Manisa Merkezefendi Devlet Hastanesinde Diyetisyen olarak görev yapan Ayşe Uluer, ramazan ayında oruç tutanları beslenme konusunda uyarılarda bulundu. Ramazan ayında oruç tutanlarda görülen kilo kaybının kalıcı olmayacağını belirten Merkezefendi Devlet Hastanesi Diyetisyeni Ayşe Uluer, “Ramazan ayında öğün sayısının azalması ve yaklaşık 16-17 saati bulan açlık süresiyle birlikte günlük alınan enerjinin düşmesi ve sıvı tüketiminin de azalmasına bağlı olarak metabolizma hızı yavaşlamaktadır. Ayrıca açlık esnasında insülin yapımı artar ve yenilen yemeğe insülin cevabı yüksek olur. Uzun süreli açlık sonrası vücudumuz yağ depolamaya daha meyilli olur. Bu nedenle ramazandaki beslenme şekliniz ne ağırlık kazanımını ne de artışını destekleyecek şekilde olmalıdır. Yani ramazanda kilo kaybı beklenebilir ama bu kalıcı bir kilo kaybı olmayacaktır. Herhangi bir sağlık problemi olmayan kişiler; sağlıklı bir beslenme programı uygulanarak sağlık problemleri yaşamadan, ramazan ayında kilo verilebilir. Diyabet, hipertansiyon, kalp rahatsızlıkları, kronik böbrek hastalığı ve mide barsak rahatsızlığı olanlar oruç tutup tutamayacaklarını mutlaka doktora danışmalıdır” şeklinde konuştu. Ramazanda sağlıklı beslenme önerileri Oruç tutanların sahur yapmalarının sağlığın korunması açısından önemli olduğunu dile getiren Uluer, “Sahurda süt, yoğurt, peynir, yumurta gibi proteinden zengin gıdalar ile hafif kahvaltı veya çorba, sebze yemeği gibi hafif yiyecekler tercih edilmelidir. Sahurda aşırı yağlı, tuzlu ve ağır yemeklerle unlu gıdalardan uzak durulması gerekir. İftarda 1-2 zeytin veya hurma ile oruç açtıktan sonra peynir, domates, içeren küçük bir kahvaltı veya çorba gibi hafif yiyeceklerle devam edip; 15-20 dakika ve yarım saat ara verilir. Sonra et yemeği veya etli sebze yemeği, salata ve birkaç dilim ekmek ile akşam yemeği olarak tüketilebilir. Beyaz ekmek, pirinç gibi kan şekerini hızlı yükselten glisemik indeksi yüksek gıdalar yerine tam buğday ekmeği, bulgur, kepekli makarna, kuru baklagiller kuru fasulye, nohut, mercimek, barbunya gibi glisemik indeksi düşük, bol posalı gıdalar tercih edilmelidir” şeklinde konuştu. “İftarla sahur arası bol su içmeli” Uluer, “İftardan sonra aşırı şerbetli ağır hamur tatlıları yerine meyve veya sütlü tatlılar(güllaç, muhallebi, sütlaç, puding veya dondurma)tercih edilmelidir. Beslenme değişikliği ve hareketsizliğe bağlı oluşacak kabızlığı önlemek için posadan zengin tam tahıllar, tam buğday, bulgur gibi kuru baklagiller, sebze ve meyveler tercih edilmelidir. Oruç tutarken vücut uzun süre susuz kalacağı için iftar ve sahur arasında düzenli olarak bol su içmeye özen gösterilmelidir. Asitli içecekler yerine su, ayran taze sıkılmış meyve suyu veya şekersiz komposto tercih edilmelidir. Ramazanda iftar yemeğinden hemen sonrasında televizyon veya bilgisayar karşısına geçmek, koltukta dinlenmek yerine, biraz hareket etmek, kısa mesafeli yürüyüşler yapmak sindirim için yaralı olur” şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilisim