Yan etkileri tanıyıp önleminizi alın
Kanser tedavilerinde kullanılan ilaçların etkisi en çok hızlı büyüyen kanser hücreleri üzerinedir. Vücutta kanser hücreleri dışında hızlı büyüyen hücreler de vardır. Bu sebeple bu ilaçların yan etkileri en sık bu hızlı büyüyen hücrelerde görülmektedir. Özellikle kemoterapiler saçlardaki hızlı büyüyen kıl foliküllerine yan etki ederek, saç dökülmelerine neden olmaktadır. Kemoterapinin; bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal gibi yan etkileri de olabilmektedir. Kan hücreleri de hızla çoğalan hücrelerdir. Kandaki beyaz kürelerin sayısının azalması enfeksiyonların daha sık ortaya çıkmasını tetikler. Kırmızı kürelerin sayısının azalması da halsizlik, iştahsızlık gibi şikayetlerin ortaya çıkmasına yol açabilir, kanama sorunları ortaya çıkabilir. Bunların tümü kan hücrelerinin baskılanmasıyla ilgili şikayetlerdir. Bunların dışında nörolojik sistem de kemoterapiden etkilenebilmektedir. Kemoterapi tedavisi sırasında çeşitli nöropatiler, el ve ayaklarda uyuşmalar ve baş dönmesi gibi şikayetler de görülebilmektedir.Şiddetli bulantı durumunda hemen doktora başvurun
Kemoterapi tedavisi sırasında hasta ve hasta yakınlarının süreçle ilgili detaylı olarak bilgilendirilmeleri oldukça önemlidir. Hastalar ve hasta yakınları hangi sorunla nasıl baş edecekleri, hangi durumlarda onkoloji ekibine başvuracakları konusunda bilgilendirilmelidir. Beklenmedik ve hastanın genel durumunu kötü etkileyen bir durum olduğunda mutlaka acile başvurulmalıdır. Hastaların onkoloji ekibine hemen haber vermesi gereken durumlar; şiddetli bulantı ve kusma, ani tansiyon düşmesi, ateşin 38 derecenin üstüne çıkması ve ciddi bir enfeksiyon geçirilmesidir. Özellikle enfeksiyonlar kanser hastalarında çok ağır seyir gösterebilir. Enfeksiyonların erken dönemde antibiyotikle tedavisi oldukça kolay olurken, tedavide geç kalınması sepsis olarak adlandırılan sistemik enfeksiyon durumuna yol açabilir. Bunun dışında hastanın herhangi bir yerinde kanama olması veya cilt altında kanama bölgelerinin görülmesi durumunda da doktora başvurulmalıdır.Kanser hastalarının takibi tek merkezde yapılmalı
Kanser tedavisi sırasında dikkat edilmesi gereken konuların başında, hastanın takibinin tek bir merkezde yapılması gerektiği gelir. Kanser tanısı konulduktan sonra hasta ve hasta yakınları 2. belki de 3. görüş alma arayışı içine girebilir. Hastalar erken dönemde farklı doktor görüşleri almalı çıkarılan tedavi planlarının birbirine yakın olup olmadığına bakmalıdır. Bu aşamadan sonra tedaviye geçildiğinde hastalar mutlaka tek merkezin kontrolünde kalmalıdır. Kanser yönetiminde bazen birden fazla doğru yöntem olabilir. Hastaların bu doğrulardan kendisi için en uygun olduğunu düşündüğünü seçip o yönde tedavi alması gerekir. Kanser tedavi sürecinde yapılacak en önemli hata; tedaviye bir merkezin önerdiği planla başlayıp, yarısında başka bir merkezin önerdiği tedavi planına geçmektir. Bu hastanın düzgün takip edilmemesine ve tedavide bazı açık noktaların kalmasına neden olabilir.Tavsiye ile bitki ve ilaç karışımları almak daha çok hasta edebilir
Kanser hastaları ve hasta yakınları alternatif tıp konusunda çok fazla şey duymakta ancak genellikle nasıl davranacaklarını bilmemektedirler. Kanser tedavisinde tamamlayıcı tıp ve alternatif tıp uygulamaları bulunmaktadır. Hastaların kemoterapi, cerrahi tedaviler sırasında yaşadığı veya yaşayabilecekleri sorunları desteklemek amacı ile bazı tamamlayıcı tıp yöntemleri kullanılabilir. Hastalar bu uygulamalara mutlaka kendi onkoloji ekiplerini bilgilendirerek başvurmalıdır. Kulaktan dolma bilgiler ve eş dost tavsiyesiyle öğrenilen alternatif tıp yöntemlerindense kesinlikle uzak durulmalıdır. Standart tedavi yöntemleri yerine kanseri tedavi ettiği söylenen birtakım uygulamalar, kemoterapi ilaçlarının karaciğerden atılım hızını etkileyebilmektedir. Farklı bitkiler ve ilaçlar kemoterapi ilaçlarının atılım hızını yavaşlatarak, hastanın 2-3 kat yüksek doz kemoterapi almışçasına önemli yan etkiler yaşamasına yol açabilmektedir. Bu uygulamalar aynı zamanda ilaçların atılım hızını artırarak kemoterapinin tedavi edici etkisini azaltabilmektedir.Kemoterapi günlerinde greyfurt ve nar tüketilmemeli
Kemoterapi sırasında hastaların özen göstermeleri gereken bir diğer konu beslenmeleridir. Hastaların özellikle kemoterapi günlerinde 1-2 gün boyunca nar ve greyfurt yememeleri önerilmektedir. Bu iki meyve, kemoterapi ilaçları ile etkileşime girebilmekte ve vücuttan atılım hızını değiştirebilmektedir. Bu günler haricinde bu meyvelerin tüketilmesinin sakıncası yoktur. Yüksek doz vitaminlerin kullanılması, kanserin ilerlemesine neden olabilmektedir. Bu nedenle, hasta doğal gıdalarla yeterince besleniyorsa yüksek doz vitamin takviyesi alması tavsiye edilmemektedir. Eksikliği görülen bir vitamin varsa ve hasta bu vitamini doğal yollardan alamıyorsa takviye verilmektedir. Bunun haricinde kanser hastaları dışarıdaki pişmemiş gıdalardan, salata türü iyi yıkanması gereken besinlerden uzak durmalıdır. Kemoterapi dönemindeki enfeksiyona yatkınlık, hijyenik kurallara daha çok dikkat edilmesini gerektirmektedir.
Editör: TE Bilisim