ANA MANŞET

Ferdi Zeyrek davası başladı

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in yaşamını yitirdiği olaya ilişkin açılan dava Manisa 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı.

Kamuoyunda büyük yankı uyandıran dosyada, 2’si tutuklu toplam 10 sanık “taksirle bir kişinin ölümüne ve bir kişinin yaralanmasına neden olma” suçlamasıyla hakim karşısına çıktı.

DETAYLAR GELİYOR...

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in 6 Haziran’da evinin bahçesindeki havuzda elektrik akımına kapılarak yaşamını yitirmesine ilişkin hazırlanan iddianame kapsamında sanıkların yargılanmasına başlandı. Havuzun yapım, bakım ve denetim sürecinde yer alan toplam 10 sanık, “taksirle bir kişinin ölümüne ve bir kişinin yaralanmasına neden olma” suçundan hakim karşısına çıktı. Sanıklardan ikisinin ifadeleri duruşmada dikkat çekti.

Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca tamamlanan soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede, tutuklu sanıklar N.B. ve H.İ. ile tutuksuz sanıklar A.S., Y.Ö., H.A., M.E., R.A., H.Ş., M.Ç. ve M.G. hakkında 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendi. Ayrıca Yunusemre Belediyesi’nde görevli M.S. ve Ö.T. hakkında da soruşturma izni talep edildi.

İddianamede, ruhsatta “süs havuzu” olarak kayıtlı yapıya ait elektromekanik tesisatın yetkisiz şekilde yapıldığı, CE uygunluk belgesi bulunmayan ekipmanların kullanıldığı, elektrik panosunun usulsüz monte edildiği ve su tahliyesine yönelik herhangi bir önlem alınmadığı tespitine yer verildi. Sanık H.İ.’nin ise elektrik motorunun bakımını yetkisi olmadan yaptığı, izolasyon tedbirleri alınmadan hatalı montaj gerçekleştirdiği kaydedildi.

"Bir cıvata sıkmadım"

Tutuklu sanık H.İ., mahkemedeki savunmasında suçlamaları kabul etmedi ve şu ifadeleri kullandı: “Efendim 6 aydır tutukluyum. Evin içine hiç girmedim. 6 aydır boş yere tutukluyum. Boş yere tutuluyorum. Haziran 2022 yılında işten ayrıldım. Vicdanım rahat, alnım ak. Bir kişi delil göstersin müebbet versinler efendim. Ben Ferdi Bey'in evinde bir tane cıvata sıkmadım. Ben böyle bir şeyi sosyal medyadan öğrendim. Motor tamiri ve montajını yapmadım. 6 aydır buradayım, gerçek sorumlulukların bulunmasını istiyorum. Kariyerim zarar gördü. Tahliyemi istiyorum efendim.”

"Havuzu 5 yıl önce teslim ettim"

Tutuklu sanık N.B. de uzun meslek geçmişini vurgulayarak suçlamaları reddetti. Şu ifadeleri kullandı: "Ben 31 yıllık elektrik teknisyeniyim. 21 yıldır da havuz mekanikçi yapıyorum. Yurt dışında Azerbaycan Cumhurbaşkanı gibi özel insanların havuzlarını yapmak için çağırıldım. Bizim işimiz Türkiye'de havuz elektro mesleği yoktur. Yüzde 80 yüzde 90 elektrik teknisyenlerinin yaptığı bir şeydir ve çalışılarak öğrenilen bir şeydir. Ferdi Bey'in işini 5 yıl önce yaptım. 2019 yılında Metin Bey’in şirketiyle kullanılacak malzemeleri seçtik. 2020 Haziran ayında Ferdi Bey'in havuzunu teslim ettim. Biz her şey bittikten sonra geliriz, elektrik tesisatını yaparız. Münferit havuzlarda yapı denetim firmaları gelir, raporları sunar. Eksiklik veya hata varsa bizi ararlar, ‘tamamlayın’ derler. Hepsi kontrol edilmiştir ve onaylanmıştır. Bilirkişi raporunda elektrik tesisatında hata olduğu söyleniyor. Benim yaptığım tesisatta motorlar suyun altında kalmasın diye pano yaptırdım. Olay yeri raporlarında da görüldüğü tutanakla benden sonra birçok işlem yapılmış. Sanki ben yapmışım da öyle görülüyor. 2020 Kasım’da Ferdi Bey'e teslim ettim havuzu ben. Teslim ettikten 15 gün sonra bir kere daha uğradım ve motor ile filtrenin nasıl temizleneceğini anlattım. Benim taktığım motorun CE belgesi bulunuyor. Motorun benden sonra birkaç kere bakım geçirdiği belirtilmiş. Süs havuzu olarak görünüyor ama standart bir süs havuzunda yüzme havuzu ile aynı ekipmanlar var. Ayrı pompa, ayrı filtre hepsi olur. Orada süs havuzu yapıldı. Biz bütün her şeyi doğru şekilde yerleştirdik. Havuz ruhsata dahil mi değil mi bunu ben soramam. Bu beni ilgilendirmez.”

