Berna Udgu

BU KEZ DE HEDEF AFAD!

CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) Manisa Milletvetkili Özgür Özel, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nın (AFAD) Soma'da geçen 13 Mayıs'ta meydana gelen, 301 kişinin yaşamını yitirdiği maden faciasınd...

'"SOMA'DA AFAD TEL TEL DÖKÜLDÜ" Milletvekili Özel, "AFAD Soma'da tel tel döküldü. Soma'da 12 saat arbede yaşandı. 12 saatten sonrası zaten cenaze ve taziyeydi. O vakitten sonra kontrolü ele alsanız ne olur? O uydular açılmış, bilmem neler yapmış. Uydu telefonlarını test etseniz 48 saat sonra ne olur? Olay 15.10'da gerçekleşti. Manisa milletvekillerinin cep telefonlarına örgütlerinden 'Soma'da büyük bir facia oldu' mesajı 15.45'te geldi. AFAD'a ilk haber 16.30'da gelmiş, intikal 18.15'te gerçekleşmiş. Kusur bende. Bileydim, faciadan haberdar olduğumda Manisa'ya gitmek için hazırlık yapmak yerine AFAD İl Müdürü'ne telefon açardım. AFAD İl Müdürüne haberim olduğunda telefon açsaymışım 45 akika önce harekete geçeceklermiş. Böyle bir afet yönetiminden bahsediyoruz" diye konuştu. Milletvekili Özel, şöyle devam etti: "Sonra, Soma Komisyonu'nun taslak raporuna şunu yazdılar; 'Sayın Bakan Taner Yıldız gelip de olaya el koyunca ortamdaki kaos ve keşmekeş ortadan kalktı.' Krizi yönetmeye gelmiş Taner Yıldız. Hepimizin vicdanında, gensorularda, soruşturma önergelerinde, yarın göreceksiniz Yüce Divan'da hakkındaki suçlamalarda, meselenin birinci sorumlusu krizi yönetmeye geliyor ve Başbakan diyor ki Murathan Mungan'ın kitabındaki kasiyer kız gibi, 'Ne kadar göz önünde durursan o kadar görünmez olursun.' Sorumluluklarını ortadan kaldırmak, PR yapmak, bir gömleği iki gün giymek, simit yemek, susam yemek, bilmem ne yapıp aç kalmamak üzerinden kendi halkla ilişkilerini yönetecek adam, yönetmek için gelmiş, güya AFAD'ı yönetiyor. Ne oldu? Eğitimi var, olmadı. Ama işte kriz değil, keriz yönetimi dediğiniz bu. Eğer AFAD'ı böyle, bir bakan yerine orada, o acil durumları yönetmek üzere uzmanlaşmış kişiler yönetseydi, tabii, hiçbirisinin aklına 'Hepsini birden çıkarmayalım, infial olmasın" veya 'Ölülere, kaybettiğimiz kayıplarımızın ağızına birtakım maskeler takıp canlıymış gibi çıkartalım, tansiyonu düşürelim' demek gelmezdi. 'Yavaş yavaş çıkaralım, Başbakan gelmeden 150'yi bulmayalım. Cumhurbaşkanı ayrılmadan 250 rakamını geçmeyelim' diye kimse söylemezdi."
{ "vars": { "account": "UA-43204872-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }