Okullarda yeniden ders başı! Okullarda yeniden ders başı!
Manisa’da endüstriyel izolasyon üretimi yapan fabrikada, işveren ve işçilerin ortak düşüncesiyle açılan kütüphaneden hem işçiler hem de aileleri faydalanıyor. Çay ve yemek molasında telefon yerine ellerine kitaplarını alan işçiler, kitap okuma konusunda birbirleri ile yarışıyor. Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde 20 yıldır endüstriyel izolasyon üretimi yapan ve 200 kişiye istihdam sağlayan MND İzolasyon Fabrikası, çalışanlarına kitap okuma alışkanlığı kazandırmak adına örnek olabilecek bir projeye imza attı. Fabrikada işveren ve işçilerin ortak düşüncesiyle kütüphane kuruldu. 1000 kitabın bulunduğu kütüphanede, hem işçiler hem de aileleri faydalanıyor. İşçiler çay ve yemek molasını iple çekiyor. Daha önce ellerinde telefonla dolaşan fabrika çalışanları, şimdiler de ise kütüphaneden aldıkları kitaplarla dolaşıyor. En çok kitap okuma konusunda birbirleriyle yarışan işçiler, ortaya renkli görüntülerin çıkmasına sebep oluyor. Ayrıca işçiler evlerine de kitap götürerek, aile bireylerini faydalandırıyor. Kütüphanenin kendilerine sosyal aktivite sağladığını belirten fabrika işçisi Sinem Akın, “Kütüphane dinlenme saatlerimizde, yemekten sonraki molalarımızda, ya da mesaiye kaldığımızda vakit geçirebildiğimiz, kendimizi dinleyebildiğimiz, kendimizi geliştirebildiğimiz güzel bir alan oldu. Burada faydalandırıldığımız kadar faydalandırıyoruz da. Ben okuduğum kitabı arkadaşlarımla veya yönetimdeki herhangi bir personelimiz ile paylaşıyorum. Boş kalan vakitlerimiz de telefondan, bilgisayardan kitaba dokunarak, kitapla daha çok vakit geçiriyoruz. Teknolojiden uzaklaşıp kitaba yöneldiğimizde kendimizi daha rahat hissediyoruz” diye konuştu. Kütüphaneden sorumlu, fabrikanın Görsel Proje Yöneticisi Mehmet Arif İşmen de, kütüphaneyi işverenin sahiplenmesi, ortak bir akılla oluşturduklarını söyledi. İşmen, ilk olarak 200 kitapla başladıkları kütüphaneye her gün en az bir kitap kazandırdıklarını belirterek, “Temmuz sonuydu. Önce kitap rafları yapıldı. 200 kadar kitap girdi. Burası yaşayan canlı bir kitaplık. Günde bir tanenin altına düşmemek kaydıyla kitaplar çoğalıyor. Yaşamına devam edecek. Raflar taşacak. Fazla gelen kitaplar belki köy okullarına gidecek ama burada yaşam böylece devam edecek. Burada önemli olan kitap türlerinden ziyade bir ön yargıya varılmadan her türlü kitabın, her türlü görüşün kitap raflarında sergileniyor olması. Kütüphane de ilgi duyanın aradığını çok zorlanmadan bulabileceğini bir yapıya gidiliyor” dedi. Kütüphaneye kimsenin kimseye müdahalesi olmadığını aktaran İşmen, “Burada self servis bir uygulama var. Çay molasında ya da öğlen yemeği molasında, gece vardiyasında iken yine oradaki ara zamanlarda gelir kitaplıktaki raflara bakar. İlgi duyduğu kitaplığı karıştırır. Canı isterse oturur, burada uzun süre kurcalar. Ondan sonra gelir adını soyadını yazar. Ben bu kitabı aldım der. Alır evine götürür. Fire verilir mi bu yöntemle belki fire verilir. Fire verilmesi bir takım insanların okumasından daha önemli değil. İnsanlar zevkle kimsenin müdahalesi olmadan gelip kitap okuyacaklar, güzel tarafı bu” dedi.

Editör: TE Bilisim