Ziya Gökalp, Yahya Kemal'e takılmak için der ki.

Harabîsin, harabâtî değilsin, Gözün mâzidedir, âtî değilsin.

Yahya Kemal Beyatlı da Ne harabiyim ne harabatiyim,

Kökü mâzide olan âtîyim.

Diye cevap verir.

##

Edirne Bursa'dan sonra İstanbul, Koca Osmanlı cihan İmparatorluğunun payitahtı. Bu payitahta imparatorluğu yöneten aslında onaltı da beş büyük padişahın yetiştiği Manisa.

 

Savaş sanatından biniciliğe, medrese eğitiminden tasavvuf ilmine, halifeliğe, ilmi, ulvî edebiyattan çeşitli mahlaslar altında şairlikten musikişinaslığa, yönetimden adalate, mâziden âtîye kadar dünya görüşüne sahip, şehzadelerin yetiştiği Manisa.

Yakıldı.

Yıkıldı.

Silindi.

Çok eskilere dayanan tarihimizde elde kalan üç beş satır, on onbeş cami, bir kaç han hamam. Onlarda taş yapılar olduğundan. Diğer tarihi varlıklarımızın Yunan işgal zamanında yakıldığından bahsedilir kalanları da bizim işgalciler halletmiş.

Manisa salnameleri araştırıldığında Manisa ile ilgili Osmanlı arşivinde, o da ne? Toplanan vergiler, öşürler, atların sayıları kim saydıysa, bağlandıkları ahırlar sarayın giderleri, atlara verilen yem miktarları. Eee ne olmuş on kilo arpa beş kilo küspe verdiysek verdik. Ne öğrendik eskiye Osmanlıya dair Manisa hakkında?

##

O dönemlerden sonra dedelerimiz sokaklara; Manisa'mıza hizmeti geçenler unutulmasın, gelecek kuşaklara miras kalsın, kim bunlar dediğimizde araştıralım bi yerlerden hayatını öğrenelim diye rahmetlilerin isimlerini verdiler. Bazılarına da sokağın hikayesinin ismini koydular Değirmen Boğazı, Dönertaş Yolu, Çırpıcı Sokak...

 

Mahalle isimleri de bu anlamda verildi: Osmanlı şehirlerinde mahallede mevcut cami, mescid, türbe, tasavvuf ehli insanların önemini vurgulamak maksadıyla bahsi geçen cami, mescit, türbelerin çevresinde oturan mahalle sakinlerinin benimsedikleri bir kültürün, beşeri ve içtimai yaşantının gelecek nesillere aktarımı olarak mahalle isimleri önem arz eder.

 

Bazı mahalle isimleri Saruhan Sancağı zamanından günümüze kadar gelemesede yakın tarihimize kadar geldi. XVI. yy da Yarhasanlar mahallesi bölünerek yarısı, XVII.yy.da Derviş Ali oldu. Daha sonra ki yıllarda Derviş Ali Mahallesi Peker oldu.

 

2014 yılına gelindiğinde Şehzadeler Belediyesi, Mahalle sakinlerinin ve Fuat İşbilir'in sözcülüğü, talebleri üzerine Peker Mahallesinin ismini önce ki ismi Derviş Ali olarak değiştirilmesi için gündeme aldı. Az önce bahsi geçen, camilerin mahalleye isim babalığı yaptığı mevzuu mahallelinin benimsediği kültürü yaşatmak adına değiştirilmiş olacak.

Bir kültürel varlığımız daha var Derviş Ali Mahallesinde, Terzi Ahmed Dede Türbesi, onu da büyükşehir restore edecek.

 

Pankart açanlar indirmesinler diye söylüyorum.

 

Yeri gelmişken elimiz değmişken; 2007 yılında Manisamız mental matematikte dünyanın bir numarası olmuş olmalı ki matematiksel rakamlar verildi sokaklara, bir anda binlerce sokağımız oldu.

 

5300-4742, çarpıp bölelim neticeyi bulalım.

Bu ruhsuz sokakları da eski isimlerine tekrar kavuşturalım.

Hatta bir adım daha atalım.

KIŞI BEKLEYELİM DE BAYRAMLAŞALIM KIŞI BEKLEYELİM DE BAYRAMLAŞALIM

Verilecek isimlerin hayat hikayelerini anlatan levhaları da okunabilecek yerlere koyalım.

Tarihimize ışık olalım.

 

Editör: TE Bilisim