Sanıklardan H. G., motorun kendilerine yıllar önce ulaştığını belirterek bağlama işleminin hatalı olması halinde sistemin uzun süre çalışamayacağını savundu. Güneş ifadesinde şunları söyledi: “Bizim yanımızda 75 kişi çalışıyor. Söz konusu motor 2022 yılında bize geliyor. Ferdi Bey bizzat getiriyor. Bizim çalışanlardan biri ilgilenmiş ve teslim etmiş. 2022 yılında biz bağlamışız. 2025 yılında yanlış bağlandığı için 3 yıl boyunca çalışır mı?”

Yapı denetim görevlisi H.Ş. ise havuzun süs havuzu olarak belediyeden onay aldığını, kendi sorumluluk alanının dışında olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Bizler yapı denetim olarak projeler yapılır, bize gelir. Biz de onaylarız. Bu projeler belediyeye gider, belediyeler onay verir. İnşaat başlar. Bu havuz süs havuzu olarak onay alınıyor sayın hakim.

Biz onaylanan projelerin denetimini yapıyoruz. Belediyeden süs havuzu ruhsatı alındı. Ben neden ruhsata bağlanmadığını bilemem. Yapı denetim mevzuatında, onaylanan projelerde olmayan bir projelendirmeyi yapı denetimden isteyemez.

Benim denetim yapacağım bir şey ortada yok. Süs havuzunun bitirme raporu olmadığı için imzalamadım.”

Elektrik mühendisi M.Ç., havuzun inşa edildiğini dahi fark etmediğini öne sürdü: “Elektrik mühendisiyim. Süs havuzu yapılırken toprak birikintisi gördüm. Onun dışında yapılıp yapılmadığını bile bilmiyorum. Havuz olduğunu bile fark etmedim. İlk gördüğümde sadece toprak yığını vardı.”

İnşaat mühendisi S.K. ise görevinin kaba inşaatla sınırlı olduğunu, havuzla ilgili herhangi bir sorumluluk taşımadığını vurguladı: “Denetçi demek kontrol demek. Mal sahipleri projeleri getirir, biz kontrol eder, bakanlığımız onaylarız veya reddederiz. Ben inşaatın temel, kalıp ve beton kısmından sorumluyum.

Süs havuzuna gelince… Savcılıktan arandığımda haberim oldu. 6 villanın önünde 4’e 8 havuzlar çizildiğini söylediler. Elektrik tesisatını etkilemediğine dair raporlar var. Tam olarak ne ile yapıldığını bilmiyorum.

Biz ruhsatlandırılmamış hiçbir yapıdan sorumlu olamayız. Denetime gittiğimde havuz görmedim. Sadece süs havuzu için izin alındığını biliyorduk. Bizi şantiye şefiyle karıştırmayın.”

Olayla ilgili yargılanan bir diğer isim M.G. ise merhum başkan Zeyrek ile çocukluk arkadaşı olduklarını, projeyi ticari kazanç amacı olmadan birlikte üstlendiklerini söyledi. M.G. ifadesinde şunları aktardı: “Merhum başkan ile ortaokul ve lise hayatımız boyunca arkadaştık. 2016’nın sonunda bir telefon geldi, Ferdi Zeyrek’in ofisinde konuştuk. 2 milyon lira arsa bedeli çıktı. Şirketim üzerinden 2 milyon kredi çektik. 2018’in başında projeler şekillendi. Merhum mimar olduğu için her şeyi soruyorduk. İnşaat başladıktan sonra herkes kendi kısmını belirledi.

Suçlandığım tek nokta şirketimin kullanılması. Taşın altına elimi ben koydum. 35–40 yıllık arkadaşlarımdı, hiç şüphe etmedim.

Evler üst taraftaydı. Bir proje olmadığı için A4 kâğıdına taslak çizilmişti. Kim çizdi bilmiyorum ama o taslağı gördüm.

Ben burada bir müteahhit olarak suçlanıyorum. Biz bunu 6 arkadaş yaptık. Arsayı 2 milyona aldık, 5 milyonluk teklif geldi, kabul etmedim. Cebime bir lira koymadım. Eğer hatalı bir malzeme konduysa bu benim yaptığım bir şey değildir.”

{ "vars": { "account": "UA-43204872-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }