“Enflasyonu dibine kadar yaşayan biziz”
Üreticiler, gübre, ilaç, mazot ve elektrik maliyetlerindeki fahiş artışların altını çizdi. Birçok çiftçi, geçen yıl 55–60 ton ürün alınan bağlardan bu sene yalnızca 2 ton üzüm toplayabildiklerini söyledi. Tarımsal sulama faturalarının ise 30 bin ile 90 bin TL arasında değiştiği ifade edildi.
Üreticilerden biri, “Bağıma TARSİM %99 zarar verdi. Mahsul yok. Ona rağmen açıklanan fiyatlar hangi vicdana sığar?” diyerek tepkisini dile getirdi.
“Kelime oyunu ile algı operasyonu var”
CHP’li Bakırlıoğlu da üreticilerin sesine kulak vererek, TARİŞ’in fiyat politikasını eleştirdi. Bakırlıoğlu, “Geçen sene 7 numara üzüm için 100 TL fiyat açıkladılar. Bu sene 9 numara için 120 TL açıkladılar. Aslında aynı kapıya çıkıyor. Burada kelime oyunu, algı operasyonu var” dedi.
Üreticinin artan maliyetler karşısında ezildiğini söyleyen Bakırlıoğlu, “Bu sene üzüm 3 dolar diyorlar. Geçen sene 2 dolardı. Ama çiftçi para kazanamıyor. Çünkü maliyetler olağanüstü arttı. Don felaketi oldu, rekolte kaybı var. Buna rağmen 120 TL fiyat akıl alır gibi değil. En az 150 TL olmalıydı ki çiftçi biraz nefes alsın” diye konuştu.
“Neden biz pahalıya üretiyoruz?”
Bakırlıoğlu, hükümetin dünya fiyatlarını bahane ederek Özbekistan ve İran gibi ülkelerle kıyaslama yapmasına da tepki gösterdi: “Onların maliyeti neden düşük, bizde neden yüksek? Çünkü Türkiye’de enflasyon var diyemiyorlar” ifadelerini kullandı.
Üreticiler ise hükümete seslenerek, bankalara olan borçların faizsiz ertelenmesini ve tarımsal üretime daha güçlü destek verilmesini talep etti.