek. Buna inanalım, şehitlerimizin ardından “Vatan sağ olsun” diyelim. Ama içimizdeki tavizkar ve müzakereci korkakları da ayıklayalım. Çünkü terörle mücadelede de muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcut. Ben bunu hem o yarbayın gözlerinde, hem Fethiye’deki meclis üyesinde, hem de terörü lanetleyen on binlerce vatan evladının gözlerinde gördüm.          

Editör: TE Bilisim