Bakırlıoğlu, “Köyün elinde kalan son bakkal ve kahveyi de kapattırırsanız, vatandaş ekmeğini, tüpünü, çayını nereden alacak? Ankara’dan oturup da bir karar verirseniz böyle olur. Bu kararların hepsi Cumhurbaşkanı’nın imzasıyla oluyor. Köylerdeki esnaflar ne yapacak? Hepsi dükkanını kapatır; köye ekmeği de artık Bakan Şimşek getirsin” dedi.
“Köyler kerbela’ya dönecek”
Köyde bakkal ve kahvehane işleten esnafın mali yükünün üç katına çıktığını anlatan Bakırlıoğlu, “Vergi, stopaj, KDV, defter… Üstüne kira, elektrik, gider. Köyde bir bakkal var, zaten 100-150 bardak çay satıyor, bir kısmı da veresiye. Şimdi bunları dayatırsanız bu dükkanların kapanmaması mümkün değil. Köylerde esnaf yalnızca ticaret yapmıyor, aynı zamanda köy yaşamının nefes borusu. Bugün Sünnetçiler’de bir bakkal, iki kahve kaldı. Kapanırsa köyler Kerbela’ya döner” diye konuştu.
Destek yerine yük geliyor
Bakırlıoğlu, iktidarın yasa çıkarırken şehir ve köy esnafını eşit tutmasının yanlış olduğunu belirterek, “İstanbul’daki bir mahalledeki esnafla, Sünnetçiler Köyü’ndeki esnafı bir tutuyorlar. Olacak iş mi bu? Köylerde pulluk yapan, motor yapan tamirciler bile bu karardan sonra iş yapamaz hale gelecek” ifadelerini kullandı.
Bakırlıoğlu, köylerdeki küçük esnafın mağduriyetini gidermek için kararnamenin geri çekilmesi gerektiğini vurguladı ve köy yaşamının sürdürülebilirliği için esnafa destek çağrısında bulundu.